Kredi derecelendirme (reyting) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kredi derecelendirme (reyting) etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Temmuz 2023 Salı

KAPAK HABERİ / 1. YILINDA 5 NİSAN KARARLARI / NE GETİRDİ, NE GÖTÜRDÜ? / YENİ DEVALÜASYON GÜNDEMDE Mİ?

Bu çarşamba 5 Nisan Kararlarının birinci yıldönümü. Ekonomideki tüm denge ve oluşumları alt-üst eden bu kararlar, Türkiye'yi nereye doğru götürüyor? 5 Nisan'a nasıl gelindi? İşadamı ve politikacılar bu kararları nasıl değerlendiriyor?

Cahit UYANIK (Ankara)

Alaattin ÇİFTÇİ (İstanbul)

"Bu programın amacı enflasyonu hızla düşürmek, Türk Lirasına istikrar kazandırmak, ihracat artışını hızlandırmak, ekonomik ve sosyal kalkınmayı, sosyal dengeleri de gözeten sürdürülebilir bir temele oturtmaktır."

Başbakan Tansu Çiller, Yardımcısı Murat Karayalçın ile birlikte 5 Nisan 1994 öğle saatlerinde 'Ekonomik Önlemler Uygulama Planı'nın amacını böyle açıklıyordu. Aslında 5 Nisan'a giden yol 26 Ocak 1994 akşam üzeri açılmıştı. Aylardır faiz düşürme inadıyla borçlanamayan Hazine ve Merkez Bankası, o gün döviz piyasalarının ipini elden kaçırmıştı. Serseri para, önce borsayı 20 binden 29 bine sıçratmış, kar realizasyonunun peşinden dövize yönelip piyasayı allak bullak etmişti. 

Gelenekselleştiği üzere her gün saat 16 civarında açıklanan ertesi günün döviz kurları bir türlü ajans telekslerinden dökülmüyordu. Gazete büroları, "Devalüasyon mu yapıyorlar?" diye soran vatandaşların telefonlarından felç olmuştu. Eh, ne de olsa evden otomobile, tüketici kredisinden ev kirasına dövizle borçlanmaya alışılmıştı. Devalüasyon, borç ve ödemelerin bir anda kabarmasına yol açacaktı.

Başbakan Çiller, alelacele ekonomi bürokratlarını Konut'ta topladı. Piyasayı sakinleştirmek için gece yarısı yüzde 13,9'luk devalüasyon açıklandı. Devalüasyona rağmen piyasanın inisiyatifi devletin eline geçemedi. Dövizle oynamayı seven bazı bankalar, sıcak odalarında oturup telefonla parasını yöneten spekülatörler biçilen bedeli yetersiz buldular. Dövizi sakinleştirmek için yapılan müdahalelere 2 ayda yaklaşık 4 milyar dolar harcandı. Şubat ayı ortasından itibaren Hazine ve DPT'de "Bu krizden nasıl çıkabiliriz?" konulu birçok araştırma yapıldı. 

Mart ayı başlarında Başbakan Çiller ve Devlet Bakanı Aykon Doğan'ın sonu gelmezmiş gibi görünen gece toplantıları başladı. 5 Nisan Paketi'nin ilk hatları burada belirginleşti. Paketin ismi başlangıçta Ekonomik Aksiyon Planı idi. Fakat sonradan ne olduysa oldu, ismi değiştirildi. Paketin ayrıntıları kamuoyundan ciddi bir şekilde gizlenebildi.

5 Aralık 2022 Pazartesi

FITCH'İN 2023 SENARYOSU: SEÇİMİ YÜZDE 77,5 OLASILIKLA ERDOĞAN KAZANIR AMA MECLİS'TE ÇOĞUNLUĞU ALAMAZ

Cahit UYANIK

Oldukça önemli bir haftaya giriyoruz. 28 Kasım 2022-pazartesi günü 6'lı Masa'nın "Şimdi Demokrasi Zamanı: Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi Tanıtım Toplantısı" gerçekleştirilecek. 2018 yılında geçtiğimiz Türk Tipi Başkanlık Sisteminin ülkeyi ağır ekonomik sorunlara taşıdığı artık herkesin kabulü. Bu sebeple 6'lı Masanın anayasa önerisi içinde ekonomiyle ilgili temel hangi düzenleme ve değişiklikler olacağını dikkatle tarayacağız.

6'lı Masa deyince bazılarının aklına hemen, gelecek sene Haziran ayında yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına kimin aday olarak çıkarılacağı geliyor. Fakat bu kişiler, aday kim olursa olsun 6'lı Masanın güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönüşü sağlama vaadi ile seçim kampanyası yürüteceği ve bu şekilde iktidara gelmek isteyeceğini unutuyor. Hazirandaki seçimde ekonomiyle ilgili 2 temel görüş de oylanacak. Bir tarafta faizi düşürmenin ekonomide yapısal bir dönüşüm başlatacağı ve 5 yıllık dönem için daha görev onayı isteyen Ak Parti ve Erdoğan olacak. Diğer tarafta ise faiz düşürmenin büyük problemlere sebep olduğu ve bunun temelinin anayasada 2018 yılında yapılan başkanlık sistemine geçişle ilgili düzenlemeler olduğunu savunan 6'lı Masa...

14 Aralık 2018 Cuma

104 YAŞINDAKİ FITCH, 19 YIL KALMIŞ VE 2018 SENESİNDE TÜRKİYE OFİSİNİ KAPATMIŞTI



Cahit UYANIK

Bugün bir kez daha Türkiye'nin kredi derecelendirme notunu açıklayacak olan Fitch bu yılbaşında, 1999 yılından beri faaliyet gösteren İstanbul Ofisini kapattığını açıklamıştı. 19 Ocak 2018'de yapılan Fitch'in resmi açıklamasında dikkatli bir değerlendirmenin ardından bu kararın alındığı ifade edilmiş, "Fitch Ratings'in artık Türkiye'de kurulu bir varlığı olmayacak" denilmişti. 

Fitch, karara gerekçe olarak "Faaliyet gösterdiğimiz her coğrafi bölgede optimum ofis ağı oluşturma ve yeterli düzeyde kaynak sağlama isteğini yansıtıyor" görüşünü bildirmişti. Fitch, kapatma kararı ile ilgili açıklamasında çeşitli sektörlerden 75'ten fazla şirkete not verdiğini kaydetmişti. Fitch, karar çerçevesinde Fitch Ratings Finansal Derecelendirme Hizmetleri A.Ş'nin tasfiye sürecine alınacağını ve kararın 30 Haziran 2018'de resmen yürürlüğe gireceğini vurgulamıştı. Fitch, ayrıca Hazine'nin resmi anlaşma imzalayarak yıllık ödemeler yaptığı iki kredi derecelendirme firmasından biri olma özelliğini de taşıyor. 

28 Eylül 2018 Cuma

MOODY'S KURUCUSU JOHN MOODY KİMDİR? GAZETECİLİK YETENEĞİ YÜKSEK BİR FİNANSAL ANALİST


John Moody (1868 - 1958), güçlü bir girişimci güdüsü, yatırımcıların ihtiyaçları hakkında ciddi bir inanca ve önemli bir gazetecilik yeteneğine sahip, kendi kendini eğiten bir reformcu idi. Piyasadaki ihtiyaçları değerlendiren John Moody & Company, şirketin kuruluş yılı olan 1900 yılında "Moody'nin Endüstriyel ve Muhtelif Menkul Kıymetler El Kitabı"nı (Moody's Manual of Industrial and Miscellaneous Securities) yayınladı.

El kitabı finansal kurumların, devlet kurumlarının, üretimin, madencilik, kamu hizmetlerinin ve gıda şirketlerinin hisse senedi ve tahvilleri hakkında bilgi ve istatistik sağladı. İki ay içinde yayının tümü satılmıştı. Moody El Kitabının 1903'te tirajı adeta patladı ve yayın tüm ülkede biliniyordu. Borsa 1907'de düştüğünde, Moody's şirketinin hayatta kalabilmek için yeterli sermayesi yoktu ve bu  işini satmak zorunda kaldı.

3 Ağustos 2018 Cuma

REYTİNG FİRMALARI YÜZÜNDEN ÇİN-PANDA PİYASASINDAN BORÇLANACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün açıkladığı '100 Günlük İcraat Programı'nda Berat Albayrak'ın sorumluluğundaki Hazine ve Maliye Bakanlığına 12 hedef ve görev verildi. Bunlar arasında kamu kurumları mali kaynaklarının tek elde toplanarak 3-4 milyar gelir elde edilmesi ile reyting firmalarının taraflı raporları sebebiyle dış borçlanmada Çin'deki Panda Piyasasına yönelinmesi hedefi ön plana çıktı.  Türkiye halihazırda yatırım yapılabilir derecenin altında not sahibi olduğu için, Batı ülkelerindeki piyasalardan uygun koşullarda borçlanmakta zorlanıyor. Aynı sebep dolayısıyla, Batı'daki emeklilik fonları ve benzeri kurumsal yatırımcılar Türk tahvillerine yatırım yapamıyorlar.    
(Tıklayınız) 'OLAĞAN ŞÜPHELİ' KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ ÖNEMLERİ GİDEREK AZALIYOR

30 Mayıs 2018 Çarşamba

‘OLAĞAN ŞÜPHELİ’ KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ ÖNEMLERİ GİDEREK AZALIYOR



Cahit UYANIK

“Dünyada son 20 yıldır en ağır şekilde eleştirilen ancak yine de faaliyetlerinden vazgeçilemeyen kurumlar hangisidir?” sorusunun cevabı, bence “Kredi derecelendirme kuruluşları” olmalı. Gerçekten de dünyada borç alsın veya almasın, artık hemen hemen tüm ülkelerin bir kredi notu var. Ancak başta Türkiye olmak üzere, hemen hemen hiçbir ülke kredi derecelendirme kuruluşlarından memnun değil.

Bu kuruluşlardan neden vazgeçilemediğinin sorusu ise basit: Dış piyasalara çıkıp da borçlanmak isteyen ülkeler veya ekonomisini libere ederek dış finansal akımlarına açan ülkelerin mutlaka iki önemli kredi derecelendirme kurumu tarafından notlandırılması gerekiyor. Çünkü bu ülkenin kağıtlarını satın alacak veya para sokacak yatırımcıların baktığı ilk göstergelerden birisi kredi notları… Türkiye de bundan 25 yıl kadar önce, bu şartı yerine getirebilmek için kredi derecelendirme kuruluşlarına kapılarını ve ekonomik verilerini sonuna kadar açmıştı. 

Şikayetler mevzusuna yeniden dönelim. Ülkelerin kredi derecelendirme kuruluşlarından şikayetleri;

·        - not azaltımının haksız ve zamansız yere yapıldığı,
·        - mevcut not durumunun gerçek ekonomik gücü yansıtmadığı,
·        - not artırımının hak edilen kadar ve zamanında yapılmadığı

üzerinde yoğunlaşıyor. Ekonomi gazetelerinin arşivleri, bu tip haberlerle dolu. Söz gelimi bundan 7 yıl önce üç büyük önemli kredi derecelendirme kuruluşunun (S & P, Moody’s ve Fitch) merkezinin bulunduğu ABD bile, kredi derecelendirme kuruluşları ile not azaltımı konusunda sert bir tartışmaya tutuştu. S & P, ABD’nin AAA olan (en üst düzey) kredi notunu AA+’ya indirdi. Sebep olarak ise ABD’nin borçlanmalarda kullandığı tavan hakkında yaşadığı belirsizlik ve kamu harcamalarını disipline edememesini gösterdi. ABD Hazinesi yetkilileri ise S & P’yi çok ağır bir şekilde, hatta hesap-kitap bilmemekle eleştirerek, “Borç tavanımızı 2 trilyon dolar yanlış hesaplayıp, ona göre not düşürmüşler. Hatalılar” şeklinde konuştular. Görüyorsunuz ki eleştiriler sırf finansman ihtiyacı içinde kıvranan gelişmekte olan ülkelerin idarecileri tarafından değil, dünyanın önde gelen ekonomik güçlerinin üst düzey görevlileri tarafından dile getiriliyor.

13 Ocak 2016 Çarşamba

İYİ HAZIRLANMIŞ ORTA VADELİ PLAN (OVP), TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTUNU DÜZELTTİ

Cahit UYANIK 

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de ekonomi yönetimi, bütçe politikaları ve uluslararası ekonomik ilişkiler açısından oldukça ilginç bir gelişme yaşandı. Ekonomik Koordinasyondan Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, 2010-2012 yılları arasını kapsayan Orta Vadeli Ekonomik Programı (OVP) açıkladı. Babacan'ın yaptığı açıklamanın üzerinden 36 saat yani 1,5 gün geçmesinin hemen ardından Standart and Poors ve Moody's adlı iki kredi derecelendirme (rating) kuruluşu Türkiye'nin kredi notunu bir parça da olsa düzelttiler. Standard and Poors, Türkiye'nin kredi notu görünümünü "negatif"ten "durağan"a yükseltti. Kuruluş, Türkiye'nin döviz ve lira cinsinden kredi notunu sırasıyla "BB-/B" ve "BB/B" olarak teyit etti. Kuruluş oysa, Türkiye'nin kredi notu görünümünü Kasım-2008'de negatife düşürmüştü. Standart and Poors, Türkiye'de 'sıfırcı hoca' lakabı ile biliniyor. Bu kuruluş, 1994 yılında Türkiye'nin notunu düşürerek yaşanan ekonomik krizi başlatan kuruluş olarak da hafızalarda yer etmişti.

1 Mart 2015 Pazar

KREDİ DERECELENDİRME (REYTİNG) FİRMALARINA NE KADAR PARA ÖDÜYORUZ?


KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARI, 2015’TE TÜRKİYE İÇİN 7 AYRI AYDA 7 KEZ NOT AÇIKLAYACAK

Cahit UYANIK

Türkiye, 1980’lerin sonundan bu yana kredi derecelendirme (rating) kuruluşları ile içi içe yaşıyor. Halkın ve Türk basınının,  okulda notu kıt öğretmenler için kullanılan “Sıfırcı Hoca” lakabını taktığı kredi derecelendirme kuruluşları ile 2015 yılı boyunca da sık sık karşılaşacağız. Dünyadaki 3 büyük ve önemli kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Moody’s ve Standart and Poor’s’un (S&P) uzman heyetleri Türkiyeyi sık sık ziyaret ederek, belli tarihlerde kredi notumuzu açıklayacaklar.