9 Ocak 2016 Cumartesi

YATIRIMCILAR İLE KAMUYU BİLGİLENDİRMENİN ÖNEMİ: KAP

KAP e-devlet uygulamasında olması gereken tüm unsurları (Devlet: SPK, Şirket: KAP şirketleri, Vatandaş: Sermaye Piyasası Yatırımcısı) içermesi sebebiyle, tam bir e-devlet uygulaması olarak biliniyor. KAP aynı zamanda, Türkiye'nin ilk resmi elektronik imza projesi.


Cahit UYANIK

Dünyada tarihi geçmişi 1400'lü yılların sonuna kadar götürülebilen borsaların, Türkiye’deki kökleri 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanıyor. İlk menkul kıymetler piyasası Kırım Savaşı’nı takiben 1866 yılında Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulmuş olan “Dersaadet Tahvilat Borsası” idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu takiben 1929 yılında çıkartılan 1447 sayılı “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu" ile sermaye piyasalarının, yeni ismiyle “İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası” adı altında organize olması sağlandı. Borsa kısa sürede, gelişerek yurt çapında girişimcilerin fon ihtiyaçlarının karşılanmasına katkılarda bulundu. Ancak 1929 Krizi, 2. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, Türk iş dünyasını olumsuz etkiledi ve borsanın önemi azaldı. 1981 yılında ise Sermaye Piyasası Kanunu çıkartıldı. Bir sene sonra 1982 yılında menkul kıymetler piyasasının idaresinden, kontrolünden ve mevzuatının düzenlenmesinden sorumlu resmi kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Ankara’da kuruldu. Ekim 1983 Türkiye’de menkul kıymet borsalarının kuruluşunu öngören bir kararname çıktı. Ekim 1984’de ise "Menkul Kıymet Borsalarının Kuruluşu ve Çalışma Esasları" Resmi Gazete’de yayınlandı. Çalışma esaslarına ilişkin mevzuat Olağanüstü Genel Kurul toplantılarında kabul edildi ve 26 Aralık 1985 tarihinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) resmen çalışmaya başladı. Yani Türkiye'de modern anlamda sermaye piyasalarının oluşumu, henüz 28 yıllık bir geçmişe sahip.
Peki nedir bu sermaye piyasaları? Sermaye piyasaları, 'orta, uzun ve sonsuz vadeli fonların arz ve talebinin aracı kuruluşlar aracılığıyla ve menkul kıymetlere bağlı olarak karşılaştığı piyasalar' olarak tanımlanabiliyor. Tanımdan da görüldüğü gibi sermaye piyasaları, oldukça karmaşık bir yapıya sahip. Çünkü sermaye piyasasında arz ve talep, bazı araçlar yardımı ile karşılaşıyor. Bu araçlara sermaye piyasası araçları ve menkul kıymetler deniliyor. Hisse senetleri, yatırım fonları, hazine kağıtları akla ilk gelen sermaye piyasası araçları. 

Bu karmaşık sistemde, özellikle fon talep edenlere (halka açılan şirketler, hisseleri borsada işlem gören şirketler, yatırım fonları gibi) ilişkin bilgilerin şeffaf olarak açıklanması, ortaya konulmuş bilgilerin aracı kurumlar tarafından doğru yorumlanarak müşterilerine aktarılması önem kazanıyor. Bir bankaya mevduatını yatıran kişinin, sadece vade sonunda sağlayacağı gelir hakkında bilgi sahibi olması yeterli iken, sermaye piyasası ve özellikle hisse senedi yatırımcılarının iş dünyası ve piyasaların gündelik nabız atışlarını yakından izlemesi veya bu işin müşterisi adına bir aracı kurum tarafından yapılması gerekiyor. Çünkü hisse senedi yatırımı, aynı zamanda bir şirkete ortak olmak demek. İşin ucunda garanti edilmiş bir kazanç yok, bazen şirketler zarar da edebiliyor. Yatırımcı gerek şirket paylarını satın alırken ödediği fiyattan daha düşük bir fiyata iniş sebebiyle, gerekse şirketin faaliyetleri sonucundaki zararı sebebiyle hisse senedi yatırımından dolayı zarar görebiliyor. O nedenle sermaye piyasalarında şeffaflık, periyodik ve doğru bilgilendirme ile iletişim politikaları müşteri güveninin sağlanması ve sürdürülmesi açısından büyük önem taşıyor. Bilgilendirme konularının belli bir sistematiğe bağlanması, yasal güvenceler getirilmesi, bu sisteme uymayanların cezalandırılması gerekiyor. Bu konuları ise SPK izleyip, gözleyip, denetliyor, gerekirse cezalar kesiyor.

Bilgilendirmeye ilişkin bütün bu işleyişe sermaye piyasalarında 'kamuyu aydınlatma ilkesi' deniliyor. Bu ilke; sermaye piyasası araçlarının değerini, yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyecek her türlü bilginin, piyasa katılımcıları olan tasarrufçulara  eşanlı, tam ve standart nitelikte açıklanması olarak tanımlanıyor. Kamunun sürekli aydınlatılması için 'Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar Tebliği' kapsamında, menkul kıymetleri borsada işlem gören şirketler ile ilgili ortaya çıkan önemli olay ve gelişmeler, bu şirketler tarafından kamunun aydınlatılmasından hareketle, SPK’ya ve borsaya iletiliyor. Gün içerisinde borsaya ulaşan şirket duyuruları ise teletekst yayınları, veri şirketleri kanalı ile; seans sonrasında borsaya ulaşan duyurular, gün içerisinde gelen tüm bilgiler ise borsa bültenleri, veri kuruluşları ve internet sitesi aracılığı ile yatırımcılara duyuruluyor. Öte yandan şirketlerin mali gidişatı ile ilgili bilgilerin de düzenli olarak kamuoyuna açıklanması gerekiyor. Ara dönem mali tablolar (3, 6 ve 9 aylık) hesap dönemlerinin bitimini izleyen 10 hafta içinde, yıllık mali tablolar (12 aylık) ise hesap döneminin bitimini izleyen 10 hafta içinde SPK ve borsa gönderilmek zorunda. Sonuçta sermaye piyasası yatırımcılarının günlük gelişmelerden haberdar olması ve 3'er aylık periyodlarda yatırım yaptığı şirketlerinin gidişatına bakarak kararlarını şekillendirmesi, günümüzde en kritik konulardan birini oluşturuyor.

Tabii bilginin açıklanması kadar ona hızlı, kolay ve eksiksiz biçimde erişebilmek de çok önemli. Bu noktada size internet teknolojisi ve kullanımındaki yaygınlığa bağlı olarak önümüzdeki dönemde ismini daha sık duyacağımız bir projeden ve hazırlıktan bahsetmek istiyorum. Türkiye'de yaklaşık 10 yıldır; sermaye piyasalarında işlem gören halka açık şirketlerin ve tüm aracı kuruluşların finansal tablolarının, özel durum açıklamalarının ve diğer bildirimlerinin bilgisayar ağları üzerinden elektronik imza teknolojisi kullanılarak güvenli bir şekilde iletilmesini hedefleyen Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) kurulmaya çalışılıyor. Bu projede artık son aşamaya gelindi. KAP'ı, SPK ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ortaklaşa gerçekleştirdi. KAP bu haliyle e-devlet uygulamasında olması gereken tüm unsurları (Devlet: SPK, Şirket: KAP şirketleri, Vatandaş: Sermaye Piyasası Yatırımcısı) içermesi sebebiyle, tam bir e-devlet uygulaması olarak biliniyor. KAP aynı zamanda, Türkiye'nin ilk resmi elektronik imza projesi.

KAP, uygulama yaygınlığı açısından, borsada işlem gören tüm şirketler, tüm aracı kurumlar ve SPK listesine kayıtlı tüm bağımsız denetim şirketleri olmak üzere coğrafi olarak tüm Türkiye'ye yayılmış 550'yi aşkın şirketi ve 2.500'ü aşkın kullanıcıyı kapsıyor. KAP kapsamında geliştirilen ve şirketlerin kullanımı için hazırlanan uygulama yazılımı aracılığıyla bildirimler dolduruluyor ve belirli bir hiyerarşide imza yetkisini haiz kişilerce, elektronik imza ile imzalanarak internet üzerinden SPK'da bulunan sisteme gönderiliyor. Gönderilen bildirimler veri tabanına kaydediliyor ve anında kamuoyu ile paylaşılıyor. Yani sermaye piyasası yatırımcıları, ilgili siteye girerek son bilgileri, geçmiş bilgileri kolayca bulabiliyor. İnternet kullanıcıları gerek finansal tablo ve dipnot bilgilerine, gerekse özel durum açıklamalarına anında erişebiliyor, bazı basit sorgu ve analizleri de yapabiliyorlar. Sözgelimi bu yazının yazıldığı günün gece yarısından öğle saatlerine kadar, test yayını aşamasındaki KAP'a şirketler tarafından 50'yi aşkın bildirim iletilmiş ve bunlar da internet sitesine konulmuştu.

İMKB'de işlem gören 332 şirket ile 145 aracı kuruluş, sermaye piyasası mevzuatında belirlenen finansal tabloları, tanımlanan aralıklar içinde kamuya açıklamak zorunda. Finansal tablolar, disketle ve mutlaka basılı bir biçimde kağıt çıktılarla SPK ve İMKB'ye gönderiliyor. Bu uygulamada, bilgilerin sisteme ulaşması ve işlenmek üzere veri tabanına kaydedilmesi süreçleri, zaman ve işgücü kaybına yol açıyor; hata ve tekrarlardan doğan maliyet artışları ortaya çıkıyor. Benzer bir durum "Özel Durum Açıklamaları" için de geçerli. Mevcut işleyiş içerisinde özel durum açıklamaları kağıt ortamında ve faks aracılığı ile borsaya iletiliyor. Bu durum finansal tablolarda olduğu gibi zaman ve iş gücü kaybına yol açıyor. KAP ile söz konusu kayıpların en aza indirilmesi için, şirket bildirimlerinin internet üzerinden güvenli bir şekilde yapılmasını sağlayacak elektronik imza teknolojilerine dayalı bir altyapı kuruldu.

KAP ana olarak 2 aşamada gerçekleştirildi. İlk aşamada KAP kapsamındaki SPK-İMKB-TÜBİTAK UZAY (eski ismiyle TÜBİTAK BİLTEN) ortak çalışmalarına Kasım-1999 tarihinde başladı. Projenin bu aşamasında uygulama için 18 şirket seçildi ve elektronik imza teknolojisinin işleyişini görmek amaçlandı. Birinci aşama olarak adlandırılan pilot uygulama Ağustos-2001 tarihinde başarıyla tamamlandı. İkinci aşamada ise ilk aşamada yapılan uygulamanın tüm ilgili şirketlere yaygınlaştırılması ve içerik olarak dipnot ve özel durum açıklamalarının eklenmesi için, SPK-İMKB-TÜBİTAK UZAY yetkililerince Eylül-2002 tarihinde yeni bir sözleşme imzalandı.

KAP'ı kullanım alışkanlığının kazanılması için belli bir süre öngörülmüştü. Bu süre içerisinde bildirimler doğrudan kamuoyuna sunulmamakla birlikte sisteme ilişkin gözlem, iyileştirme ve ayar konularında değerlendirmeler yapıldı. Ayrıca KAP kapsamında yürütülen sertifika hizmetlerine ve şirketlere destek hizmeti kapsamında TÜBİTAK UZAY tarafından yardım hizmetleri yoğun olarak devam etti. Sistemi kullanacak tüm borsa şirketleri, bağımsız denetim şirketleri ve aracı kuruluşlara (KAP dış kullanıcıları) Ocak-2004'te 4 büyük ilde (İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana) geliştirilen uygulama yazılımı ve kullanılan teknolojiler hakkında (elektronik imza, açık anahtarlı altyapılar vb.) eğitim verildi. Söz konusu eğitimin tekrarı Ocak-2005 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirildi. Ayrıca, Kasım-2003 ile Şubat-2004 tarihleri arasında KAP kapsamındaki tüm şirketler ziyaret edilerek yerinde yazılım ve ilgili donanım kurulumları gerçekleştirildi. Yerinde yapılan ilk kurulumların ardından gerekli uygulama yazılımı güncellemelerinin internet üzerinden yapılması sağlandı.

KAP kapsamında duyuru yapabilecek diğer kurumlar olan İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (TAKASBANK), Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği (TSPAKB) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) da yer alıyor. Bu kurumlar da proje hakkında bilgilendirildi ve uygulama kapsamında elektronik sertifikaları dağıtıldı. Diğer taraftan KAP'ın asıl amacı olan kamunun aydınlatılması fonksiyonunun daha etkin gerçekleştirilmesi amacıyla yayınlanmakta olan bilgilerin veri yayın kuruluşlarınca paylaşılması ve böylelikle daha geniş kitlelere eş anlı bilgilerin ulaşması öngörüldü. Bu kapsamda İMKB'den veri alan veri yayın kuruluşlarının hepsine, -bunların içerisine televizyon kanalları da dahil- KAP hakkında bilgiler aktarıldı ve yayımlanacak verilerin neler olduğu ve nasıl paylaşılacağı konusunda ilgili taraflar bilgilendirildi. SPK içerisinde KAP dış kullanıcıların sorunlarını ve önerilerini iletebilecekleri e-posta grupları ve telefon-bilgi hattı oluşturularak söz konusu destek hizmetleri ilgililere duyuruldu.

Borsada işlem gören şirketleri ve aracı kuruluşları ilgilendiren tüm bildirimlerin kağıtsız bir ortamda, aracısız ve elektronik imzayla güvenli bir yolla internet üzerinden toplanmasını ve anında kamuyla paylaşılmasını amaçlayan KAP, kağıt tüketiminin azaltılmasının yanında bürokratik işlemlerden doğacak zaman kaybının azaltılmasını sağladı. Örneğin; bir bildirim imzalanmadan önce birkaç nüsha olarak çoğaltılıp, imzalatıldıktan sonra ilgili birimin evrak numarasının alınması için birim evrakına gönderiliyor, buradan yeni numara alınması için kurum genel evrakına iletiliyordu. Bildirim buradan da yayımlanacağı yere iletiliyor ve yayımlanacağı formata dönüştürülerek gönderiliyordu. KAP'la birlikte bu adımların tümü ortadan kaldırıldı, bildirimler bilgisayar ortamında hazırlandıktan sonra yetkili elektronik imza sahibi kişi tarafından tek bir tuşla sisteme iletilebiliyor. Eskiden şirketlerden ve aracı kuruluşlardan gelen bildirimi kamuya duyuracak olan yönetim birimi, kağıt ortamında gelen bildirimleri çoğunlukla yayımlanacak formata dönüştürmek için tekrar yazıyordu. Bu sırada hata yapma riski mevcuttu ve kamuya yanlış bir bilginin açıklanması ve yönetimin de bundan sorumlu tutulması olasılığı bulunuyordu. KAP sistemiyle bildirimler aracısız olarak yayımlanmaya başlandığında mevcut risklerin önüne geçildi.

Ayrıca şirketlerde ve aracı kuruluşlardan gelen bildirimlerin ilgili yönetim birimi tarafından alınıp, işlenerek kamuya duyurulmasına kadar belirli bir süre geçiyor, bu nedenle bildirim tüm taraflarca aynı anda görülemiyordu. Fiyatların şirketlerden gelen bilgilere göre oluştuğu sermaye piyasasında bu durum, yönetim birimindeki yetkililerin zan altında kalması tehlikesini beraberinde getiriyordu. Buna ek olarak, bilginin geç açıklanması, bilginin kamuya açıklanmadan önce belirli kişilere sızma tehlikesi, yani 'asimetrik bilgi' sorununu da her zaman taşımaktaydı. KAP, bilginin hızla kamuya açıklanmasına ve bilginin tüm taraflarca aynı anda görülmesine olanak sağladığı için bu olumsuzlukları ortadan kaldırıyor. KAP kapsamında bilgiler türlerine, gönderen kişilere, konularına göre sınıflandırılıyor ve anahtar kelimeyle arama yapılabiliyor. KAP, bildirimlerin tümü için mükemmel bir elektronik arşiv. Bu da yönetim birimlerinin daha etkin ve hızlı çalışmalarına (inceleme ve denetim) olanak sağlıyor. KAP'ın gelecekte sağlayacağı ortamın ayrıntıları şu şekilde analiz edilebiliyor:

* Güvenilirlik: Faks veya posta yoluyla gelip yayınlanan bilgilerin elektronik imza ile gönderilmesi suretiyle verilerin güvenilirliği sağlanıyor.
* Bilgiye Ulaşma: Yapılan açıklamaların bekletilmeksizin, sisteme gönderildiği anda kamuya açıklanması suretiyle kullanıcılar eş zamanlı, güvenli ve hızlı bir şekilde bilgiye ulaşıyor. Bu durum 'içeriden öğrenenlerin ticareti (insider trading)' uygulamalarını da azaltacak.
* Bilgide Etkinlik : Kullanıcılar bilgiye daha hızlı ulaşmalarının yanında, finansal tablo karşılaştırma, finansal tablo kalemlerinin karşılaştırılması ve özel durum açıklamalarını konularına göre karşılaştırma olanaklarını kullanarak bilgiye daha kullanılabilir ve etkin şekilde ulaşmış olacaklar. Sorgulamalar ve mali analiz için gerekli alt yapı da kurulmuş olacak.
* Güncellik: Her bir şirket bazında, ilgili şirket hakkında yatırımcılar için önem taşıyan genel bilgileri içeren "Şirket Genel Bilgi Formu" adı altında bir form oluşturuldu. Bu formun büyük bir kısmı şirketler tarafından yapılan özel durum açıklamalarıyla otomatik olarak güncelleniyor. Bu şekilde hem kullanıcılar ilgili şirket hakkındaki bilgilerin sürekli olarak son şeklini görebiliyor, hem de ilgili şirketler kendi bilgilerini güncellemek için ekstra bir çaba harcamıyorlar.
* Tam ve Yeterli Bilgi: KAP kapsamında yapılacak her bir özel durum açıklaması için ayrı olmak üzere yaklaşık 250 adet özel durum şablonu oluşturuldu. Bu şablonlar, yatırımcılara belirli özel durumlarda hangi bilgileri açıklamaları gerektiği konusunda rehberlik ediyor, şirketlerin eksik bilgi ile kamuya açıklama yapmaları durumunda ilgili otoritelerin devreye girerek, eksik bilgileri tekrar istemesinden kaynaklanan zaman ve işgücü kayıplarını engelliyor. Ayrıca oluşturulan her bir şablonun her bir hücresi sorgulamaya müsait olarak dizayn edildi.
* Maliyetlerde Azalma: Mevcut durumda kağıt ortamında SPK ve/veya İMKB'ye gönderilen bilgilerin elektronik ortamda sisteme gönderilmesiyle zaman, kağıt ve işgücü tasarrufu sağlandı. Şirketler tarafındaki işgücü hesaba katılmadan, sadece kağıt tasarrufuyla yılda yaklaşık 300 bin TL'lik bir kazanç sağlanmış olacak.

