Cahit UYANIK
Ankara'da bütün gözler Meclis'e çevrilmişken, belirsizliğini koruyan en önemli konulardan birisi IMF Heyetinin ne zaman Türkiye'den ayrılacağıydı. Geçen hafta Hazine ile temasını neredeyse kesen IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen, kendisini oteldeki odası ile Gazi Osman Paşa'daki IMF Türkiye Ofisi arasına hapsetmişti. Kahkonen görüşmelerin hafiflemesini fırsat bilip ne Ankara Kalesini gezdi ne de kaldığı otelin yakınındaki Tunalı Hilmi Caddesinde tur attı. Kahkonen 7 Şubat'tan bu yana Ankara'nın en ağır ve sert hava koşullarının eşlik ettiği 3,5 haftalık 4'üncü Gözden Geçirme 5'inci etap mesaisinin bitmesini bekleyerek günlerini geçirdi.
Geçmişteki ziyaretlerinde Türkiye'den ayrılmak için sabırsızlık manzaraları sergileyen Kahkonen (Onu tanıyanlara göre saklayamadığı tek duygu emaresi) paşa paşa IMF Merkezinden gelecek direktifi bekledi. Peki bu direktif neydi? Kuvvetle ihtimaldir ki "Büyük patron Türkler'le henüz anlaşamadı. Üstelik denetleyeceğiniz paranın boyutlarının büyüme ihtimali beliriyor. Sakın ola, oradan dışarıya adım atma' şeklindeydi. ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor'un Meclis'teki üs tezkeresi görüşmelerinin bitmesini Almanya'da beklemesi, oylama bittikten sonra uçağa atlayıp Ankara'ya gelmesi, ertesi gün de Kahkonen'in tıpış tıpış Türkiye'ye intikal etmesi hatırlandığında böylesi değerlendirmeler pek uçuk görünmüyordu.
Gerçekten de IMF bu kez Ankara'da bıkkınlık yarattı. Hangi üst düzey bürokratla konuşup 'IMF ne yapıyor?' diye sorsanız aldığımız cevap 'Bilmiyorum. Herhalde ofislerindedir' şeklindeydi.