13 Ekim 2024 Pazar

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ZOR HAFTA

Cahit UYANIK 

Çiçeği burnunda AKP Hükümetinin önünde zor bir hafta var. ABD'den ekonomik paket konusunda bir türlü istediği sözü alamayan hükümetin Türkiye'ye yabancı asker kabulü ile ilgili tezkereyi Meclis'ten geçirmesi çok zor görünüyor. Zaten hükümetin böyle bir teşebbüs içinde bulunması da beklenmiyor. Türkiye'ye asker kabulünün yüklü bir ekonomik yardım paketi şartına bağlandığı her fırsatta ve Ankara'nın tüm kulislerinde konuşuluyor.

Başbakan Abdullah Gül ABD ile Irak Operasyonu bağlamındaki ilişkilerin üç ayrı koldan gittiğini sık sık tekrarlıyor. Bunlar askeri, ekonomik ve siyasi olarak üçe ayrılıyor. Bu kanalların üçünde de henüz bir anlaşma belirtisi ortada yok. Türkiye verip verebileceği tavizi sundu ve üslerin modernizasyonuna başlandı. Asker konuşlandırma hakkındaki ayrıntılı pazarlıklar ise henüz hafta sonu başladı. ABD'liler Türk askerlerinin kendi komutalarında olmasında ısrarlı. 

Ancak Türkiye'nin yabancı komutanlar ve askerler konusunda çok eskiye dayanan bir geçmişi ve acı tecrübeleri var. Osmanlı'nın modernleşme çabalarıyla başlayan yabancı komutanlar ve askerler dönemi, Birinci Dünya Savaşında Türk ordularının Alman komutanların emrine verilerek cepheden cepheye sürülmesine kadar gitmişti. En son 50 yıl önce Kore Savaşında Türk askerlerinin yabancı komutanlar tarafından yönetilmesi ve boş yere verilen şehitler ise hiç unutulmadı. ABD'lilerin bütün bunları bilip ona göre davranması gerekiyor.

Ekonomik paket konusunda da durum pek iç açıcı değil. ABD'liler Türkiye'yi illa ki bir rakam üzerinde konuşmaya zorluyorlar. Ancak Türkiye rakamdan önce ilkeler üzerinde yoğunlaşılmasını istiyor. 

Ama bu konularda da netlik yok. ABD tarafı yüklü bir ABD Hazinesi garantisi ile işi kotarmak peşinde. Ama Türkiye bunun ekonomik bağımlılığı büsbütün artıracağı ve kredi rating puanında şok düşüşler yaşanabileceğini değerlendiriyor. ABD'nin derdi, kasasından mümkün olduğu kadar az para çıkmasını sağlayıp gelecekteki diğer petrol operasyonları için 'söz dinleyen bir müttefik' yaratmak... Ama Türkiye, 1991 Körfez Savaşının etkileri henüz sürerken daha sağlamcı davranıyor. 

Siyasi boyut ise iyice karışık. Üs tezkeresinde bile 50'ye yakın fire veren AKP, parlak seçim başarısının meyvelerini toplamak ve anayasayı değiştirecek çoğunluktaki Meclis grubunu bir arada tutmak istiyor. Dış politika açısından ise baştan bu yana barış yanlısı bir görünüm veren Türkiye'nin, rüzgarlar Irak'tan yana esmeye başlamışken apar topar ülkeye ABD askeri kabul etmesi Avrupa Birliği bağlamındaki açılımlarını da zora sokabilir. Dedik ya, zor bir hafta...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  17 Şubat 2003 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder