KAP e-devlet uygulamasında olması gereken tüm unsurları (Devlet: SPK, Şirket: KAP şirketleri, Vatandaş: Sermaye Piyasası Yatırımcısı) içermesi sebebiyle, tam bir e-devlet uygulaması olarak biliniyor. KAP aynı zamanda, Türkiye'nin ilk resmi elektronik imza projesi.
Dünyada tarihi geçmişi 1400'lü yılların
sonuna kadar götürülebilen borsaların, Türkiye’deki kökleri 19. yüzyılın ikinci
yarısına kadar uzanıyor. İlk menkul kıymetler piyasası Kırım Savaşı’nı takiben
1866 yılında Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulmuş olan “Dersaadet Tahvilat
Borsası” idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu takiben 1929 yılında
çıkartılan 1447 sayılı “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu" ile
sermaye piyasalarının, yeni ismiyle “İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo
Borsası” adı altında organize olması sağlandı. Borsa kısa sürede, gelişerek
yurt çapında girişimcilerin fon ihtiyaçlarının karşılanmasına katkılarda
bulundu. Ancak 1929 Krizi, 2. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi, Türk iş
dünyasını olumsuz etkiledi ve borsanın önemi azaldı. 1981 yılında ise Sermaye
Piyasası Kanunu çıkartıldı. Bir sene sonra 1982 yılında menkul kıymetler piyasasının
idaresinden, kontrolünden ve mevzuatının düzenlenmesinden sorumlu resmi kurum
olan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Ankara’da kuruldu. Ekim 1983 Türkiye’de
menkul kıymet borsalarının kuruluşunu öngören bir kararname çıktı. Ekim 1984’de
ise "Menkul Kıymet Borsalarının Kuruluşu ve Çalışma Esasları" Resmi
Gazete’de yayınlandı. Çalışma esaslarına ilişkin mevzuat Olağanüstü Genel Kurul
toplantılarında kabul edildi ve 26 Aralık 1985 tarihinde İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası (İMKB) resmen çalışmaya başladı. Yani Türkiye'de modern
anlamda sermaye piyasalarının oluşumu, henüz 28 yıllık bir geçmişe sahip.
Peki nedir bu sermaye piyasaları? Sermaye
piyasaları, 'orta, uzun ve sonsuz vadeli fonların arz ve talebinin aracı
kuruluşlar aracılığıyla ve menkul kıymetlere bağlı olarak karşılaştığı
piyasalar' olarak tanımlanabiliyor. Tanımdan da görüldüğü gibi sermaye
piyasaları, oldukça karmaşık bir yapıya sahip. Çünkü sermaye piyasasında arz ve
talep, bazı araçlar yardımı ile karşılaşıyor. Bu araçlara sermaye piyasası araçları
ve menkul kıymetler deniliyor. Hisse senetleri, yatırım fonları, hazine
kağıtları akla ilk gelen sermaye piyasası araçları.
Bu karmaşık sistemde, özellikle fon talep
edenlere (halka açılan şirketler, hisseleri borsada işlem gören şirketler, yatırım
fonları gibi) ilişkin bilgilerin şeffaf olarak açıklanması, ortaya konulmuş
bilgilerin aracı kurumlar tarafından doğru yorumlanarak müşterilerine
aktarılması önem kazanıyor. Bir bankaya mevduatını yatıran kişinin, sadece vade
sonunda sağlayacağı gelir hakkında bilgi sahibi olması yeterli iken, sermaye
piyasası ve özellikle hisse senedi yatırımcılarının iş dünyası ve piyasaların
gündelik nabız atışlarını yakından izlemesi veya bu işin müşterisi adına bir
aracı kurum tarafından yapılması gerekiyor. Çünkü hisse senedi yatırımı, aynı
zamanda bir şirkete ortak olmak demek. İşin ucunda garanti edilmiş bir kazanç
yok, bazen şirketler zarar da edebiliyor. Yatırımcı gerek şirket paylarını
satın alırken ödediği fiyattan daha düşük bir fiyata iniş sebebiyle, gerekse
şirketin faaliyetleri sonucundaki zararı sebebiyle hisse senedi yatırımından
dolayı zarar görebiliyor. O nedenle sermaye piyasalarında şeffaflık, periyodik
ve doğru bilgilendirme ile iletişim politikaları müşteri güveninin sağlanması
ve sürdürülmesi açısından büyük önem taşıyor. Bilgilendirme konularının belli
bir sistematiğe bağlanması, yasal güvenceler getirilmesi, bu sisteme
uymayanların cezalandırılması gerekiyor. Bu konuları ise SPK izleyip, gözleyip,
denetliyor, gerekirse cezalar kesiyor.
Bilgilendirmeye ilişkin bütün bu işleyişe
sermaye piyasalarında 'kamuyu aydınlatma ilkesi' deniliyor. Bu ilke; sermaye
piyasası araçlarının değerini, yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyecek
her türlü bilginin, piyasa katılımcıları olan tasarrufçulara eşanlı, tam ve standart nitelikte açıklanması
olarak tanımlanıyor. Kamunun sürekli aydınlatılması için 'Özel Durumların
Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar Tebliği' kapsamında, menkul kıymetleri
borsada işlem gören şirketler ile ilgili ortaya çıkan önemli olay ve
gelişmeler, bu şirketler tarafından kamunun aydınlatılmasından hareketle,
SPK’ya ve borsaya iletiliyor. Gün içerisinde borsaya ulaşan şirket duyuruları
ise teletekst yayınları, veri şirketleri kanalı ile; seans sonrasında borsaya
ulaşan duyurular, gün içerisinde gelen tüm bilgiler ise borsa bültenleri, veri
kuruluşları ve internet sitesi aracılığı ile yatırımcılara duyuruluyor. Öte
yandan şirketlerin mali gidişatı ile ilgili bilgilerin de düzenli olarak
kamuoyuna açıklanması gerekiyor. Ara dönem mali tablolar (3, 6 ve 9 aylık)
hesap dönemlerinin bitimini izleyen 10 hafta içinde, yıllık mali tablolar (12
aylık) ise hesap döneminin bitimini izleyen 10 hafta içinde SPK ve borsa
gönderilmek zorunda. Sonuçta sermaye piyasası yatırımcılarının günlük gelişmelerden
haberdar olması ve 3'er aylık periyodlarda yatırım yaptığı şirketlerinin
gidişatına bakarak kararlarını şekillendirmesi, günümüzde en kritik konulardan
birini oluşturuyor.
Tabii bilginin açıklanması kadar ona
hızlı, kolay ve eksiksiz biçimde erişebilmek de çok önemli. Bu noktada size internet teknolojisi ve
kullanımındaki yaygınlığa bağlı olarak önümüzdeki dönemde ismini daha sık
duyacağımız bir projeden ve hazırlıktan bahsetmek istiyorum. Türkiye'de
yaklaşık 10 yıldır; sermaye piyasalarında işlem gören halka açık şirketlerin ve
tüm aracı kuruluşların finansal tablolarının, özel durum açıklamalarının ve
diğer bildirimlerinin bilgisayar ağları üzerinden elektronik imza teknolojisi
kullanılarak güvenli bir şekilde iletilmesini hedefleyen Kamuyu Aydınlatma
Platformu (KAP) kurulmaya çalışılıyor. Bu projede artık son aşamaya gelindi.
KAP'ı, SPK ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ortaklaşa
gerçekleştirdi. KAP bu haliyle e-devlet uygulamasında olması gereken tüm
unsurları (Devlet: SPK, Şirket: KAP şirketleri, Vatandaş: Sermaye Piyasası
Yatırımcısı) içermesi sebebiyle, tam bir e-devlet uygulaması olarak biliniyor.
KAP aynı zamanda, Türkiye'nin ilk resmi elektronik imza projesi.
KAP, uygulama yaygınlığı açısından,
borsada işlem gören tüm şirketler, tüm aracı kurumlar ve SPK listesine kayıtlı
tüm bağımsız denetim şirketleri olmak üzere coğrafi olarak tüm Türkiye'ye
yayılmış 550'yi aşkın şirketi ve 2.500'ü aşkın kullanıcıyı kapsıyor. KAP
kapsamında geliştirilen ve şirketlerin kullanımı için hazırlanan uygulama
yazılımı aracılığıyla bildirimler dolduruluyor ve belirli bir hiyerarşide imza
yetkisini haiz kişilerce, elektronik imza ile imzalanarak internet üzerinden
SPK'da bulunan sisteme gönderiliyor. Gönderilen bildirimler veri tabanına
kaydediliyor ve anında kamuoyu ile paylaşılıyor. Yani sermaye piyasası
yatırımcıları, ilgili siteye girerek son bilgileri, geçmiş bilgileri kolayca
bulabiliyor. İnternet kullanıcıları gerek finansal tablo ve dipnot bilgilerine,
gerekse özel durum açıklamalarına anında erişebiliyor, bazı basit sorgu ve
analizleri de yapabiliyorlar. Sözgelimi bu yazının yazıldığı günün gece
yarısından öğle saatlerine kadar, test yayını aşamasındaki KAP'a şirketler
tarafından 50'yi aşkın bildirim iletilmiş ve bunlar da internet sitesine
konulmuştu.
İMKB'de işlem gören 332 şirket ile 145
aracı kuruluş, sermaye piyasası mevzuatında belirlenen finansal tabloları,
tanımlanan aralıklar içinde kamuya açıklamak zorunda. Finansal tablolar,
disketle ve mutlaka basılı bir biçimde kağıt çıktılarla SPK ve İMKB'ye
gönderiliyor. Bu uygulamada, bilgilerin sisteme ulaşması ve işlenmek üzere veri
tabanına kaydedilmesi süreçleri, zaman ve işgücü kaybına yol açıyor; hata ve
tekrarlardan doğan maliyet artışları ortaya çıkıyor. Benzer bir durum
"Özel Durum Açıklamaları" için de geçerli. Mevcut işleyiş içerisinde
özel durum açıklamaları kağıt ortamında ve faks aracılığı ile borsaya
iletiliyor. Bu durum finansal tablolarda olduğu gibi zaman ve iş gücü kaybına
yol açıyor. KAP ile söz konusu kayıpların en aza indirilmesi için, şirket
bildirimlerinin internet üzerinden güvenli bir şekilde yapılmasını sağlayacak
elektronik imza teknolojilerine dayalı bir altyapı kuruldu.
KAP ana olarak 2 aşamada
gerçekleştirildi. İlk aşamada KAP kapsamındaki SPK-İMKB-TÜBİTAK UZAY (eski
ismiyle TÜBİTAK BİLTEN) ortak çalışmalarına Kasım-1999 tarihinde başladı.
Projenin bu aşamasında uygulama için 18 şirket seçildi ve elektronik imza
teknolojisinin işleyişini görmek amaçlandı. Birinci aşama olarak adlandırılan
pilot uygulama Ağustos-2001 tarihinde başarıyla tamamlandı. İkinci aşamada ise
ilk aşamada yapılan uygulamanın tüm ilgili şirketlere yaygınlaştırılması ve
içerik olarak dipnot ve özel durum açıklamalarının eklenmesi için,
SPK-İMKB-TÜBİTAK UZAY yetkililerince Eylül-2002 tarihinde yeni bir sözleşme
imzalandı.
KAP'ı kullanım alışkanlığının kazanılması
için belli bir süre öngörülmüştü. Bu süre içerisinde bildirimler doğrudan
kamuoyuna sunulmamakla birlikte sisteme ilişkin gözlem, iyileştirme ve ayar
konularında değerlendirmeler yapıldı. Ayrıca KAP kapsamında yürütülen sertifika
hizmetlerine ve şirketlere destek hizmeti kapsamında TÜBİTAK UZAY tarafından
yardım hizmetleri yoğun olarak devam etti. Sistemi kullanacak tüm borsa
şirketleri, bağımsız denetim şirketleri ve aracı kuruluşlara (KAP dış kullanıcıları)
Ocak-2004'te 4 büyük ilde (İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana) geliştirilen
uygulama yazılımı ve kullanılan teknolojiler hakkında (elektronik imza, açık
anahtarlı altyapılar vb.) eğitim verildi. Söz konusu eğitimin tekrarı Ocak-2005
tarihinde İstanbul'da gerçekleştirildi. Ayrıca, Kasım-2003 ile Şubat-2004
tarihleri arasında KAP kapsamındaki tüm şirketler ziyaret edilerek yerinde
yazılım ve ilgili donanım kurulumları gerçekleştirildi. Yerinde yapılan ilk
kurulumların ardından gerekli uygulama yazılımı güncellemelerinin internet
üzerinden yapılması sağlandı.
KAP kapsamında duyuru yapabilecek diğer
kurumlar olan İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (TAKASBANK), Türkiye Sermaye
Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği (TSPAKB) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) da
yer alıyor. Bu kurumlar da proje hakkında bilgilendirildi ve uygulama
kapsamında elektronik sertifikaları dağıtıldı. Diğer taraftan KAP'ın asıl amacı
olan kamunun aydınlatılması fonksiyonunun daha etkin gerçekleştirilmesi
amacıyla yayınlanmakta olan bilgilerin veri yayın kuruluşlarınca paylaşılması
ve böylelikle daha geniş kitlelere eş anlı bilgilerin ulaşması öngörüldü. Bu
kapsamda İMKB'den veri alan veri yayın kuruluşlarının hepsine, -bunların
içerisine televizyon kanalları da dahil- KAP hakkında bilgiler aktarıldı ve
yayımlanacak verilerin neler olduğu ve nasıl paylaşılacağı konusunda ilgili
taraflar bilgilendirildi. SPK içerisinde KAP dış kullanıcıların sorunlarını ve
önerilerini iletebilecekleri e-posta grupları ve telefon-bilgi hattı
oluşturularak söz konusu destek hizmetleri ilgililere duyuruldu.
Borsada işlem gören şirketleri ve aracı
kuruluşları ilgilendiren tüm bildirimlerin kağıtsız bir ortamda, aracısız ve
elektronik imzayla güvenli bir yolla internet üzerinden toplanmasını ve anında
kamuyla paylaşılmasını amaçlayan KAP, kağıt tüketiminin azaltılmasının yanında
bürokratik işlemlerden doğacak zaman kaybının azaltılmasını sağladı. Örneğin;
bir bildirim imzalanmadan önce birkaç nüsha olarak çoğaltılıp, imzalatıldıktan
sonra ilgili birimin evrak numarasının alınması için birim evrakına
gönderiliyor, buradan yeni numara alınması için kurum genel evrakına
iletiliyordu. Bildirim buradan da yayımlanacağı yere iletiliyor ve
yayımlanacağı formata dönüştürülerek gönderiliyordu. KAP'la birlikte bu
adımların tümü ortadan kaldırıldı, bildirimler bilgisayar ortamında
hazırlandıktan sonra yetkili elektronik imza sahibi kişi tarafından tek bir
tuşla sisteme iletilebiliyor. Eskiden şirketlerden ve aracı kuruluşlardan gelen
bildirimi kamuya duyuracak olan yönetim birimi, kağıt ortamında gelen
bildirimleri çoğunlukla yayımlanacak formata dönüştürmek için tekrar yazıyordu.
Bu sırada hata yapma riski mevcuttu ve kamuya yanlış bir bilginin açıklanması
ve yönetimin de bundan sorumlu tutulması olasılığı bulunuyordu. KAP sistemiyle
bildirimler aracısız olarak yayımlanmaya başlandığında mevcut risklerin önüne
geçildi.
Ayrıca şirketlerde ve aracı kuruluşlardan
gelen bildirimlerin ilgili yönetim birimi tarafından alınıp, işlenerek kamuya
duyurulmasına kadar belirli bir süre geçiyor, bu nedenle bildirim tüm
taraflarca aynı anda görülemiyordu. Fiyatların şirketlerden gelen bilgilere
göre oluştuğu sermaye piyasasında bu durum, yönetim birimindeki yetkililerin
zan altında kalması tehlikesini beraberinde getiriyordu. Buna ek olarak, bilginin
geç açıklanması, bilginin kamuya açıklanmadan önce belirli kişilere sızma
tehlikesi, yani 'asimetrik bilgi' sorununu da her zaman taşımaktaydı. KAP,
bilginin hızla kamuya açıklanmasına ve bilginin tüm taraflarca aynı anda
görülmesine olanak sağladığı için bu olumsuzlukları ortadan kaldırıyor. KAP
kapsamında bilgiler türlerine, gönderen kişilere, konularına göre
sınıflandırılıyor ve anahtar kelimeyle arama yapılabiliyor. KAP, bildirimlerin
tümü için mükemmel bir elektronik arşiv. Bu da yönetim birimlerinin daha etkin
ve hızlı çalışmalarına (inceleme ve denetim) olanak sağlıyor. KAP'ın gelecekte
sağlayacağı ortamın ayrıntıları şu şekilde analiz edilebiliyor:
* Güvenilirlik: Faks veya posta yoluyla gelip yayınlanan
bilgilerin elektronik imza ile gönderilmesi suretiyle verilerin güvenilirliği
sağlanıyor.
* Bilgiye Ulaşma: Yapılan açıklamaların bekletilmeksizin,
sisteme gönderildiği anda kamuya açıklanması suretiyle kullanıcılar eş zamanlı,
güvenli ve hızlı bir şekilde bilgiye ulaşıyor. Bu durum 'içeriden öğrenenlerin
ticareti (insider trading)' uygulamalarını da azaltacak.
* Bilgide Etkinlik : Kullanıcılar bilgiye daha hızlı
ulaşmalarının yanında, finansal tablo karşılaştırma, finansal tablo
kalemlerinin karşılaştırılması ve özel durum açıklamalarını konularına göre
karşılaştırma olanaklarını kullanarak bilgiye daha kullanılabilir ve etkin
şekilde ulaşmış olacaklar. Sorgulamalar ve mali analiz için gerekli alt yapı da
kurulmuş olacak.
* Güncellik: Her bir şirket bazında, ilgili şirket
hakkında yatırımcılar için önem taşıyan genel bilgileri içeren "Şirket
Genel Bilgi Formu" adı altında bir form oluşturuldu. Bu formun büyük bir
kısmı şirketler tarafından yapılan özel durum açıklamalarıyla otomatik olarak
güncelleniyor. Bu şekilde hem kullanıcılar ilgili şirket hakkındaki bilgilerin
sürekli olarak son şeklini görebiliyor, hem de ilgili şirketler kendi
bilgilerini güncellemek için ekstra bir çaba harcamıyorlar.
* Tam ve Yeterli Bilgi: KAP kapsamında yapılacak her bir özel
durum açıklaması için ayrı olmak üzere yaklaşık 250 adet özel durum şablonu
oluşturuldu. Bu şablonlar, yatırımcılara belirli özel durumlarda hangi
bilgileri açıklamaları gerektiği konusunda rehberlik ediyor, şirketlerin eksik
bilgi ile kamuya açıklama yapmaları durumunda ilgili otoritelerin devreye
girerek, eksik bilgileri tekrar istemesinden kaynaklanan zaman ve işgücü
kayıplarını engelliyor. Ayrıca oluşturulan her bir şablonun her bir hücresi
sorgulamaya müsait olarak dizayn edildi.
* Maliyetlerde Azalma: Mevcut durumda kağıt ortamında SPK ve/veya
İMKB'ye gönderilen bilgilerin elektronik ortamda sisteme gönderilmesiyle zaman,
kağıt ve işgücü tasarrufu sağlandı. Şirketler tarafındaki işgücü hesaba
katılmadan, sadece kağıt tasarrufuyla yılda yaklaşık 300 bin TL'lik bir kazanç
sağlanmış olacak.
KAP tüm unsurlarıyla tamamlandığında,
Türkiye'de elektronik imza teknolojisi kullanılan ilk platform hayata
geçirilmiş olacak. Sermaye piyasası kurum ve kuruluşları ile şirketler
elektronik imza teknolojisi hakkında bilgi sahibi olacak. Bir sertifika hizmet sağlayıcısı
kurularak, kullanıcılara akıllı kartlar üzerinde elektronik sertifikaları
dağıtılmış olacak (Bu hizmeti şu an TÜBİTAK UEKAE yürütmektedir). Finansal
tablo bildirimlerinin ve özel durum açıklamalarının kamuya, tüm kesimlerinin
erişebileceği noktalarda eş zamanlı açıklanması sağlanmış olacak. Bu sayede tüm
dünya genelinde sermaye piyasalarının gelişiminde önemli engellerden biri olan
"asimetrik bilgi problemi" sorununun minimum seviyeye indirilmesi
sağlanacak. Sermaye Piyasası kurum, kuruluş ve şirketlerinden güvenli ortamda
elektronik veri iletimine yönelik alt yapı kurulmuş olacak.
Türkiye'de ilk kez İMKB'de işlem gören
şirketler hakkında böylesine geniş bir yelpazede doğru, tam ve güvenilir
verinin kamu ile paylaşılması ile bu konudaki akademik ve sektörel çalışmalarda
kullanılacak istatistiki bilgi ihtiyacı karşılanmış olacak ve bilimsel
çalışmalarda artış beklenebilecek. Bildirimlerin gerek şirket yetkilileri,
gerekse bağımsız denetim şirketi tarafından imzalanmasında, aynı mekanda olma
veya bildirimin imzalayacaklar arasında fiziki olarak dolaştırılması
zorunluluğu ortadan kalkacak. Bildirimler, elektronik ortamda, imzalayacak
şahıslara gönderilebilecek ve ilgili şahıs tarafından elektronik olarak
imzalanacak. Bu da zaman, maliyet ve işgücü tasarrufu demek. Bilindiği
kadarıyla dünyadaki ilk uygulama olan özel durum şablonları, bildirim
göndermekle yükümlü olan şirketlere aynı zamanda bir rehber olacak, şirketler,
belirli bir özel durum açıklamasında hangi bilgileri göndermeleri gerektiği konusunda
artık sıkıntı yaşamayacak, aynı zamanda farklı şirketler tarafından gönderilen
bilgilerin standardizasyonu da sağlanmış olacak. Birçok şirket kullanmaya
başlasa da KAP, 2007 yılından bu yana 'test yayını' aşamasında bulunuyor. Ancak
bilgi, belge ve açıklamaların elektronik ortamda imzalanarak KAP'a gönderilme
zorunluluğuna ilişkin bir tebliğ taslağı hazırlandı ve bu konudaki görüşmeler
halen sürüyor. Bu tebliğ yayınlandığında KAP'ın ismini daha çok duyacağız. KAP,
sermaye piyasalarına ve özellikle hisse senedi yatırımcılarının eli-ayağı ve
gözü görevini görecek. Bugün itibariyle, elektronik imzaya sahip ve platforma
alınan ilgili şirket ve kuruluşlar ise bildirim göndermeye devam ediyorlar.
(Bu yazı, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) yayın organı Standard Dergisinin Mayıs-2009 tarihli sayısında yayınlanmıştır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder