Cahit UYANIK
Türkiye yeni binyıla, yeni bir başlangıçla giriyor. Cuma gecesi yarısından itibaren bir 'destek' yani 'stand by' ekonomisi olduk. Bu yeni başlangıçtan beklediklerimiz belli. Ama yeni başlangıcın neler götüreceğini şimdiden kestirmek zor.
Umumi manzara pek hoş değil. Ülkeyi yönetenler, sorunların önemli bir bölümünün yabancı destekle çözülebileceğini kabul etmiş durumdalar. Yönetenleri böyle davranmaya iten sebepler ise ortada. 50 yıldır demokrasiyi ve serbest piyasa ekonomisini 'istediğini yapabilmek' olarak algılayıp aynı kafa yapısına sahip temsilcileri Meclis'e göndermişiz.
Devlet, toplumsal uzlaşmayı sağlayan ve ona hizmet eden bir yapıdan, menfaat dağıtım mekanizmasına dönüşmüş. Dağıtılan her menfaat, gelecekte daha bağımsız ve özgür karar alma hakkımızı biraz daha kısıtlamış. Enflasyon, her türlü gizli melanete kılıf haline gelmiş. Hal böyle iken 'Her halk, layık olduğu rejimi bulur' sözüne hak vermemek mümkün değil. Yavaş yavaş yuvarlandığımız menfaat çukurundan 2000 yılı boyunca çıkmaya çalışacağız. Açıkçası stand by'la birlikte Türk halkı olarak yabancı desteğe muhtaç olduğumuzu milletçe kabul etmiş durumdayız.