AHMET TANER KIŞLALI'NIN ANISINA/ÇARPI İŞARETİ...

Cahit UYANIK

Ben o resminin üstüne çarpı işareti atılan adamı mesleğimin ilk yıllarında tanımıştım. Ekonomik Panorama'da; Nokta'nın Konur Sokak'taki Ankara Bürosu'nu ortak paylaşırken... Büroya o kadar sessizce gelip giderdi ki, çoğu zaman yaptığı röportajları dergi sayfalarında okurduk. Önemli ülkelerin büyükelçileri, Türkiye'yi birkaç günlüğüne ziyaret eden ciddi ülkelerin dışişleri bakanları, Ankara'daki uluslararası kuruluşların misyon şefleri hep röportaj konuklarıydı. Bir de Bülent Ecevit... Ecevit o zamanlar Çile Çiçekleri söylemiyle DSP'yi büyütmekle meşguldü. Partisi Meclis'te bile temsil edilmiyordu. Ona sayfa açan, mikrofon uzatan sayılı isimlerden biri de Kışlalı idi.

Kışlalı, kendisine tahsis edilen odaya zaman zaman uğrar, röportajını bırakıp giderdi. Bazen çevredeki lokantalarda öğle yemeklerinde karşılaşırdık. Yemek konusunda seçici olduğu, çok temiz ev yemekleri yapan yerleri tercih etmesinden belliydi. Yeni muhabirler olarak, büroya gelip gidişini bile görmediğimiz Kışlalı, bizi masasına davet eder; güncel konulardan ve dilimize dolanan kavramların altında yatan gerçeklerden bahsederdi. Bir keresinde 'nostalji' üzerine konuşmuştuk. Kavramın Fransa'daki kullanılışı ile Türkiye'deki kullanılışı arasındaki farklardan bahsetmişti. O günlerde yeni yeni hissetmeye başladığımız 'geçmişe özlem'  duygumuzun nedenlerini analiz etmişti. Kışlalı, daha sonra Nokta'nın orijinalitesini kaybettiği günlerde Cumhuriyet'e geçerek köşe yazmaya başladı.

DEVLET GİBİ EKONOMİK KAYNAKLARA SAHİP BİR TERÖR ÖRGÜTÜ: IŞİD

Kışlalı'nın üstüne çarpı işareti atanlar, onu tanısalardı eminim çok severlerdi. Çünkü Kışlalı, onların o çarpık düşüncelerini bile büyük bir olgunluk içinde dinleyecek kadar demokrat bir insandı. Ama demokrasinin eleştiri hakkı olduğunu çok iyi bildiği için, o çarpık düşünceleri eleştirmekten vazgeçmezdi. Bir kitabında yazdığı gibi teröristin dünyası, normal insanların dünyasından çok farklıydı. Yaşanan gerçeklerle, teröristin gerçekleri arasında büyük farklar vardı. Teröristi iç hesaplaşmaya itecek tek unsur gerçekliğin, teröristin gerçekliğine ayan beyan baskın çıkmasıydı.

Kışlalı, bunları bile bile köşe yazılarını kaleme alıyordu. Ama onu koruması gerekenler, teröristin psikolojisinden habersiz olmayı yeğlediler. Bomba patladıktan sonra delillerin toplanmasında gösterdikleri modern tavırları, bomba patlamadan önce gösteremediler. Kışlalı'ya koruma polisi tahsis etmek bir yana, onu arabasının üstündeki kuşkulu paketlere dokunmaması gerektiği konusunda bile eğitmediler. Tehdit altında olmasına rağmen, alarm takmadan arabasının trafiğe çıkmasına izin verdiler. Tehlike bağıra çağıra gelirken, Kışlalı'nın üstüne çarpı işareti atılması bile bazı aymazları aydırmadı. Umarım bundan sonra çarpı işareti atanlar dikkatle izlenir. 

(Bu yazı, Finansal Forum Gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 25.10.1999 tarihinde yayınlanmıştır.) 
TÜRKİYE, TERÖR OLAYLARI İLE EKONOMİK AÇIDAN ZAYIFLATILMAYA ÇALIŞILIYOR