Cahit UYANIK
Bir ekonominin içinde bulunduğu durum
veya ekonominin nereye gittiğini görebileceğimiz birçok gösterge var. Bunlardan birisi de açılan-kapanan şirket
istatistikleri. Nitekim ekonomideki yavaşlama, dünyada yaşanan kriz ve geleceğe
yönelik belirsizlikler Türkiye'deki işyeri kapatma istatistiklerine yansımış
görünüyor. Az sonra ayrıntılarını okuyacağınız istatistikler, girişimcilerin
kurulmuş şirketlerini 'büyük kitleler' halinde kapattıklarını, yeni şirketlerin
ise çok az sayıda kurulduğu veya hiç kurulmadığını gösteriyor. Bu tablonun
ortaya koyduğu sonuç ise şu: Türkiye'deki istihdamın önemli bir bölümünü
oluşturan küçük şirketler artık yaşam alanı bulamıyor. Hem sahipleri hem de
buralarda çalışanlar işsiz statüsüne geçiyor. Bu durum işsizlik rakamlarını da
yavaş yavaş artırmaya başlıyor. Türkiye'de geleneksel olarak yaz aylarında
ekonomideki mevsimsel canlanma nedeniyle ateşi düşen işsizlik sorunu, artık bu
yıldan itibaren davranış değiştirdi. Yaz aylarında da işsizlik oranında artış
görülüyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin
(TOBB) Ticaret Sicili Gazetesi'ndeki ilanlardan yola çıkarak hazırladığı
verilere göre, bu yılın ilk 9 ayında 32
bin 328 'gerçek kişi ticaret işletmesi' kapandı. Geçen yılın aynı döneminde bu
rakam 19 bin 588'di. Bu durumda gerçek kişilerin kurduğu ticari işletmelerin
kapanma sayısı yüzde 65.04 gibi çok yüksek bir oranda artış gösterdi. Sadece
eylül ayı dikkate alınarak yapılan değerlendirmede de bu rakam yüzde 67.65
oldu. Eylül ayında 2 bin 94 gerçek kişi ticari işletmesi kapanma ilanı
verirken, geçen yıl bu sayı bin 249'du. Kapanmalarda yaşanan bu yüksek artışa
karşılık, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısında durgunluk ve gerileme
görüldü. Kurulan ticari işletme sayısı, bu yılın ilk 9 ayında binde 9'luk bir
azalış görülerek 38 bin 768'den 38 bin 733'e düştü. Eylül ayında ise bu azalış
yüzde 5.02 oldu ve 3 bin 541 işletme kuruluş ilanı verdi. Geçen yıl eylül
ayında bu rakam 3 bin 728'di.
TOBB, temmuz ayından bu yana
kurulan-kapanan şirket istatistiklerinde eskisine göre daha fazla ayrıntıya
giriyor. Bu çerçevede Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre 'tacir' sıfatını
kazanan ve esnaflık faaliyeti sınırlarını aşan gerçek kişi ticari işletmelerin
yanısıra, kooperatifler, anonim ve limited şirket gibi tüzel kişiliğe sahip
kuruluşların durumu ayrı ayrı açıklanıyor. Yani TOBB'un verilerinin ayrıntılı bir
biçimde yayınlanması, işletmelerin kurulma-kapanma eğilimlerinin ekonomideki
gerçek durumunu daha iyi göstermeye başladı. Verilerde gerçek kişi ticari
işletmelerde re'sen terkin edilen (Yetkili kamu kuruluşlarının sicilden
silinmesini istediği işletmeler) ve liste halinde gönderilen kapanışlar da
duyurulmaya başlandı. TOBB'un yenilenen veri açıklama sistemine göre kapanan
ticari işletme sayısı bu yılın ilk 8 ayında geçen yıla göre yüzde 63.12, ilk 7
ayda ise yüzde 74.53 artmıştı. Kurulan gerçek kişi ticari işletmeler ise ilk 8
ayda yüzde 0.43 ve ilk 7 ayda ise yüzde 14.73 artış göstermişti.
TOBB'un verilerine göre son 3 ayda tüzel
kişiliğe sahip şirketlerin kuruluş sayısı ve oranlarında da durgunluk ve
gerileme görülüyor. Kurulan tüzel kişi şirket sayısı temmuzda yüzde 2.62
artarak 4 bin 40'tan 4 bin 146'ya çıkmıştı. Bu durum ağustos ve eylülde tersine
döndü. Bu aylarda kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı ayına göre ağustosta
yüzde 21 azalarak 4 bin 320'den 3 bin 413'e indi. Eylülde de yüzde 16.87 azalarak
4 bin 268'den 3 bin 548'e geriledi. Ocak-eylül döneminde kurulan tüzel kişi
şirket sayısında ise yüzde 4.99 azalma olarak 41 bin 479'dan 39 bin 410'a indi.
Kapanan tüzel kişi işletmeler ise temmuzda yüzde 9.04 artarak 741'den 808'e,
ağustosta yüzde 4.64 artarak 603'ten 631'e, eylülde ise yüzde 2.90 artarak
655'ten 674'e çıkmıştı. Ocak-eylül döneminde kapanan tüzel kişi işletmeler ise
yüzde 1.49 artarak 7 bin 401'den 7 bin 511'e yükseldi.
Merkez Bankası, İktisadi Yönelim Anketi
ve buna dayanarak oluşturduğu Reel Kesim Güven Endeksi’nin Ekim ayı sonuçlarını
her ay açıklıyor. Reel kesim denilirken buradan doğrudan doğruya üretim,
ticaret ve hizmetler sektöründe çalışan firmalar tanımlanıyor. Yani TOBB'un az
önceki verileri, bir iş kurma ve kapatma gibi en temel karara ilişkin temel
gösterge iken, İktisadi Yönelim Anketi ise üretim ortamının nereye doğru
gitmekte olduğunu şirketlerin en üst düzey yöneticilerinin (çoğunlukla
sahipleri) gözünden ortaya koyuyor. MB'nin anketine göre reel kesimin güveni, küresel
krizin Türkiye’yi de vurması ile birlikte Ekim ayında tam 16 puan (onaltı)
birden düşerek 69.2 düzeyine indi. Düşüş ise son 1 yılda 36.3 puana çıktı. MB,
ekim ayında imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 517 işyerine anket formu
gönderirken, bin 225 katılımcıdan yanıt alındı; yanıtlama oranı yüzde 82.5
oldu. Ekim ayında endeks, bir önceki aya göre 16 puan gerileyerek 69.2
seviyesinde gerçekleşti. Genel gidişat, gelecek üç aydaki ihracat sipariş
miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, sabit sermaye yatırım harcaması, son
üç aydaki toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı ve
mevcut toplam sipariş miktarı eğilimine ilişkin beklentiler endeksi azalış
yönünde etkileyen faktörler oldu. Endeksin üçer aylık hareketli ortalamaları
Ekim ayında bir önceki aya göre 8.9 puan azalarak 83’e geriledi. Sonuçlar genel
olarak değerlendirildiğinde; son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim
hacminde Eylül ayında başlayan azalış belirtenler lehine olan seyrin, Ekim
ayında da güçlenerek devam ettiği gözlendi. Son üç ayda alınan toplam sipariş
miktarı, ihracat siparişleri ve iç piyasa siparişleri eğilimlerinde de azalış
diyenler lehine olan seyrin güçlendiği görüldü.
Mevsim normallerine kıyasla yapılan
değerlendirmelerde, mevcut toplam siparişlerin son bir yılın en düşük
seviyesinde olduğu gözlenirken, mamul mal stoklarının mevsim normalleri
üzerinde olduğu yönündeki değerlendirmelerin devam ettiği görüldü.
Katılımcıların son üç ayda Avrupa Birliği içindeki ve dışındaki, yurt dışı piyasalarda
rekabet gücünün azaldığı yönündeki değerlendirmelerinin bir önceki üç aylık
anket dönemine kıyasla arttığı bildirildi. Yurt içinde rekabet gücüne yönelik
değerlendirmelerde de eğilimin rekabet gücünün kötüleştiğini düşünenler lehine
olan seyrin güçlenerek devam ettiği ortaya konuldu. Gelecek üç aya yönelik
değerlendirmelerde ise üretim hacmine yönelik beklentilerin 'azalacak' diyenler
lehine döndüğü tespit edildi. Ekim ayında gelecek üç aydaki ihracat sipariş
miktarı ve iç piyasa sipariş miktarı beklentilerinde azalacak diyenler lehine
olan seyri devam etti. Sabit sermaye yatırım harcamalarında azalış yönündeki
beklentilerin artarak devam ettiği anlaşıldı.
Ankete katılan işyerlerinin yüzde 14.0'ü
üretimlerini kısıtlayan faktör bulunmadığını belirtirken, yüzde 51.5'i talep
yetersizliğinin üretimlerini kısıtlayan en önemli faktör olduğunu bildirdi.
Bunu da sırasıyla işgücü yetersizliği, mali imkansızlıklar, hammadde-ekipman
yetersizliği ve diğer faktörler izledi. Ortalama birim maliyetlerinde son üç aydaki
ve gelecek üç aydaki artış yönlü beklentilerinin devam ettiği, gelecek üç ayda
satış fiyatları beklentisinin azalacak diyenler lehine döndüğü gözlendi.
Gelecek 12 aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE enflasyonu beklentisi yüzde
12.5 oldu. Sanayi dalındaki genel gidişat konusunda kötümserler lehine olan
seyrin artarak devam ettiği gözlendi. Ekim ayında, içinde bulunduğu sanayi dalı
hakkında bir ay öncesine kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı
yüzde 3.9'a gerilerken, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 62'ye
yükseldi. TOBB'un ve MB'nin bu iki büyük ve önemli verisinden de anlaşılacağı
gibi Türkiye, 2007 yılında iç ve dış koşulların etkisiyle başlayan ekonomideki
yavaşlama sürecine devam edecek gibi görünüyor. Bu yavaşlamanın faturasını ise
toplum olarak hep birlikte üstleneceğiz.
(Bu yazı, Türk Standardları Enstitüsü-TSE'nin yayın organı Standard Dergisinin Kasım-2008 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)
DÜNYADAKİ KRİZ TÜRKİYE İÇİN 'HENÜZ' FIRSAT YARATMAZ
YENİ YAPISAL REFORM PROGRAMI, TÜRKİYE’Yİ YÜZDE 5’LİK BÜYÜME BANDINA YÜKSELTEBİLECEK Mİ?
DÜNYADAKİ KRİZ TÜRKİYE İÇİN 'HENÜZ' FIRSAT YARATMAZ
YENİ YAPISAL REFORM PROGRAMI, TÜRKİYE’Yİ YÜZDE 5’LİK BÜYÜME BANDINA YÜKSELTEBİLECEK Mİ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder