22 Ekim 2024 Salı

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / BİR EVLİLİĞİN GELECEĞİ...

Cahit UYANIK 

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin Türkiye ziyaretinin en önemli sonucu, iki GSM operatörü Aycell ve Aria'nın 'evlilik kararı' idi. Alınan bu karar, ilk bakışta çok iyiydi. Çünkü son yıllarda Türkiye'ye gelen en büyük yabancı sermaye yatırımının korunup kollanması gerekiyordu. Adı üstünde, bir iletişim kuruluşu olan Telecom Italia, zaten berbat olan yabancı yatırımcı sicilimizi bilmeyenlere de anlatıp Türkiye'yi tüm dünyada çok zor durumlara düşürebilirdi. 

Üstelik devlet Aycell işini de pek kıvıramamış, 1980'lerin başında Türk Telekom'da gösterdiği beceriyi -nedense- 2000'li yıllarda ortaya koyamamıştı. İkisi çok diri, birisi oldukça dişli 3 rakibin bulunduğu piyasada 'devletçi kafa'yla tutunmak zordu. Elbette her konuda olduğu gibi madalyonun bir de öteki yüzü var. Akla gelen şey şu: Acaba Türk Telekom'a ait bir cep telefonu operatörü olan Aycell'in böylesi bir ortaklık yapısına bürünmesi, ana şirketin özelleştirmesini etkiler mi? 

Bunun uzun bir cevabı var. Hafızasını zorlayanlar 1994'te Türk Telekom'un 20 milyar dolar ettiğini ancak 1995-96 döneminde değerinin yerlerde sürünmeye başladığını çok iyi hatırlar. Bunun en önemli sebebi sabit hatlara dayalı çalışan telekom şirketlerinin içerisinde bir tane de mobil şebeke bulunması gereğinin ortaya çıkmasıydı. Yani Türk Telekom 1990'lı yılların başında cep telefonu işine girmemiş, 1995'e gelindiğinde tüm dünyada cep telefonu salgını başlayınca ortada dımdızlak kalakalmıştı. Daha ilk olarak eline tanıtım kitapçığını alan yabancılar, mobil şebekesi olmayan Türk Telekom'a burun kıvırmaya başlamışlardı.

Tüm dünyada cep telefonu histerisi iyice yayılıp 1999'da İngiltere ve Almanya'da 'güzellik yarışması' metoduyla üçüncü nesil lisans satışlarında büyük paralar dönmeye başlamıştı. Yani yatırımcılar sabit hattı olmasa da 'Bu cep telefonu şebekesinin lisans sahibi şudur' diye yazan bir kağıt parçasına milyar dolarlar ödemeye başlamıştı. Türkiye ise ikinci nesil lisansı zar zor 2,5 milyar dolara satabilmişti. Yani Türk Telekom'u yeniden satışa çıkarmak için de içerisine bir mobil şebeke kurmak zorunda kalmıştı.

Peki yaşananlar çerçevesinde bundan sonra neler olabilir? Türk Telekom özelleştirmesine teklif vereceklerin bu şirketin elinde bir mobil şebeke bulunup bulunmadığını inceleyecekleri kesin... Görünürde var olan bu mobil şebekenin sahibi olan çok ortaklı şirketin yani Aycell-Aria-İş Bankasının kendilerinin rakibi olduğunu görecekleri de kesin... Bu noktada şapkayı önümüze koyup düşünmekte fayda var: Acaba siz olsanız Türk Telekom özelleştirmesine girer misiniz? 

Berlusconi ve Erdoğan'ın verdiği karar uygulanırsa, Türk Telekom'un -belki de- kesilmiş koyun gibi parça parça satılmasının önünün açıldığı yani cep telefonu şebekesinin ayrı satılmasının ihtimal dahilinda bulunduğu görülecektir. Benden duyurması...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  19 Mayıs 2003 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder