20 Aralık 2015 Pazar

TURİZM İSTATİSTİKLERİ NASIL HAZIRLANIYOR?



Cahit UYANIK

Turizm, bizim çocukluğumuzdaki tek kanallı televizyonun ortak espri kaynaklarından biriydi. "Bu yıl turizm patlaması yaşanacak" sözü, bir çok sanatçıya sadece ilham vermekten öte gitmemişti. Çünkü turizmin patlaması için iddialı laflardan fazlası gerekiyordu. Ülkenin dünyadaki genel gidişata ayak uydurmuş bir hava vermesi, iyi ve bilinçli bir tanıtım kampanyası, yurt içinde modern hava alanları, çok iyi mekanlara inşa edilmiş oteller, kalifiye personel ve standart hizmet bunların başta geleniydi. Türkiye, 70'li yıllarda bunların önemini kavrayamadan "Yahu biz misafirperver bir milletiz. Niye gelmiyor ki bunlar?" şeklinde duygusal demeçlerle turizmin patlamasını bekleyip durdu.
80'li yıllar ise bu işin nasıl olması gerektiğini öğrenmekle geçti. 90'lı yıllar, tüm dünyadaki siyasi havanın genel yumuşamanın da etkisiyle turizm patlaması yaşandığı yıllar oldu. Türkiye'nin turizmi öğrenip bitirdiği yılların bu konjonktüre denk gelmesi bir şanstı. Türkiye'de artık kimse "Turizm ne zaman patlayacak?" diye sormuyor. Çünkü patlamış da taşmış durumda. Türkiye, birkaç yıldır "güneş, kum, deniz" şeklinde özetlenen geçmiş turizm stratejisini nasıl yenileyeceğini tartışıyor. Sektör; kongre, kruvaziyer, kültür, din, dağ, akarsu, macera turizmi gibi alt alanlara doğru giderek yayılıyor. Belki ilerleyen sayfalarda alanın uzmanlarınca bu konulara daha ayrıntısıyla girilecektir.

TÜRKİYE, 2023 YILINDA SAĞLIK TURİZMİNDEN 20-25 MİLYAR DOLAR KAZANMAYI HEDEFLİYOR

Benim size anlatmak istediğim şey ise turizm istatistikleri. Nasıl oluyor da milyonlarca turistin yaptığı harcamalar, ay ay izlenip yayımlanıyor? Hangi yöntemler uygulanıyor? İstatistiğin kapsamında toplam turizm geliri ve kişi başı harcama haricinde neler var? Turizm gelirleri, ödemeler dengesi hesaplarına nasıl giriyor? Bu konuları size ayrıntısıyla açıklamak istiyorum.

Türkiye, 1953 yılından bu yana turizm istatistikleri tutuyor. Ancak konunun kritik önem kazanması, turizm gelirlerinin milyar dolarlar seviyesini geçtiği 1990'lar sonrasına dayanıyor. Turizm gelirleri istatistikleri, bundan 1,5 yıl önceye kadar iki koldan hesaplanıyordu: 1) Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) turizm gelirleri istatistiği ile 2) Merkez Bankasının (MB) özel bir firmaya gümrük kapılarında yaptırdığı anket sonucu ödemeler bilançosunda görülen turizm geliri istatistiği... Ancak bu durum, DİE ile MB rakamlarının arasında fark yaşanması ve karmaşaya yol açıyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, MB ile DİE aralarında imzaladıkları bir protokolle 2003 yılbaşından itibaren DİE'nin yaptığı "Çıkış Yapan Ziyaretçiler Anketi"ni kullanmaya başladılar. Ayrıca ankete Türk vatandaşı olup da yurt dışında ikamet eden kişilerin (ağırlıkla gurbetçiler) Türkiye'deki harcamalarının da turizm geliri olarak dahil edilmesi kararlaştırıldı.

Anket 80 bin turiste uygulanıyor

Çıkış Yapan Ziyaretçiler Anketi, tamamen turistin kendi beyanına dayanıyor. Ankette elde edilen harcama eğilimleri ve rakamlar belli bir katsayıyla genişletildikten sonra toplam turizm geliri rakamına ulaşılıyor. Bunun ardından ise Emniyet Genel Müdürlüğünün pasaport kayıtlarındaki ziyaretçi sayısına bölünerek kişi başına ortalama harcama rakamına ulaşılıyor. Yani kişi başına turizm harcaması rakamını artırabilmek için kişilerin Türkiye'de daha fazla para harcamasını sağlamak gerekiyor. Uzmanlar, kişi başına beyan edilen turizm harcamalarını (bu rakam 700 dolara yaklaşıyor) Türkiye'nin yurt dışındaki tur pazarlama fiyatlarıyla karşılaştırdıklarını, bunun 550-600 dolar civarında olduğunu ve sonuçta ankette elde edilen harcama rakamlarının gerçeği yansıttığını  düşündüklerini ifade ediyorlar.

Peki Türkiye'de  turizm gelirine ulaşmamızı sağlayan anket çalışması nasıl yapılıyor? Çıkış Yapan Ziyaretçiler Anketi 3 ayda bir, yani çeyrekler halinde ve genellikle orta aya denk gelecek şekilde düzenleniyor. Yani Ocak-Mart anketi Şubatta, Nisan-Haziran anketi mayısta gibi... Her bir anket dönemi genellikle 7-10 gün sürüyor. Ankette çalışanların sayısı 180-200 arasında değişiyor. Anketörler, organizatörler ve kontrolörlere normal devlet memuruna ödenen seyahat harcırahı veriliyor. Bu para şu anda günlük 17-20 milyon TL arasında arasında değişiyor. Yılda bu ankete dahil edilen turist sayısı 80 bini geçiyor. Anket, 4 ulaşım sistemi olan kara, deniz, hava ve demir yollarıyla bağlantılı gümrük kapılarında yapılıyor. Seçilen gümrük kapıları, Türkiye'den çıkış yapanların yüzde 90'ını kapsayan gümrükler olarak tespit ediliyor. Bu durumda elbette İstanbul ve Antalya'daki gümrükler hiç değişmezken, dönemsel olarak turist girişinde önem kazanabilen kapılar ankete dahil edilip çıkartılabiliyor. Toplam örneklemin çeyreklere göre dağılımı da turist akımına göre değişiyor. Söz gelimi ilk çeyrekte 15, üçüncü çeyrekte 35 bin turiste anket yapılıyor.

12 dilde yapılan anket

Anket, tabii ki anketörün gözüne kestirdiği turisti seçip soru yağdırması şeklinde olmuyor. Türkiye'den çıkış yapan turistlerin milliyetlerine göre, bir önceki yıldaki sayılarının binde 5'i kadar kotalar tespit ediliyor ve bunlar doldurulmaya çalışılıyor. Öyle ki, bazı ülkelerin kotalarının  doldurulması için bazı gümrük kapılarındaki anketler, gemilerin veya uçakların geliş tarihine ve saatine göre ayarlanabiliyor. Ya 2003 ve 2004'te İran'dan gelen turist sayısındaki artış gibi olağanüstü durumlarda ne yapılıyor? Bu durumda sahadaki anketörler DİE Merkezini arayarak yeni gelişmeden haberdar ediyorlar ve  o ülkenin de kotası yükseltiliyor. Böylece İranlı turistlerin harcama eğilimleri de ortaya çıkarılmış oluyor. DİE'ye göre Türkiye'ye gelen turistler 20'ye yakın milliyete ayrılıyor. Bunun dışında kalan milliyetler ise söz gelimi Uzak Doğu gibi bir genelleme ile izlenebiliyor. 

DİE'nin anketi İngilizce, Fransızca, Almanca, Arapça, Japonca, Rusça, Romence, Bulgarca, İtalyanca, İspanyolca, Yunanca ve Türkçe olmak üzere 12 dildeki formlarla yapılıyor. DİE'nin anketörleri ya yabancı dil biliyor ya da anketörün yanında dil bilen bir kişi bulunuyor. İstemeyen turist, ankete cevap vermesi için zorlanmıyor. Anketler sırasında yaşanan en büyük sorun, turistin yolculuk psikolojisinin etkisiyle zaman ayırmak istememesi şeklinde ortaya çıkıyor.  Demir yolu çıkışlarıyla ilgili anketler ise trende yapılıyor ve anketörler sınıra gelmeden inmesi gerektiği için oldukça hızlı davranmak zorunda kalıyor. 

Turistlerin gayrimenkul alımları

Son dönemlerde turizm geliri denilince akla gelen bir başka şey de, ziyaretçilerin Türkiye'de yaptıkları gayrimenkul alımları. DİE, Çıkış Yapan Ziyaretçiler Anketinde turiste bu konuda da bir soru yönelterek cevap almaya çalışıyor. DİE yetkilileri, gayrimenkul alımlarına ilişkin bilgi verilirken turistin eksik beyanda bulunduğu izlenimi taşıdıklarını belirterek bunun nasıl önlenebileceği konusunda Tapu Kadastro ile işbirliği yapacaklarını anlatıyor. 

Turizm gelirleri istatistiğine son dönemde yöneltilen en önemli eleştirilerden birisi, 2004 başından beri MB'nin gurbetçilerin Türkiye'de yaptıkları harcamaları da turizm geliri içinde göstermesi. Eleştiri yapanlar, gurbetçilerin harcama eğilimlerinin turistlere göre daha yüksek olduğunu belirterek, bunun turizm gelirlerinin tam olarak doğru yansıtmasını engellediğini ileri sürüyorlar. Ancak yetkililer, bu eleştirileri kabul etmiyorlar ve bunun beyan üzerine yapılan bir anket olduğunu belirtiyorlar. 
(Bu yazı, Türk Standartları Enstitüsü-TSE'nin yayın organı Standard Dergisinin Haziran-2005 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)

MB: KAYNAĞI BELİRSİZ DÖVİZ GİRİŞİNDE 5 MİLYAR DOLAR ÇOK DEĞİL
YATIRIMCILAR İLE KAMUYU AYDINLATMANIN ÖNEMİ VE 'KAP'


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder