1 Eylül 2022 Perşembe

BÜYÜDÜK AMA FAKİRLEŞTİK. BÜYÜME VERİSİ ARTIK SADECE GELİR DAĞILIMI BOZULMASINI İZLEMEKTE KULLANILIYOR

Timsahın açılan ağzına düştük. 
(Kaynak: Prof. Dr. Aziz Çelik)



Cahit UYANIK

TÜİK, 2022 yılı ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamını yüzde 7,6 olarak açıkladı. Bu rakam ilk çeyrekte ise yüzde 7,5 olmuştu. Büyümede çeyrekler itibarıyla bir istikrar yakalanmış görünse de, bu gidişatın üçüncü çeyrekten itibaren bozulacağını düşünüyorum.

Bu yazıyı podcast olarak Spotify'da dinleyebilirsin

30 Kasım 2022 tarihinde açıklanacak olan 3. çeyrek büyüme verisinin en fazla yüzde 4-5 civarında gelebileceğini tahmin ediyorum. Bunun en önemli sebebi ihracattaki yavaşlamaya karşın ithalattaki artış. İthalatın Temmuz ayında patlama yapması ve bu eğilimini bir süre daha devam ettirecek olması, bu tahminimin en önemli sebebini oluşturuyor. Çünkü ithalat, GSYİH hesaplamalarında negatif yönde izlenmektedir. Dış pazarlarımızda durgunluk yaşanmaya başlaması sebebiyle ihracatımızdaki baş gösteren yavaşlama ise 3. çeyrekte hızı azalacak büyümenin ikinci en önemli sebebi olur.

Türkiye'de son 1-1,5 yıldır yani 5-6 çeyrektir büyüme rakamları maalesef büyümenin (veya küçülmenin) kaynakları yönünden değil; GSYİH pastasının nasıl paylaşıldığı ve pasta paylaşımının sürekli emekçiler yani ücretli çalışanlar aleyhine gelişmesi yönünden izlenmeye başlandı. GSYİH bu haliyle, tüm ekonomik gelişmeleri kapsayan analizlerin ortaya konulabildiği bir gösterge olmaktan çıkarak, gelir dağılımındaki bozulmanın adım adım izlendiği bir veri olmaya doğru evrildi. Oysa ekonomide gelir dağılımı değişiminin izlendiği başka göstergeler bulunuyor. Ancak GSYİH pastasının bölüşümünde ücretliler aleyhine yaşanan bozulma o kadar çarpıcı ki, büyüme verileri açıklandığında hemen bu kısım gözden geçiriliyor ve bozulmanın sürdüğü görülüyor. Nitekim çalışanların GSYİH'den aldığı pay 2020 yılının 2. çeyreğinde yüzde 36,8 iken, 2 yıl sonra 2022 yılının aynı döneminde bu rakam yüzde 25,4'e düştü. Bu düşüş neden yaşandı? Bunun 2 sebebi bulunuyor: 1) Covid-19 pandemisi sebebiyle yaşanan işsizlik. 2) 2021 Eylül ayında geçilen Türkiye Ekonomi Modeliyle faizin düşürülerek dolar kurunda artış yaşanması yani zamana yayılmış devalüasyon ve girilen yüksek enflasyon süreci... Özellikle ikinci faktör, ücretlerde ciddi bir aşınmaya sebebiyet verdi. Yapılan ücret zamları bu aşınmayı telafi edemedi ve ücretlilerin GSYİH pastasından aldığı pay 2 yılda 12 puana yakın azaldı. Ücretlilerin payındaki azalmaya karşın, sermaye kesiminin GSYİH pastasından aldığı pay; aynı dönemlerde yüzde 42,9'dan yüzde 54'e yükseldi. Timsahın açık ağzına düştük

Yaşadığımız bu sürece "fakirleştiren büyüme" veya "timsah formasyonu büyüme" deniliyor. Açıkçası böylesi süreçlerde, çalışanlardan alınıp zenginlere (Net işletme artığı=Sermaye gelirleri) bir kaynak aktarımı yapılıyor. Çünkü ekonomik büyüme sürmesine rağmen, geniş çalışan kitlelerin refahı artmıyor, ücretleri reel olarak azalıyor. Bu da bir grafik çizildiğinde; net işletme artığı yani sermaye gelirleri yukarı giderken, emeğin payının aşağıya inmesine sebep olduğu ve ağzı açık bir timsahı andırdığı için, timsah formasyonu büyüme olarak adlandırılıyor. Türkiye de maalesef (Dünyadaki birçok örneğinde görüldüğü gibi) bu tuzağa yani timsahın açık ağzına düşmüş görünüyor.

Bu konudaki 31 Ağustos 2022 tarihli Youtube yayınımın linki:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder