1 Eylül 2015 Salı

TÜRKİYE, 2023 YILINDA SAĞLIK TURİZMİNDEN 20-25 MİLYAR DOLAR KAZANMAYI HEDEFLİYOR

Cahit UYANIK

Türkiye’de turizm sektörü giderek büyüyüp gelişiyor. 1960’lı yıllarda devlet tarafından ilk planlamaları yapılan sektör, özellikle 1980’li yıllardan itibaren büyük gelişme gösterdi.  Öyle ki, turizm sektörü 2014 yılında 41,4 milyon turist ve 34,3 milyar dolar gelir düzeyine ulaştı. Bu yıl ise Rus turist sayısındaki azalmaya rağmen, Almanya ve Ortadoğu kaynaklı ziyaretçilerin artışıyla, yaklaşık 44 milyon turist ve 37 milyar dolar gelir hedefine ulaşılacağı düşünülüyor.  Yani turizm sektörü krizlere de dayanıklı hale geldi.

Ancak Türkiye’nin, turizmdeki en büyük sorunlarından biri, turistlerin çok az para harcamaları… Turistlerin kişi başına ortalama  harcaması 750 dolar düzeyinde bulunuyor.  Türkiye’nin turist başına daha fazla gelir sağlayabilmesi için tematik kanallara yönelmesi gerekiyor.  Türkiye’ye sadece dinlenmek için değil, belli bir amaca yönelik gelen turistlerin daha fazla para harcayacağı düşünülüyor. İşte Türkiye’nin  geliştirmeye çalıştığı ve büyük umut bağladığı ‘sağlık turizmi’ işte bu tematik kanallardan…


Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından hazırlanan rapora göre, 2013 yılında Türkiye’yi 480 bin kişi sağlık turizmi yani tedavi veya ameliyat yaptırma amaçlı olarak ziyaret etti. Aynı yıl sağlık turizmi kaynaklı gelirin 2,5 milyar doları geçtiği hesaplanıyor (2013 yılında toplam turizm geliri ise 32,3 milyar dolar olmuştu). Sağlık Bakanlığının hesaplamalarına göre sağlık turizminde hasta başına harcama kamuda 9 bin dolar, özel sektörde 12 bin dolar oldu.

Türkiye’nin sağlık turizmindeki potansiyeli ise hayli güçlü. Turist ve gelir rakamlarının giderek artması bekleniyor. Türkiye’nin resmi hedefi; 2023 yılında 2 milyon uluslararası hastayı Türkiye'de tedavi etmek. Bu nedenle hem turizmciler ayağında hem de sağlık sektörü ayağında çalışmalar sürüyor. Sağlık Bakanlığı’nın bugün itibarıyla 32 bin yatak kapasiteli hastane inşaatı halen devam ediyor. Bu inşaatların bir kısmı bitti, bir kısmı 2015, kalan kısmı da 2016 yılında bitecek. Ayrıca kamu-özel sektör ortaklığıyla yapılan inşaatlar da var. Onlar da 2016-2017 yılında devreye girecek. Altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra sağlık turizminden gelir beklentisinin 2017-2018 yıllarında 9-10 milyar dolar, 2023 yılında da 20-25 milyar dolara yükselebileceği hesaplanıyor.

TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye’nin  sağlık turizminden daha fazla gelir sağlayabileceğini  düşünüyor. Bazı ülkelerde sağlık turizminin toplam turizm geliri içindeki payının bazı ülkelerde yüzde 20’leri aşabildiğini ifade ederek, “Yani Türkiye’de gidilecek daha çok yol var. Sağlık alanında yapılan yatırımlar önümüzdeki yıllar için büyük bir avantaj. Turizm sektörü, Sağlık Bakanlığı ve özel sağlık kuruluşları birlikte adım atmalı ve ortak bir program belirlemeli. Doğru adımlar atılırsa 2023 yılı için hedeflenen 2 milyon uluslararası hasta ve 20 milyar dolar sağlık turizmi gelirine çok önceden ulaşmak mümkün” diyor.

Türkiye’deki özel hastaneler de sağlık turizmine uyum sağlamaya başlamış görünüyor. İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Aydın ve Muğla’daki bazı hastanelerde çok sayıda yabancı hasta tedavi ediliyor. Bu illerin arasına 2 milyonu aşkın Suriyeli göçmenin ağırlanması sebebiyle Gaziantep, Şanlıurfa, Adana ve Mersin’in de katılmış olabileceği düşünülüyor. Türkiye’nin en eski ve tanınmış özel hastanelerinden birinin üst düzey yöneticisi, 2014 yılındaki 170 milyon TL’lik cirolarının yüzde 10’unu yabancı hastalardan elde ettiklerini, 242 bin kişilik müşteri kitlesinin 7 bininin yabancılardan oluştuğunu aktarıyor ve “Bu rakamlar, son 5-6 yıldır böyle. Irak, Azerbaycan, Gürcistan, Romanya, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Libya ve Ukrayna ile çalışıyoruz.  Azerbaycan’da 5 yıldır büromuz var ve tüm ülkelerden gelen hasta sayımızı artırmayı amaçlıyoruz” diyor.   Türkiye’de sağlık turizminde gelinen nokta ve uluslararası gelişmelerin izlendiği 7. Sağlık Turizmi Kongresi  ise 18-21 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek. Her yıl toplanan bu kongrede Türkiye’de sağlık turizminde ulaşılan nokta, ulusal ve uluslararası yatırımcıların dikkatine sunuluyor. 

Peki Türkiye neden sağlık turizmi konusunda önüne büyük hedefler koymuş durumda ve turistlerce neden tercih ediliyor? Türkiye Sağlık Turizmi Derneği verilerine göre ülkemizde 42 adet JCI  (Joint Commission International) ile akredite olmuş (uluslararası standartlarda ve yılda 2 kez denetlenen)  sağlık kuruluşu mevcut ki, bu her 4 sağlık turistinden 1’inin ilk baktığı ayrıntı. Türkiye, JCI akreditasyonuna sahip sağlık kuruluşu sayısı açısından, ABD’den sonra ikinci sırada bulunuyor.

Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere özel, kamu ve üniversite hastaneleri dünyadaki en yüksek teknoloji ile donatılmış durumda. Bir çok hastanede onkolojik tedaviler, kardiyovasküler cerrahi, ortopedi, beyin cerrahisi, çocuk cerrahisi, estetik cerrahisi, göz ve dişte ileri teknolojili sağlık hizmetleri veriliyor. Yine bu hastanelerde cyberknife, robotik cerrahi, MR hizmetleri, kemik iliği, organ transplantasyonu yapılabiliyor.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Dairesi Başkanlığı bünyesinde; 444 47 28 nolu telefondan 7/24 saat hizmet veren Uluslararası Hasta Destek Birimi bulunuyor. Bu birimde Arapça, İngilizce, Almanca, Rusça, Farsça ve Fransızca dillerinde hizmet veriliyor. Acil durumlarda 112 hattı aranabilirken, yabancı hastanın herhangi bir şikayeti varsa 184 nolu hatta başvurabiliyor. Hastanelerde uluslararası hastalara tercümanlık hizmetleri verilebilirken, tüm doktorlar mesleki sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda. Herhangi bir tıbbi hata veya malpraktis (yanlış sağlık uygulaması) durumunda hastaya sigorta şirketi tarafından anında tazminat ödeniyor.

Türkiye, dünyanın en çok rağbet gören sağlık turizmi destinasyonlarının başında gelmesinin belki de en önemli sebebi daha düşük fiyatlarla üst düzeyde kaliteyi sunması… Öyle ki Türkiye’deki fiyatlar; JCI akreditasyonu olan hastaneler baz alınarak yapılan fiyat karşılaştırmasında, diğer ülkelere göre yüzde 50-60 daha ucuz. Örneğin bir  by-pass ameliyatı olmanın maliyeti Türkiye'de 8 bin 500 dolarla 21 bin dolar arasındayken, bu rakam İspanya'da 43 bin, Meksika'da 42 bin, Güney Kore'de 31 bin 500 dolar... Kalça protezi  ABD'de 10 bin ile 23 bin dolar arasında bir fatura çıkarırken, Türkiye'de neredeyse yarı fiyatına bu operasyonu olmak mümkün. Omurga füzyon ameliyatının maliyeti Türkiye'de 7 bin dolar ile 23 bin dolar arasındayken; Almanya'da 29 bin dolar, İspanya'da 32 bin 500 dolara çıkıyor.

Türkiye sadece zorunlu medikal operasyonlarda değil, saç ekimi ve estetik müdahaleler için de oldukça cazip bir ülke. Türkiye bu konuda da avantajlı maliyetiyle öne çıkıyor. Örneğin, Türkiye'de saç ekimi operasyonunun ortalama maliyeti 5 bin TL iken, bu rakam Avrupa’da 10 bin Euro, ABD’de 30 bin dolar seviyesinde. Yabancıları Türkiye'ye çeken bir diğer neden de doktor sıkıntısı olmaması. Özellikle plastik cerrahi alanında Türkiye dünya sıralamasında oldukça iyi durumda. Plastik cerrah sayısı baz alınarak yapılan sıralamada Türkiye dünya 9'uncusu.

Sağlık Bakanlığındaki çalışmalar; Türkiye’de daha ucuz olduğu için kronik hastalık tedavisi ve planlı tedavi hizmetlerinin Avrupa’ya, Ortadoğu ve Orta Asya’ya pazarlanabileceğine işaret ediyor. Aynı çalışmalarda kaplıca turizminin yanı sıra göz lazer tedavisi, estetik cerrahi hizmetleri, diş tedavisi, kalp cerrahisinin de ön plana çıkarılması gerektiği değerlendiriliyor. Bütün bu veriler gösteriyor ki, Türkiye sağlık turizminde uzmanlaşmayı kararlaştırmış. Rakiplerine göre önemli bir fiyat avantajına sahip olması, yatırım kapasitesinin güçlü bir çerçeve çizmesi,  yetişmiş insan alt yapısının bulunması ve coğrafi konumu Türkiye’nin sağlık turizminde başarılı olma şansını yükseltiyor.
(Bu yazı, Diplomatik Gözlem Dergisinin Ağustos-2015 tarihli sayısında yayınlanmıştır.) 

TURİZM İSTATİSTİKLERİ NASIL HAZIRLANIYOR?

TÜRKİYE, SUYUNU HOR KULLANIYOR VE KİRLETTİĞİ SUYU ARITMIYOR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder