Başkent Notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Başkent Notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2025 Salı

BAŞKENT NOTLARI / TOBB, ÖZELLEŞTİRME İŞSİZLERİNE DE ÇARE ARAYACAK

Cahit UYANIK 

Özelleştirme İdaresi (ÖİB) Başkanı Ufuk Söylemez, bugünlerde hayli keyifli. Çünkü hızla 2,7 milyar dolarlık yıl sonu hedefine doğru koşuyor. Belki ulaşır, belki ulaşamaz; zaman gösterecek. Ama Söylemez bunu dert etmiyor. "Tutturamazsak, hedefi revize ederiz" deyip işin içinden çıkıyor. Söylemez, özelleştirme nedeniyle işsiz kalacaklar için yürütülen 'İşgücü Uyum Projesi' konusuyla da yakından ilgileniyor. Dünya Bankasından sağlanan kredinin 11 milyon doları ve bütçeden konulan 7,3 milyon dolarla finanse edilen projenin ilk yılı bitti. Bu sürede Sümer Holding, TÜPRAŞ ve Kardemir'de çalışmalar yürütüldü. 

Proje dünyanın öbür yanından yani Avustralya kıtasından gelen uzmanlarca çekip çevriliyor. Bu konuda Avustralya Milli Eğitim ve Çalışma Bakanlığının (DEET) uzmanlarıyla yerli uzmanlar yan yana çalışıyor. Amaç, yabancı danışmanlarla sözleşme bittikten sonra yerli uzmanların işi yürütebilmesi... Çalışmalarda incelenen kuruluşların bulundukları sektör ve yöresel özellikler dikkate alınarak, uygulanabilecek işgücü uyum projeleri geliştirilmeye çalışıldı. Bu konuda ilginç ve basit rehberler de hazırlandı.

Çalışmanın dikkat çekici yanlarından birisi de görüşmeler sırasında yöresel sendikalar ve ticaret ile sanayi odalarıyla yakın ilişki kurularak fikirlerinin alınmış olması... Proje, önümüzdeki günlerde tamamlanacak ve sağladığı faydalar yıl sonunda yapılacak bir konferansla duyurulacak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) işgücü açığı ortaya çıkan yerlerde mevcut iş kollarının geliştirilmesinin yanı sıra yeni iş alternatiflerinin belirlenmesi açısından katkı sağlaması da isteniyor. Kolay gelsin diyoruz...

MALİYE TEŞKİLATINDA 'REFORM' YAPILIR MI?

Özhan Uluatam, Türkiye'deki kalbur üstü maliye teorisyenlerinden biri... Halen Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğretim üyeliği yapıyor. Uluatam, aynı zamanda 1970'li yıllarda Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde de bulunmuştu. Yani Maliye'nin teşkilat yapısı hakkında teorik olduğu kadar pratik gözlemlere de sahip. 

Uluatam geçen ay Harb-İş Sendikası tarafından desteklenen bir araştırma yayınladı. Araştırmanın belki de en ilgi çekici yanlarından birisi, Maliye'nin teşkilat yapısında gidilmesi gereken köklü değişikliklere değinmesiydi. Uluatam, Maliye'nin eski ve tutucu bürokrasisinin oklarını üzerine çekmek pahasına yerinde tespitler yaptı. 'Vergi İdaresinin geçmişte ve özellikle yakın geçmişteki çalışmaları ne Maliye Bakanlığı üst düzey bürokrasisini ne de genel olarak mükellefler ile kamuoyunu tatmin etmiştir' cümlesi bile hayli cesurdu. Umarız bu araştırma Maliye Bakanı İsmet Attila tarafından dikkatle incelenmiştir. Araştırmada 'kendi camiası içinde' hayli gürültü koparabilecek tespit ve öneriler ise şöyle sıralanıyor:

14 Haziran 2025 Cumartesi

BAŞKENT NOTLARI / MERKEZ BANKASININ ESKİLERİ DE 'YENİ LİRA' İSTİYOR

Cahit UYANIK 

Ertelenen Merkez Bankası Genel Kurulu 16 Mayıs 1996'da yapıldı. Kapalı kapılar ardında süren siyasi hesaplaşmalar, bu sefer Genel Kurulun yapıldığı salona daha farklı bir şekilde yansıdı. Birazdan bunlara gireceğiz. Ancak hasbelkader 1988 yılından bu yana Merkez Bankası Genel Kurullarının hemen hemen tamamını izlemiş bir gazeteci olarak ilginç bir gözlemimi aktarmak istiyorum. 

Bu toplantıların gelenekselleşmiş hissedar katılımcılarından iki isim var ki son Genel Kurul'da adeta bir 'düşünce devrimi' yaşadılar. Atadan babadan miras Merkez Bankası hisselerinin sahibi emekli avukat Selahattin Ergüden ve Emekli Kurmay Albay Sadi Oktay, mevcut Türk Lirasının tedavülden kaldırılmasını istediler! Eğer bu yapılamıyorsa yeni basılacak paraların üzerine Atatürk portresi konulmamasını rica ettiler. Oysa aynı isimler eskiden beri TL'nin itibarını arttıracak önlemler alınmasını isterlerdi. Demek ki bu yaşlı insanlar da izlenen ekonomik politikalardan hayır gelmeyeceğini anladı ve yıllar sonra böyle bir çözüm önerdi. 

