Özelleştirme için kanun hükmünde kararname çıkarılmayı bekleyen Emlak Bankasının 1999 bilançosu, ilginç muhasebe oyunlarıyla kara geçirildi. Gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüştürülmesi planlanan Emlak Konut A.Ş.'ye yapılan 444,6 trilyon liralık gayrimenkul devri sonucu, banka 70,3 trilyon lira kara geçer gibi göründü. Oysa bilançoyu denetleyen bağımsız denetçi DRT Denetim A.Ş'nin bazı çekinceler koyduğu bu devir gerçekleştirilmemiş olsaydı, Emlak Bankası 374,3 trilyon lira zarar edecekti.
30 Ocak 2016 Cumartesi
29 Ocak 2016 Cuma
TÜRKİYE'NİN NÜFUSU ARTIK EKSİKSİZ VE SIFIR HATA İLE HER YIL AÇIKLANACAK
Cahit UYANIK
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin 2007 yılı
nüfusu açıklandı. Nüfusumuz 70 milyon 586 bin 256 kişi idi. Bu açıklamadaki
ilginç nokta, resmi ağızlardan bir 'ara yıl' rakamı verilmesi idi. Yani sonu
sıfırla veya 5'le biten bir yılın nüfusu açıklanmıyordu. Zaten bundan sonra
nüfusumuzu, tam ve doğru olarak her yıl öğrenebileceğiz. 2009 yılı ocak ayının
ilk 15 günü içinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 yılı nüfusunu
açıklayacak. Yani nüfus 5 veya 10 yılda bir açıklanan, ara yıllarda da çeşitli
göstergelere bakılarak projeksiyonu yapılan bir veri olmaktan çıkacak. Gerçeğe
en yakın durumu yansıtacak.
22 Ocak 2016 Cuma
HANİFE ŞENYÜZ'ÜN KALEMİNDEN: BİR BÜTÇE BÖYLE GEÇTİ
Hanife ŞENYÜZ-Dünya Gazetesi Ekonomi Muhabiri
Bir ay boyunca, milletvekillerinin deyişiyle "modern hapishane" olan TBMM'deyim. 1993 mali yılı bütçe tasarısını, küçücük, şimdi bana daha da sevimli görünen büroma bile gelemeden Plan ve Bütçe Komisyonunda izledim. Bir gazeteci arkadaşıma göre "naklen yayın" yaptım. Ama, okurlar hakkımı teslim edeceklerdir ki, TRT'nin yayınlarından daha iyiydi.
13 Ocak 2016 Çarşamba
İYİ HAZIRLANMIŞ ORTA VADELİ PLAN (OVP), TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTUNU DÜZELTTİ
Cahit UYANIK
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de ekonomi
yönetimi, bütçe politikaları ve uluslararası ekonomik ilişkiler açısından
oldukça ilginç bir gelişme yaşandı. Ekonomik Koordinasyondan Sorumlu Başbakan
Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, 2010-2012 yılları arasını kapsayan
Orta Vadeli Ekonomik Programı (OVP) açıkladı. Babacan'ın yaptığı açıklamanın üzerinden
36 saat yani 1,5 gün geçmesinin hemen ardından Standart and Poors ve Moody's
adlı iki kredi derecelendirme (rating) kuruluşu Türkiye'nin kredi notunu bir
parça da olsa düzelttiler. Standard and Poors, Türkiye'nin kredi notu
görünümünü "negatif"ten "durağan"a yükseltti. Kuruluş,
Türkiye'nin döviz ve lira cinsinden kredi notunu sırasıyla "BB-/B" ve
"BB/B" olarak teyit etti. Kuruluş oysa, Türkiye'nin kredi notu
görünümünü Kasım-2008'de negatife düşürmüştü. Standart and Poors, Türkiye'de
'sıfırcı hoca' lakabı ile biliniyor. Bu kuruluş, 1994 yılında Türkiye'nin
notunu düşürerek yaşanan ekonomik krizi başlatan kuruluş olarak da hafızalarda
yer etmişti.
9 Ocak 2016 Cumartesi
YATIRIMCILAR İLE KAMUYU BİLGİLENDİRMENİN ÖNEMİ: KAP
KAP e-devlet uygulamasında olması gereken tüm unsurları (Devlet: SPK, Şirket: KAP şirketleri, Vatandaş: Sermaye Piyasası Yatırımcısı) içermesi sebebiyle, tam bir e-devlet uygulaması olarak biliniyor. KAP aynı zamanda, Türkiye'nin ilk resmi elektronik imza projesi.
Dünyada tarihi geçmişi 1400'lü yılların
sonuna kadar götürülebilen borsaların, Türkiye’deki kökleri 19. yüzyılın ikinci
yarısına kadar uzanıyor. İlk menkul kıymetler piyasası Kırım Savaşı’nı takiben
1866 yılında Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulmuş olan “Dersaadet Tahvilat
Borsası” idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu takiben 1929 yılında
çıkartılan 1447 sayılı “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu" ile
sermaye piyasalarının, yeni ismiyle “İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo
Borsası” adı altında organize olması sağlandı. Borsa kısa sürede, gelişerek
yurt çapında girişimcilerin fon ihtiyaçlarının karşılanmasına katkılarda
bulundu. Ancak 1929 Krizi, 2. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, Türk iş
dünyasını olumsuz etkiledi ve borsanın önemi azaldı. 1981 yılında ise Sermaye
Piyasası Kanunu çıkartıldı. Bir sene sonra 1982 yılında menkul kıymetler piyasasının
idaresinden, kontrolünden ve mevzuatının düzenlenmesinden sorumlu resmi kurum
olan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Ankara’da kuruldu. Ekim 1983 Türkiye’de
menkul kıymet borsalarının kuruluşunu öngören bir kararname çıktı. Ekim 1984’de
ise "Menkul Kıymet Borsalarının Kuruluşu ve Çalışma Esasları" Resmi
Gazete’de yayınlandı. Çalışma esaslarına ilişkin mevzuat Olağanüstü Genel Kurul
toplantılarında kabul edildi ve 26 Aralık 1985 tarihinde İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası (İMKB) resmen çalışmaya başladı. Yani Türkiye'de modern
anlamda sermaye piyasalarının oluşumu, henüz 28 yıllık bir geçmişe sahip.
TÜRKİYE, SUYUNU HOR KULLANIYOR VE KİRLETTİĞİ SUYU ARITMIYOR
Su, yaşamın kaynağı. Birçok kaynak gibi,
ancak azaldığında veya yok olmaya yüz tuttuğunda önemi anlaşılıyor. Normal
zamanlarda insanlar, bu tip kaynakları hiç bitmeyecekmiş gibi fütursuzca
harcıyorlar. Türkiye, bu yaz yaşadığı büyük kuraklığı çok uzun süredir
görmemişti. Kuraklık, çoğunlukla bölgesel ve gelip geçici zamanları içeren bir
problem olarak yaşanıyordu. Çok uzun yıllardır sözü edilen küresel ısınmanın
geçen kış ve bu yaz iyice kendini hissettirmeye başlamasıyla su sorunu da ülke
çapında iyice kendini gösterdi. Peki su sorununun neresindeyiz ve Türkiye'de
sular nasıl kirlenip boşa akıyor? Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığının
verilerine başvurmak en sağlıklısı gibi görünüyor. Bu verilere bakıldığında
ortaya çıkan sonuç şu: Türkiye, su zengini bir ülke değil. Buna rağmen suyu
oldukça hor kullanıyor ve kirlettiği suyu da arıtıp yeniden kullanıma
sunamıyor.
31 Aralık 2015 Perşembe
DEVLET GİBİ EKONOMİK KAYNAKLARA SAHİP BİR TERÖR ÖRGÜTÜ: IŞİD
Cahit UYANIK
2004 yılında kurulan Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı terör örgütü, 2 yıl önce adeta yükselişe geçti. Bu yükselişte güçlü ekonomik kaynaklara ulaşması ve şu ana kadar bir terör örgütü açısından hiç rastlanmayan bir finansal modele sahip olması önemli rol oynadı. 2014 yılı ortalarında Irak’ın kuzeyindeki en önemli kentlerden Musul’u ele geçiren IŞİD, büyük ekonomik ve mali kaynakların anahtarına da sahip oldu. Bu kaynaklardan en dikkat çekeni ve hemen kullanıma hazır olanı, Irak Merkez Bankası Musul Şubesinin kasasındaki yaklaşık 500 milyon dolar ve tutarı bilinmeyen altın külçelerdi.
Aynı zamanda petrol zengini olan bu bölge, tarımsal üretim,
su kaynakları ile maden zenginliği açısından
da iyi durumdaydı. IŞİD, petrol
ticaretinin yanı sıra buradaki tarımsal üretimden de pay almaya başladı. IŞİD
bu finansman modeliyle, şu ana kadar ortaya çıkmış hiçbir terör örgütüne
benzemiyor ve ‘devlet gibi ekonomik kaynaklara sahip bir terör örgütü’ olarak
tanımlanabiliyor. Ancak IŞİD aynı anda, terör örgütlerinin klasik finansman
modelini de kullanmaktan çekinmiyor. Fidye, tarihi eser kaçakçılığı, gasp,
soygun, organ ticareti, insan ticareti (kölelik), yurt dışındaki zengin
gönüllülerin yardımları ile kendisini destekleyen bazı devletlerin gizli
yardımları IŞİD’in diğer terör örgütlerine benzeyen gelir kaynakları… Öyle ki
IŞİD’in günlük gelirinin 10 milyon dolara ulaştığı tahmini yapılıyor.
2003 YILINA; AK PARTİLİ VE TAYYİP ERDOĞANLI YILLARA GİRERKEN FİNANSAL FORUM'A YAZDIĞIM YENİ YIL MESAJI
Türkiye, 2002 yılı Kasım ayı ortasında bir seçim yapmış ve Ak Parti tek başına iktidara gelmişti. Recep Tayyip Erdoğan, anayasadaki siyasi yasaklılık maddesi kapsamına girdiği için milletvekili adayı olamamış ve seçilememişti.
Partinin diğer doğal lideri Abdullah Gül, ilk Ak Parti Hükümetini kurmuştu. Biz 2003 yılına girerken "Ak Parti ve Abdullah Gül" ile dolu yıllara hazırlandığımızı düşünürken; Erdoğan, CHP Lideri Deniz Baykal'ın desteğini arkasına alarak anayasayı değiştirtmiş ve kendisine milletvekili olmanın yolunu açmıştı.
Derken; bir köy, hiç bir şekilde seçmen kütüğüne yazılmadığı için Siirt'te seçimler iptal edildi ve Recep Tayyip Erdoğan aday olarak milletvekili seçildi ve ikinci Ak Parti hükümetini kurarak Başbakanlık görevini üstlendi. Böylece (2016 yılına girerken de yaşadığımız gibi) Ak Partili ve Tayyip Erdoğanlı yıllar başlamış oldu.
30 Aralık 2015 Çarşamba
MB: KAYNAĞI BELİRSİZ DÖVİZ GİRİŞİNDE 5 MİLYAR DOLAR ÇOK DEĞİL
Cahit UYANIK
Merkez Bankası (MB), bu yıl ocak-ağustos döneminde 5 milyar dolar sınırına yaklaşarak herkesi şaşırtan ödemeler bilançosundaki "net hata ve noksan" kaleminin neden böyle bir gelişme gösterdiğini analiz etti. Aynı dönemde 15,7 milyar doları geçen cari açığın finanse edilmesinde de önemli rol oynayan net hata ve noksan kalemi, ödemeler bilançosunda hiç bir tanım altına dahil edilemeyen döviz girişlerinin toplandığı bölüm olarak biliniyor. MB, net hata ve noksan kaleminin Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında yüksek olmadığını bildirdi.
26 Aralık 2015 Cumartesi
GÜNGÖR URAS KÖŞESİNDE HABERİMDEN NASIL BAHSETMİŞTİ-2?
EFTA İLE ANLAŞMA TÜRKİYE'YE NELER GETİRİR?
Güngör URAS
Güngör URAS
Türkiye için önemli olan Avrupa Topluluğu (AT) pazarıdır. Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) pazarı değil... Bunu anlamak için 1990 yılı ithalat ve ihracat rakamlarına bakmak yeter:
24 Aralık 2015 Perşembe
GÜNGÖR URAS KÖŞESİNDE HABERİMDEN NASIL BAHSETMİŞTİ-1? EMLAKBANK'IN BİLANÇOSU NASIL MAKYAJLANDI?
Kamu Bankalarının Özelleştirilmesinde Emlakbank Modeli
GÜNGÖR URAS
Emlakbank, her hükümet kuruluşunda bir bakana emanet edilir. Emlakbank'tan sorumlu her bakan, bankaya bir genel müdür atar. Her yeni genel müdür atandığında eskisi ve takımı mahkemeye verilir. Bankanın ne büyük zararla karşılaştığı, bilançosunun gerçek olmadığı, batan paranın miktarı açıklanır. Sonra bankanın düzeldiği müjdesi verilir. Derken zarar eden bankanın nasıl kâra geçtiği anlatılır. Sonra hükümet değişir. Bütün bunlar sil baştan... Olur.
20 Aralık 2015 Pazar
TURİZM İSTATİSTİKLERİ NASIL HAZIRLANIYOR?
Turizm, bizim çocukluğumuzdaki tek kanallı televizyonun ortak espri kaynaklarından biriydi. "Bu yıl turizm patlaması yaşanacak" sözü, bir çok sanatçıya sadece ilham vermekten öte gitmemişti. Çünkü turizmin patlaması için iddialı laflardan fazlası gerekiyordu. Ülkenin dünyadaki genel gidişata ayak uydurmuş bir hava vermesi, iyi ve bilinçli bir tanıtım kampanyası, yurt içinde modern hava alanları, çok iyi mekanlara inşa edilmiş oteller, kalifiye personel ve standart hizmet bunların başta geleniydi. Türkiye, 70'li yıllarda bunların önemini kavrayamadan "Yahu biz misafirperver bir milletiz. Niye gelmiyor ki bunlar?" şeklinde duygusal demeçlerle turizmin patlamasını bekleyip durdu.
18 Aralık 2015 Cuma
İSRAİL'DEKİ İŞ TOPLANTISINDA FİLİSTİN GERGİNLİĞİ ÇIKTI
Cahit UYANIK
KUDÜS - Yılmazlar İnşaat Grubu'nun basın için İsrail'e düzenlediği gezide, Filistin'deki son olaylarla ilgili gergin bir hava oluştu. İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Türk basın mensuplarına yaptığı konuşmada, üstü kapalı olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Livni, İsrail-Filistin çatışmasında herkesin tarafları müzakereye zorlaması gerektiğini belirttikten sonra, "Liderlerden gelen iyi ifadelere ihtiyacımız var" diye konuştu. Livni'nin bu sözü Erdoğan'ın hafta sonunda İsrail'i kınadıklarını belirten açıklamasına cevap olarak değerlendirildi.
16 Aralık 2015 Çarşamba
KÜRESEL MAL-PETROL VE IRAK OPERASYONU
Cahit UYANIK
Belki de siz bu satırları okurken Irak Operasyonu başlamış olacak. Savaşın ne olduğunu kimseye anlatmaya gerek yok. Ancak savaşın sebepleri üzerine kafa yorulması kötü olmaz. Tarihte hemen hemen tüm savaşların nedeninin ekonomik olduğu biliniyor. O zaman Irak Operasyonunu da bu açıdan incelemekte fayda var. Irak; eski Mezopotamya toprakları üzerine kurdurulmuş bir devlet. Tarih öncesinde tarımsal üretim nedeniyle bolluk bereket ülkesi konumundaki bu topraklar, daha sonra çölleşme sebebiyle kendi kaderine terk edildi. Ta ki büyük petrol rezervleri bulunana ve petrol dünya için stratejik bir ürüne dönüşene kadar...
15 Aralık 2015 Salı
AB'YE UYUM İÇİN TARIMA İKİ ÖDEME KURULUŞU GELİYOR
Cahit UYANIK
Türkiye, tarımda
destekleme ödemelerini yapmak ve müdahale alımlarını gerçekleştirmek için 2 ödeme kuruluşu kuracak. Avrupa Birliği'ne (AB) uyum açısından önem taşıyan ödeme kuruluşları Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde kurulacak ve bir müsteşar yardımcısına bağlı olacak. Yeni uygulama ile Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) isim ve yapı değiştirerek Tarım Ürünleri Piyasa Düzenleme ve Ödeme Kuruluşu (TPDK) adını alacak. Ayrıca kırsal kalkınma desteklerini yürütmek ve ödemeleri yapmak üzere Tarım ve Kırsal Kalkınma Ödeme Kurumu (IPARD Ajansı) da kurulacak.
KAYIT DIŞI İSTİHDAM DENETİMİ, RİSKİ YÜKSEK SEKTÖRLERDEN BAŞLAYACAK
Cahit UYANIK
Hükümetin geçen hafta Meclise sevk ettiği SSK ve Bağ-Kur prim
affına ilişkin yasa tasarısında, toplam istihdam içindeki oranı yüzde 52'yi
geçen kayıt dışı istihdamla mücadele için 2 madde de bulunuyor. Buna göre SSK
Sigorta Teftiş Kurulu Başkanlığı, kayıt dışı istihdamla daha etkin ve verimli mücadele
edebilmek amacıyla, denetlenecek olan sektörleri risk kriterlerine bakarak
sınıflandırabilecek. Böylece riski yüksek sektörlere, denetimlerde öncelik
verilebilecek. Ayrıca bir başka maddeyle, kamuda çalışan tüm denetim
elemanlarına da incelemeleri sırasında ilgililerin kayıtlı ve tescilli olup
olmadıklarına bakma yetkisi tanınacak. Böylece kayıt dışılığın azaltılmasında
kurumlar arasında yardımlaşma ve eşgüdümün artırılması sağlanacak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)