Cahit UYANIK
Türkiye adeta bir katastrof içinden geçiyor. Türkiye'nin devlete bu kadar ihtiyaç duyduğu ancak devletin bu kadar zayıf olduğu bir başka barış zamanı yaşandı mı, bilmiyorum. Belki de Osmanlı'nın kaybettiği gücünü kazanmak için kendisini cenkten cenke attığı 20'inci Yüzyılın başlarını içinden geçtiğimiz günlerle karşılaştırabiliriz. Ama o dönem de adı üstünde savaş zamanlarıydı. 1911 Balkan Harbi ile başlayan süreç 1923'te Cumhuriyet'in ilanına kadar sürüp gitmişti.
Anlaşılan o ki Türkiye'nin bu coğrafyada yüzü rahat görmeyecek. Her zaman eller tetikte durmak zorundayız. Silahlı Kuvvetler güçlü ve vurucu olmalı. Ama Türkiye'nin bölgedeki çıkarlarını korumak için acilen ekonomisini dengeye getirmesi lazım. Öyle IMF'nin iane kabilinden vereceği 1-1,5 milyar dolara gözümüzü dikip beklemek konumunda olmamalıyız. Bunu yapabilmenin yolu da iç siyasi sistemi dengelemekten geçiyor.
Türkiye'nin sırf batık bankalar ve siyasi popülizm nedeniyle son 4-5 yılda sırtına yüklenen 50 milyar dolarlık yükü eritip, hiç hata yapmadan üretim-finans-tüketim dengelerini kurması elzem... Yoksa Türkiye'deki ekonomik krizden medet umanlar daha çok iş karıştırmaya çalışabilirler.