4 Şubat 2015 Çarşamba

2.50'YE DAYANAN DOLAR İÇİN: DOLAR, TELEVOLE YILDIZI MI?



Cahit UYANIK


Önceki gece bir rüya gördüm. Dolar, yeni şeftali rengi elbisesi ile çılgınca dans ediyordu. Milyonlarca çift gözün göz bebekleri de onunla birlikte hoplayıp zıplıyordu. Vallahi bana sorarsanız Dolar'ın cinsiyeti belli değildi. İsteyen erkek, isteyen kadın, isteyen bir başka şey niyetine izliyordu. Bir aşağı, bir yukarı... Ha babam, de babam, zebaha kader danz, depinin lo... Siyasete avdet eden Erbakan Hoca'mın gözleri gibi fıldır fıldırdık hepimiz. Bulunduğumuz barın adı ise Dalgalı Kur'du. Anlayacağınız Dolar, televole yıldızı olmuştu. Bir uyandım ki sabah...

Gidip televizyonu açtım. Uçak düşmediği veya deprem olmadığı için dünkü haber bültenlerini tekrar eden bir haber kanalında Başbakan Erdoğan konuşuyordu. Milyonlarca iş adamının temsil edildiği bir toplantıda Merkez Bankasını kalaylıyordu...Güldüm geçtim...

Nasıl ki yıllar önce zavallı halkımız birbirinden süslü ve birbirinden arsız televole yıldızlarının arkasına gizlenilerek soyulduysa, benzeri manzarayı yine yaşıyorduk aslında. Mankenler ha mankenler... Esmeri, sarışını, kumralı, kızılı, kafasını kazıtanı, görgülüsü, görgüsüzü, tost yapabileni, tost yapamayanı... Hepsini öğrenmiştik maşallah. Eh tabii her şeyin bir maliyeti olacaktı. Biz onların parıltılı yaşamı ile tütsülenmişken, memleket 50-100 milyar dolar arasında tokatlanmıştı. O günlerde aklı selim insanlar da yok değildi hani..."Sanatçı, bilim adamı, lafı dinlenir iktisatçılar ve bankacıları bir dinlesek mi?" diyenlere cevabımız hazırdı: "Boşver canım, onların içi geçmiş, bırak şu dinozorları..." El netice: Memleketin bırakın içinin geçmesini, içi boşaldı. 

Yine aynı senaryo ortada. Dolar herkesin dilinde. Varsa yoksa dolar... Oysa herkes doların yanındaki oktan gözünü ayırmadığı her dakikada onlarca trilyon borçlanıyor, soyuluyor, dünya rekabet koşusunda birkaç metre daha geriye düşüyor. Dolar ha dolar... Kimsenin devletteki israfın önüne geçecek olan Kamu Mali  Kontrol ve İç Denetim Yasa Tasarısının nerede takıldığını konuştuğu yok. 

Ya da Kamu İhale Kanunu sessiz sedasız ve daha doğru dürüst uygulanmadan değiştiriliyor, tık yok. Kaybettiğimiz milyarlarca dolar yanında, her depremde onlarca genç ölü vermemize neden olan rüşvetçi ihale düzenini değiştireceğini belirterek çıkarılan Kamu İhale Kanunu delik deşik ediliyor, tıs yok. Bu liste daha uzatılabilir. Dolar ha dolar...Yapısal reformlar mı? Bırak şu tatsız tuzsuz işleri canım...

Hani yazının başında rüyamın ardından açtığım televizyonda Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından bahsetmiştim ya... Erdoğan, konuşmasının bir yerinde aynen şöyle sorup ekliyordu: "Türkiye'de işler iyiye gitmezken, soygunlar ardı ardına yapılırken iş adamlarının sesi çıkmadı. Oysa işçimiz, işverenimiz ve devletimizin sorunları birbirinden farklı değildi ki..." MB'yi kalaylayan Erdoğan bu ise iş adamını kalaylayan adam Erdoğan değildi o zaman. Bu ne yaman çelişki anneeee...
(Bu yazı, Finansal Forum Gazetesinde 02.06.2003 tarihinde Başkentten Yansımalar köşesinde yayınlanmıştır.) 

MANDA YUVA YAPMIŞ VATANDAŞIN CEBİNE.50 DOLAR SATIN ALAMAMA MACERAM...

DOLAR YÜKSELDİ, HAZİNE SEVİNDİ...
MERKEZ BANKASI 2005'TE PİYASADAN 22 MİLYAR DOLAR TOPLADI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder