27 Eylül 2022 Salı

DÜNYA BANKERLERİNİN KURDUĞU VE TÜRKİYE'YE ILIMLI YAKLAŞAN ULUSLARARASI FİNANS ENSTİTÜSÜ (IIF) BİLE DOLAR KURU TAHMİNİNİ ARTIRDI

Cahit UYANIK

Önemli yabancı finans kurum ve kuruluşları, dolar kurunun yıl sonunda ulaşabileceği düzey hakkındaki tahminlerini yükseltmeye devam ediyor. Bunlardan en sonuncusu Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) oldu. IIF Baş Ekonomisti Robin Brooks, bugün attığı bir tivitle cari açıktaki artış eğilimi sebebiyle, halen 16,5 TL düzeyindeki yıl sonu dolar kuru tahminini 21 TL'ye çıkardıklarını duyurdu. IIF bu yıl mart ayında da, 9,5 TL düzeyinde bulunan yıl sonu dolar kuru tahminini 16,5 TL'ye yükseltmişti. Böylece Türkiye ekonomisine yönelik ılımlı ve muhafazakar tahminleri ile bilinen IIF bile, son 6 ayda dolar kuru tahminini 9,5 TL'den 21 TL'ye çıkararak yüzde 133 artırmış oldu.

IIF nedir ve Türkiye'yi neden yakından izliyor?

IIF nedir ve neden Türkiye ekonomisine yönelik tahminleri daha ılımlı? "Dünya bankerlerinin kurduğu birlik" olarak da tanınan IIF, küresel çapta finans ve ticaret şirketleriyle, bazı kurum ve kuruluşları bünyesinde barındıran bir tür meslek kuruluşu. 1983 yılında, ülkelerin borçlarını ödeyemeyerek temerrüte düştüğünü ilan ettiği 'Latin Amerika Borç Krizi' sırasında 38 önemli uluslararası banka tarafından kurulan IIF, gelişmekte olan ülkelerdeki finans sektörlerini ve dolayısıyla ekonomilerini yakından izliyor.

Zaman içinde 70'den fazla ülkeden 450'ye yakın üyeye oluşan IIF, Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalardan çeşitli kurumları da üyeliğe kabul etti. Halen Türkiye'den aralarında bankalar, Türkiye Varlık Fonu ve bazı holdinglerin bulunduğu 17 üyesi olan IIF, yaptığı ekonomik ve finansal tahminlerde ılımlı bir havaya sahip. IIF bu ılımlı davranışıyla; 17 Türk kuruluşundan topladığı aidatların yanı sıra, Türkiye'ye borç veren finansal kurumların faiz ve ana paralarını sorunsuz şekilde tahsil etmek için takınmak zorunda oldukları daha olumlu bakış açısını da temsil ediyor. Yani IIF hem Türkiye'ye verilen borçları izliyor hem de borç verilen ülkenin önemli kurumlarının bakış açılarını anlayıp anlamlandırmak gibi bir görevi üstleniyor. IIF; Türkiye'ye borç verenlerin "CDS'e bakmak", "Rating şirketlerinin puanlarını gözden geçirmek" gibi davranışlarının yanı sıra, "Bizim meslek kuruluşumuz ne diyor, bir bakalım ona da..." şeklindeki çok boyutlu bakış açısında pozitif yöne hizmet ediyor. İşte bu sebeple IIF'in bile dolar kuru tahmininde yüzde 133 gibi büyük bir revizyona gitmesi oldukça manidar.

2022 yılının son çeyreğinde dolar/tl kuru ne olur? Bundan 2 hafta kadar önce ünlü Danimarka bankası Danske Bank da mevcut dolar kurunun aslında yüzde 33 daha yüksek olması gerektiğini belirtmişti. Yani Danske Bank, doların 18 TL olduğu günlerde, adil değerin 24 TL olması gerektiğini bildirmişti. Bütün bu tahminler, TL'nin hükümet tarafından bilinçli olarak değerli tutulduğunun işareti. Hükümet, enflasyonla mücadelede genel bir politika izlemiyor. Bu amaçla kullandığı tek araç, dolar kuru artışını düşük tutarak, kur artışlarının enflasyonu artırmasının önüne geçmeye çalışmak. