Coğrafi işaretle tescillenen ve uluslararası tescil alma konusunda önemli
bir adım atan Antep baklavasının, Antepliler için anlamı çok daha yaşamsal.
Antep'te baklava, mesleğin ustalarının sabaha karşı saat üçte "tatlı
uykulardan uyanarak tatlı yapmaya gittiği" bir yaşayış ve üretim biçiminin
öznesi. Müşterisine bu lezzet harikasını taze taze sunabilmek için sabahın
erken saatlerinde tatlı uykular bölünüyor. O nedenledir ki, uykusunu
bölemeyenden baklavacı olmaz. Uyanmak sırf ustaların işi değil tabii. Ustalar
uyanır da çıraklar (şakirtler), kalfalar (halfeler) uyuyakalır mı? Sabahın
üçünde, bütün dükkân tepsi tepsi baklava pişirmek için sabırla çalışmaya
başlar. Baklavacı ustası olabilmek için ise uzun yılları art arda sıralamak
gerekir. Bu unvana ulaşmak, o kadar kolay değil. Getir-götür işleri ile daha
11-12 yaşlarında başlayan bu serüven, yıllarca açılan yufkalarla devam eder.
Yufkaya fıstık koymak, tepsiye yerleştirmek, tepsiye yerleştirilmiş malzemeyi
kendi geometrisi içinde bir estetik barındıran baklava dilimi şeklinde kesmek,
pişirme süresini hesap etmek ve şerbeti dökmek adeta saç ağartacak kadar uzun
bir yaşam dilimini kapsar.
Baklavaya 'resmi' tescil
Baklava Anteplilerin düğününde de cenazesinde de "sofraların baş
tacı"dır. Antepliler yıllardır, zaten "ismi konulmamış" bir
fiili coğrafi işaretlemeyi gündelik hayatlarında damak tatları ile ortaya
koyuyorlar. İyi baklavacı, kötü baklavacıyı meslekten kovamıyor ama müşteriler
ondan baklava almayarak meslekten tasfiye ediyor. Coğrafi işaret hukuku gereği,
Antep baklavasının aslına uygun olarak üretilip üretilmediğini denetlemek ise
bundan böyle "resmen" Gaziantep Sanayi Odası'nın bir vazifesi olacak.
Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) verdiği coğrafi işaret tescil belgesinde
baklavanın ne olduğu, nasıl üretildiği, malzemelerinin özellikleri inceden
inceye anlatılıyor. Tabii anlatmak yetmiyor; bundan sonra yurtiçindeki tüm
Antep baklavacılarının bu ismi kullanabilmesi için tescil belgesindeki
süreçlere uyarak üretimi gerçekleştirmesi gerekecek. Uluslararası tescil
alındığında da dünyanın neresinde olursa olsun bu şartlar herkesi bağlayacak.
Uyulmazsa, ortaya çıkan şey sadece baklava olacak, Antep baklavası değil.
112 ürün sırada bekliyor
Konuya yabancı olanlar için coğrafi işaretin ne demek olduğunu da anlatmakta
fayda var. Coğrafi işaret, bir ürünün yerel özelliklerine uygun biçimde
üretildiğini garantiliyor ve ona benzerlerine göre bir üstünlük sağlıyor.
TPE'nin baklavaya verdiği tescil belgesi ile özellikle Yunanistan ve Kıbrıs Rum
Kesimi'nin "patentsel tacizi" altındaki Türk mutfağı ürünlerinden
birisi daha kurtuluş yolundaki ilk adımını atmış oldu. TPE Başkanvekili Doç.
Yüksel Birinci'nin verdiği bilgiye göre Fransız coğrafi işaretli peynirler 2
euro daha fazlaya, İtalyan Toscano yağları da yüzde 20 daha fazla fiyata
satılıyor. Bu konu o kadar önemli ki AB'nin gıda ve içecek ihracatının büyük
bölümünü coğrafi işaret tescili olan ürünler oluşturuyor. İşte 95 tescil
numaralı Antep baklavası ve ondan önceki 94 yerel Türk ürününün tescil
çabasının geri planındaki ekonomik sır bu. Halen TPE'de 112 tane daha bölgesel
ürün için coğrafi işaret tescilleme çalışmaları sürüyor.
G. Kıbrıs'ın lokum tescili
TPE, coğrafi işaretlerin korunmasına yönelik yeni bir kanun tasarısı
taslağı da hazırladı. Yeni kanun tasarısı, sicil bilgilerinde değişiklik
yapılabilmesi, coğrafi işaretlerin bilinirlik düzeyini artırmak amacıyla
enstitü tarafından bir amblem oluşturulması, denetim süresinin sıklaştırılması
ve etkinleştirilmesi gibi değişiklikler içeriyor. Bu tasarı ile AB'nin 2006
yılında yenilediği mevzuata tam uyum sağlanması öngörülüyor. Bu yasanın 2008
yılı içinde çıkarılması planlanıyor. Peki baklava için Yunanlılar, lokum için
Kıbrıslı Rumlar tarafından yapılan coğrafi işaret başvuruları ne olacak? Mesela
lokuma ilişkin olarak Güney Kıbrıs Rum Kesimi tarafından yapılan başvurunun
tescil edilmesi, sadece Geroskipou bölgesinde üretilen lokumlar üzerinde
Geroskipou Lokumu ibaresinin kullanılma şartlarını düzenliyor. Bunun aksine
ortaya atılan bilgilerin AB hukuku çerçevesinde bir anlamı yok. Zaten TPE, tüm
yerli başvuru sahiplerini, ürünlerini AB'de de tescil ettirmeye teşvik ediyor.
Geçen aralık ayında Avrupa Birliği Teknik Destek Birimi (TAIEX) ile AB'deki
uygulamalara yönelik bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda katılımcılar AB'deki
tescil süreci hakkında bilgilendirildi.
(Bu haber, Referans Gazetesinin 23.02.2008 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)
G-20, “GAZİANTEP-20” OLAMAZ MIYDI?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder