Cahit UYANIK
Dünyaca ünlü denetim, vergi ve danışmanlık firması KPMG'ye bağlı KPMG Türkiye, Mart 2018 ayı petrol ve gaz analizini yayınladı. KPMG Türkiye “Uzun vadeli bir perspektiften baktığımızda, ulaştırma sektörünün gelecekteki elektrifikasyonuyla ilgili oldukça iddialı olan sektör beklentileri, uzun vadeli petrol talebi tahminlerini oldukça zorlaştırıyor ve petrol fiyatlarının uzun dönemde 70 doların üzerinde seyretmesi olasılığını oldukça düşürüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Analizde,
dünya ekonomilerinde yaşanan büyümenin petrol talebini olumlu yönde
etkilediğine; ancak enflasyonist baskı etkisiyle düşüşe geçen sermaye piyasası
faaliyetlerinin petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekildi. KPMG Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Ümit Bilirgen, bu etkiler
ışığında petrol fiyatlarının 2018’de ortalama 60 ile 65 dolar seviyesinde
seyredeceğini belirtti.
KPMG her ay küresel
petrol fiyatı oluşumunda etkili olan
- finansal piyasalar,
- makro ekonomik
koşullar,
- jeopolitik ve teknolojik gelişmeler
gibi dinamikleri göz önünde
bulundurarak petrol ve gaz pazar analizi yapıyor. Ümit Bilirgen, “Küresel ekonomilerin büyüme ivmesi petrol talebini artırıcı etki
yaparken; büyümeden kaynaklı olarak artan enflasyon beklentisi ve tahvil
faizlerinde görülen artış gibi makro ekonomik etkiler ise petrol fiyat artışını
baskılıyor” dedi.
Çin'de devreye giren Brent petrol
vadeli işlem piyasasının önemi
Bilirgen “Negatif
yönlü seyreden piyasalarla birlikte petrol fiyatları da son dönemlerdeki zirve
seviyelerinden geri çekilmeye başladı. Bununla birlikte, dünya genelinde
yaşanan güçlü büyüme aynı zamanda petrol tüketiminin de artması anlamına da
geliyor. Goldman Sachs’ın tahminlerine göre özellikle Çin’de devreye girecek
olan Brent petrol vadeli işlem sözleşmelerinin de etkisiyle petrol talebinin
2018’de de günlük 1,9 milyon varil üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor” şeklinde
konuştu.
Kaya petrolü, petrol fiyatlarını
3 yıldır aşağı çekiyor
Petrol fiyatlarını
etkileyen en önemli faktörlerden biri olan kaya petrolüne de değinen Bilirgen,
şöyle devam etti:
“Kaya petrolü de mevcut finansal ve makro ekonomik koşullardan
etkileniyor ve ilave finansman kaynaklarına ihtiyaç duyuyor. Yıl boyunca petrol
fiyatı ortalama 60 dolar seviyesinde kalması halinde, kaya petrolü
üreticilerinin sadece mevcut üretimin korunması için gerekli finansman açığı 20
milyar dolar civarında. Buna rağmen, kaya petrolü ve gazı sektördeki dengeleri
bozmaya devam ediyor. Kaya petrolünün dikkat çekici etkisiyle, küresel ham
petrol fiyatları son üç yılda 120 dolar seviyelerinden buralara kadar
geriledi.”
Jeopolitik
gelişmelerin de petrol ve doğal gaz piyasaları tarafından yakından takip
edildiğini belirten Bilirgen, “Örnek olarak, Trump'ın atadığı son üst düzey
yetkililer, İran'a karşı sert bir tutum takınılacağı beklentilerini artırdı. Bu
gibi kısa dönem gelişmelerinin piyasalarda kalıcı etki yapıp yapmayacağını
zaman gösterecek” dedi.
KPMG Türkiye 1982'den bu yana faaliyet gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder