Cahit UYANIK
Hani gazetecilerin diline doladığı 'kritik' sözcüğü vardır ya... Duyunca yüreğimiz 'hop' eder. Sanki önemli etkileri olacak ve bizim hayatımızı derinden etkileyecektir de, elimizden yapacak bir şey gelmez. İşte bu hafta öyle bir hafta...
Haftaya Genelkurmay Başkanlığının Başbakan Abdullah Gül'e irtica ve diğer askeri tehditlere ilişkin vereceği brifingle başlayacağız. Kaçınılmaz olarak yine 28 Şubat Süreci dillere pelesenk olacak. Askerlerin 'Gerekirse bin yıl sürer' dediği bu süreç, askeri kanadın 360'ı aşkın milletvekiline sahip bir siyasi varlıkla ilişkilerinden nasıl etkilenecek? Hafta başında ilk belirtiler ortaya çıkmaya başlayacak.
Bu önemli brifingin uzantılarını ise ay sonundaki Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) yaşayarak göreceğiz. AKP, değişik defalar YAŞ Kararlarının yargı denetimine açılması talebini dile getirmişti. Daha çok irticai faaliyetler sebebiyle ordudan atılan kişilere yönelik bu talebin geleceği şimdilik belirsiz. Ancak ay sonunda, soruşturmaları tamamlanan bir grup askerin daha ordudan atılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Elbette bu haftanın ikinci önemli gündem maddesi de AB'nin Kopenhag Zirvesi... Tüm Türkiye Perşembe ve Cuma gününü bu soğuk Baltık kentinden gelecek haberleri izleyerek geçirecek. AB her ne kadar Türkiye'nin Kopenhag Siyasi Kriterlerini tam olarak yerine getirmediği konusunda samimi ise de kendi geleceği hakkında iki yüzlü davranıyor.