Genel Kurulun kamuoyuna yansımayan bir ayrıntısı daha vardı ki gelecekte genişleyebilecek bir çatışmanın ilk sinyalini verdi: Türk bankacılık sektörünün iki numarası ve ağabeyi Ziraat Bankası, Hazine'ye kafa tuttu. Biliyorsunuz Hazine koalisyonun DYP kanadının kontrolünde, Ziraat Bankası da ANAP'ta... Merkez Bankası Kuruluş Yasasına göre Hazine'nin buradaki payı kesinlikle yüzde 51'in altına düşemiyor. Yani Hazine'.nin önerdiği Merkez Bankası Banka Meclisi adaylarının seçilmesi 'banko'... Ziraat, bunu çok iyi bilmesine rağmen Hazine'nin adaylarına oy vermedi. Bağlı bulunduğu Bakan Rüşdü Saracoğlu'nun talimatıyla ANAP kökenli isimleri aday gösterdi ve onlara oy verdi. Ama tahmin edilebileceği gibi seçtiremedi. Finans açısından başı ne zaman sıkışsa Ziraat'e başvuran Hazine'nin bu tavrının önümüzdeki zamanda bir güçlüğe yol açıp açmayacağını -ya da tersi- bekleyip göreceğiz.

ÖZELLEŞTİRME İDARESİ 'KİT' OLDU

Türkiye'de geçen yıl yaz aylarında tam bir özelleştirme fırtınası esiyordu. 1994 sonunda bir Özelleştirme Yasası çıkmıştı ama doğru dürüst uygulanamamıştı. Yasanın işlediğini göstermek için ilk göze kestirilen Et ve Balık Kurumunun (EBK) kombinaları oldu. Bu kombinalar yıl başında bir işçi konfederasyonuna satılmış, daha sonra 'et lobisi'nin kombinaların ucuza gittiği yönündeki spekülasyonları sonucu satış iptal edilmişti. Herkes de 'et lobisi'nin ileride bu kombinaları satın alacağı beklentisine girmişti.

26 Şubat 2025 Çarşamba

BAŞKENT NOTLARI / MENDERES VE RP'DE SU YÜZÜNE ÇIKAN ANLAŞMAZLIKLAR

Cahit UYANIK 

Bir söz vardır: 'İnsanın fikri neyse zikri de odur' diye... Aydın Menderes'in geçirdiği trafik kazası sonrasında Refah Partisi (RP) kanadından verilen demeçlerden birisi bu açıdan çok ilginçti. RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan'a korkunç kazanın Belek'teki o meşhur seminer programını etkileyip etkilemeyeceği soruluyor. El cevap: "Arkadaşlarımıza her zaman 'Bize birşey olursa dahi çalışmalarınızı aksatmayın ve üzerimize basıp geçin' diyoruz. Şu anda böyle bir durumu yaşıyoruz." Şimdi bu söze ne demeli? İnsanların üstüne basıp geçmek o kadar kolay değilmiş ki Belek semineri ertesi gün iptal edildi. 

Bu elim kazanın ortaya çıkardığı seminer iptaliyle ilgili küçük anlaşmazlığın geri planında aslında neler var? RP, modern bir siyasi parti olarak 'müslüman demokrat' kimliğe mi kavuşacak? Yoksa çağ dışı düşüncelerin sığınak aradığı bir dergah, ocak, tarikat, siyasi parti karışımı bir organizasyon mu olacak? RP, seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Ama hala muhalefette... Refah, örgütünü modernize etti ama fikirleri hala 50 yıl geriden geliyor. Böyle olduğu içindir ki tüm çağdaş sağ ve sol partiler RP ile işbirliği yapmıyor. İşte Kazan gibi politikacılar o eski misyonun, marjinal RP'nin temsilcileri...

Peki Menderes'in RP'de işi neydi? Menderes aslında seçimlerden önce merkez sağ partilerden teklif bekledi. Ama gelmedi. Çünkü her iki sağ partinin liderleri Çiller ve Yılmaz'ın koltuğu hala tartışılır konumda... Ancak aynı zamanda hem ANAP hem DYP'de mevcut genel başkanların alternatifi de bulunamıyor. İşte Menderes'e yapılacak bir davet aynı zamanda 'alternatif lider adayı'na yapılacak bir davet olacaktı. Hal böyle olunca Menderes, kendisine RP içinde yer bulabildi. Menderes gibi merkez sağ bir siyasetçinin bu partiye girmesi RP'nin modern bir parti haline gelmesi için bir umuttu. Menderes'e merkez sağdan gitmeyen davet ve Kazan'ın işte o 'Üzerimize basarak ilerleyin' demesinin gerisinde bütün bu liderlik çekişmeleri yatıyor. Bu tespiti önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler daha açık şekilde ortaya çıkaracak.

SÖYLEMEZ ATTI, SARACOĞLU KAPTI

Hükümet değişti ya... Bürokrasinin üst kademelerinde de dalgalanma yaşanması sürpriz değil. Bu değişikliklerin çoğu geçmiş hesaplaşmaların ve ekipçiliğin yansıması...

İşte size bir örnek: Ergin Nural Özelleştirme İdaresi Başkanlığında İdari İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak çalışıyordu. Nural, çalıştığı kurumu o kadar seviyordu ki, bir defasında yarım saatliğine 'hülle başkan' bile olmayı kabul etmişti.