KAP tüm unsurlarıyla tamamlandığında, Türkiye'de elektronik imza teknolojisi kullanılan ilk platform hayata geçirilmiş olacak. Sermaye piyasası kurum ve kuruluşları ile şirketler elektronik imza teknolojisi hakkında bilgi sahibi olacak. Bir sertifika hizmet sağlayıcısı kurularak, kullanıcılara akıllı kartlar üzerinde elektronik sertifikaları dağıtılmış olacak (Bu hizmeti şu an TÜBİTAK UEKAE yürütmektedir). Finansal tablo bildirimlerinin ve özel durum açıklamalarının kamuya, tüm kesimlerinin erişebileceği noktalarda eş zamanlı açıklanması sağlanmış olacak. Bu sayede tüm dünya genelinde sermaye piyasalarının gelişiminde önemli engellerden biri olan "asimetrik bilgi problemi" sorununun minimum seviyeye indirilmesi sağlanacak. Sermaye Piyasası kurum, kuruluş ve şirketlerinden güvenli ortamda elektronik veri iletimine yönelik alt yapı kurulmuş olacak.

Türkiye'de ilk kez İMKB'de işlem gören şirketler hakkında böylesine geniş bir yelpazede doğru, tam ve güvenilir verinin kamu ile paylaşılması ile bu konudaki akademik ve sektörel çalışmalarda kullanılacak istatistiki bilgi ihtiyacı karşılanmış olacak ve bilimsel çalışmalarda artış beklenebilecek. Bildirimlerin gerek şirket yetkilileri, gerekse bağımsız denetim şirketi tarafından imzalanmasında, aynı mekanda olma veya bildirimin imzalayacaklar arasında fiziki olarak dolaştırılması zorunluluğu ortadan kalkacak. Bildirimler, elektronik ortamda, imzalayacak şahıslara gönderilebilecek ve ilgili şahıs tarafından elektronik olarak imzalanacak. Bu da zaman, maliyet ve işgücü tasarrufu demek. Bilindiği kadarıyla dünyadaki ilk uygulama olan özel durum şablonları, bildirim göndermekle yükümlü olan şirketlere aynı zamanda bir rehber olacak, şirketler, belirli bir özel durum açıklamasında hangi bilgileri göndermeleri gerektiği konusunda artık sıkıntı yaşamayacak, aynı zamanda farklı şirketler tarafından gönderilen bilgilerin standardizasyonu da sağlanmış olacak. Birçok şirket kullanmaya başlasa da KAP, 2007 yılından bu yana 'test yayını' aşamasında bulunuyor. Ancak bilgi, belge ve açıklamaların elektronik ortamda imzalanarak KAP'a gönderilme zorunluluğuna ilişkin bir tebliğ taslağı hazırlandı ve bu konudaki görüşmeler halen sürüyor. Bu tebliğ yayınlandığında KAP'ın ismini daha çok duyacağız. KAP, sermaye piyasalarına ve özellikle hisse senedi yatırımcılarının eli-ayağı ve gözü görevini görecek. Bugün itibariyle, elektronik imzaya sahip ve platforma alınan ilgili şirket ve kuruluşlar ise bildirim göndermeye devam ediyorlar. 
(Bu yazı, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) yayın organı Standard Dergisinin Mayıs-2009 tarihli sayısında yayınlanmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder