14 Ocak 2015 Çarşamba

TATLI UYKU, ANTEP BAKLAVASINA FEDA OLSUN


Cahit UYANIK

Coğrafi işaretle tescillenen ve uluslararası tescil alma konusunda önemli bir adım atan Antep baklavasının, Antepliler için anlamı çok daha yaşamsal. Antep'te baklava, mesleğin ustalarının sabaha karşı saat üçte "tatlı uykulardan uyanarak tatlı yapmaya gittiği" bir yaşayış ve üretim biçiminin öznesi. Müşterisine bu lezzet harikasını taze taze sunabilmek için sabahın erken saatlerinde tatlı uykular bölünüyor. O nedenledir ki, uykusunu bölemeyenden baklavacı olmaz. Uyanmak sırf ustaların işi değil tabii. Ustalar uyanır da çıraklar (şakirtler), kalfalar (halfeler) uyuyakalır mı? Sabahın üçünde, bütün dükkân tepsi tepsi baklava pişirmek için sabırla çalışmaya başlar. Baklavacı ustası olabilmek için ise uzun yılları art arda sıralamak gerekir. Bu unvana ulaşmak, o kadar kolay değil. Getir-götür işleri ile daha 11-12 yaşlarında başlayan bu serüven, yıllarca açılan yufkalarla devam eder. Yufkaya fıstık koymak, tepsiye yerleştirmek, tepsiye yerleştirilmiş malzemeyi kendi geometrisi içinde bir estetik barındıran baklava dilimi şeklinde kesmek, pişirme süresini hesap etmek ve şerbeti dökmek adeta saç ağartacak kadar uzun bir yaşam dilimini kapsar.

Baklavaya 'resmi' tescil

Baklava Anteplilerin düğününde de cenazesinde de "sofraların baş tacı"dır. Antepliler yıllardır, zaten "ismi konulmamış" bir fiili coğrafi işaretlemeyi gündelik hayatlarında damak tatları ile ortaya koyuyorlar. İyi baklavacı, kötü baklavacıyı meslekten kovamıyor ama müşteriler ondan baklava almayarak meslekten tasfiye ediyor. Coğrafi işaret hukuku gereği, Antep baklavasının aslına uygun olarak üretilip üretilmediğini denetlemek ise bundan böyle "resmen" Gaziantep Sanayi Odası'nın bir vazifesi olacak. Türk Patent Enstitüsü'nün (TPE) verdiği coğrafi işaret tescil belgesinde baklavanın ne olduğu, nasıl üretildiği, malzemelerinin özellikleri inceden inceye anlatılıyor. Tabii anlatmak yetmiyor; bundan sonra yurtiçindeki tüm Antep baklavacılarının bu ismi kullanabilmesi için tescil belgesindeki süreçlere uyarak üretimi gerçekleştirmesi gerekecek. Uluslararası tescil alındığında da dünyanın neresinde olursa olsun bu şartlar herkesi bağlayacak. Uyulmazsa, ortaya çıkan şey sadece baklava olacak, Antep baklavası değil. 


112 ürün sırada bekliyor

Konuya yabancı olanlar için coğrafi işaretin ne demek olduğunu da anlatmakta fayda var. Coğrafi işaret, bir ürünün yerel özelliklerine uygun biçimde üretildiğini garantiliyor ve ona benzerlerine göre bir üstünlük sağlıyor. TPE'nin baklavaya verdiği tescil belgesi ile özellikle Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin "patentsel tacizi" altındaki Türk mutfağı ürünlerinden birisi daha kurtuluş yolundaki ilk adımını atmış oldu. TPE Başkanvekili Doç. Yüksel Birinci'nin verdiği bilgiye göre Fransız coğrafi işaretli peynirler 2 euro daha fazlaya, İtalyan Toscano yağları da yüzde 20 daha fazla fiyata satılıyor. Bu konu o kadar önemli ki AB'nin gıda ve içecek ihracatının büyük bölümünü coğrafi işaret tescili olan ürünler oluşturuyor. İşte 95 tescil numaralı Antep baklavası ve ondan önceki 94 yerel Türk ürününün tescil çabasının geri planındaki ekonomik sır bu. Halen TPE'de 112 tane daha bölgesel ürün için coğrafi işaret tescilleme çalışmaları sürüyor.



G. Kıbrıs'ın lokum tescili



TPE, coğrafi işaretlerin korunmasına yönelik yeni bir kanun tasarısı taslağı da hazırladı. Yeni kanun tasarısı, sicil bilgilerinde değişiklik yapılabilmesi, coğrafi işaretlerin bilinirlik düzeyini artırmak amacıyla enstitü tarafından bir amblem oluşturulması, denetim süresinin sıklaştırılması ve etkinleştirilmesi gibi değişiklikler içeriyor. Bu tasarı ile AB'nin 2006 yılında yenilediği mevzuata tam uyum sağlanması öngörülüyor. Bu yasanın 2008 yılı içinde çıkarılması planlanıyor. Peki baklava için Yunanlılar, lokum için Kıbrıslı Rumlar tarafından yapılan coğrafi işaret başvuruları ne olacak? Mesela lokuma ilişkin olarak Güney Kıbrıs Rum Kesimi tarafından yapılan başvurunun tescil edilmesi, sadece Geroskipou bölgesinde üretilen lokumlar üzerinde Geroskipou Lokumu ibaresinin kullanılma şartlarını düzenliyor. Bunun aksine ortaya atılan bilgilerin AB hukuku çerçevesinde bir anlamı yok. Zaten TPE, tüm yerli başvuru sahiplerini, ürünlerini AB'de de tescil ettirmeye teşvik ediyor. Geçen aralık ayında Avrupa Birliği Teknik Destek Birimi (TAIEX) ile AB'deki uygulamalara yönelik bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda katılımcılar AB'deki tescil süreci hakkında bilgilendirildi.
(Bu haber, Referans Gazetesinin 23.02.2008 tarihli sayısında yayınlanmıştır.) 
G-20, “GAZİANTEP-20” OLAMAZ MIYDI?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder