Bankacılık krizi durulmuş görünüyor. Sorunlar karşısında bazı savunma mekanizmaları geliştiren sektör ise kritik bir aşamada. İşte sektörün geleceğini tehdit edebilecek gelişmeler.
Cahit UYANIK / Erdoğan SÜZER
Ocak ayında başlayan parasal dalgalanma, sonunda üç bankanın tasfiyesi ile 'şimdilik' dinmiş görünüyor. Bankacılık işlemi yapma yetkileri Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırılan TYT Bank, Marmarabank ve Impexbank'la ilgili tasfiye işlemleri başladı. Fakat bankacılık sektöründe 'güven bunalımı' sürüyor. Mevduat faizinin riskini 'sıfır' olarak görüp parasını bankalara yatıran küçük tasarrufçular bundan sonra ne yapacaklarını bilemiyor.
Bankacılık sektörünü gelecekte neler bekliyor? Başka batacak banka var mı? Sıcak para ticaretiyle ayakta duran ve son krizden ağır yaralar alarak çıkan bankalar ne yapacak? Sektörde bazı 'banka evlilikleri' yaşanabilir mi? Tasfiye edilen bankalarda parası bulunan kamu bankaları gerçekten suçlu mu?
Kimlere bilgi verilmez?
Aslında bankalar Hazine, Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) sürekli ve düzenli bir gözetimi altında bulunuyor. Ancak bu raporların kamuya açık olmaması ve duyurulmaması, tehlike işaretlerinin sadece birkaç kişinin bilgisinde kalmasına neden oluyor. Ayrıca bu kuruluşların düzenlediği teftiş raporlarını dikkate alıp almamak da siyasilerin elinde... Öyle ki bu haber için yaptığımız araştırmalarda Hazine'den üst düzey bir yetkili "Biz özellikle TYT Bank'ın bu duruma düşebileceğini görmüş, raporumuzu hazırlayıp aylar önce vermiştik" şeklinde konuştu.
Aynı yetkiliye göre kamu bankalarının zor durumdaki bankalardan mevduatlarını çekmeleri için uyarılmaları yani ayrıcalıklı bir pozisyona geçmeleri ise mümkün değil. Özellikle Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özal Baysal'ın 'Bizi haberdar etmediler' şeklindeki açıklaması bu durumda boşlukta kalıyor. Yetkili bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklıyor:
"Banka mali bir kurumdur. Piyasadaki diğer müşterileri gibi, çalıştığı bankaları da araştırmak zorundadır. Kredi verirken Hazineye mi soruyorlar? Bir banka istihbaratını yapamıyorsa, ben ne yapabilirim? Bu Hazinenin görevi değil ki. Hangi birine yetişeceğim? Bankalar birbirlerinin mali yapılarını çok daha iyi biliyor. Herkes kimin ne olduğunu biliyor. Bunu Hazineye fatura etmek doğru değil. 'Bankalar kötüdür' diye Hazine bir açıklama yapamaz. Görüyorsunuz, 'Bankalar kötü durumda' diye bir-iki dedikodu çıktı, ne hale gelindi. Sadece söylenti bankaları ne hale soktu. Bunu Hazinenin söylediğini düşünsenize... Hangi banka, ne durumdadır? Hepsi bizde liste halinde var. Ama bunu halka açıklayamayız. 'Banka sırrı' diye birşey var. Bankacılık sektörü çok hassastır. Kalkıp her raporu açıklarsak, hiç bir şey ayakta kalmaz."