Cahit UYANIK
Türkiye, yapısal reform budalası oldu. Veya daha kibar deyimle, yapısal reform budalası yapıldı. Biz bu Bankacılık Yasasını Haziran ayında ne diye çıkardık? Aradan 5 ay geçmeden yasanın yüzde 75-80'inin özünü değiştirecek yeni bir yasayı neden Meclis'e sunuyoruz? Bankacılık Yasası neden 'acemi berber çırağı kazası'na kurban gidiyor? Bu soruları birisi cevaplamalı.
Devletin Merkez Bankası, yasa çıkar çıkmaz internetteki sayfasında bu düzenlemenin ne kadar 'beynelmilel' kriterlere uygun olduğunu karşılaştırmalı olarak anlatırken acaba neyi bizden gizledi? Hazine'nin ilgili birimleri acaba Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu boğazına kadar siyasete batırılana kadar neredeydi?
Bizim bürokrasimizde Dünya Bankasının yeniyetme uzmanlarının bilgi ve görgüsü kadar tecrübeye sahip isimler yok mu? Yoksa siyasetçilerimiz dünyadaki tüm modern ülkeleri sarıp sarmalayan 'ekonominin özerk ve bağımsız kurullarca yönetilmesi' eğilimine, yine bazı 'alaturka' katkılar mı getirmeyi deniyor dersiniz? Türkiye'nin 'Bağımsız gibi görünen, KİT kafalı, özerkimtrak kurullar' modeli acaba ekonomi literatürüne nasıl geçecek? Dünya Bankasının vereceği 1 milyar dolar; 15 milyar dolar harcansa adam olmayacağı belirtilen bankacılık sektörünün dişinin kovuğuna yetecek mi?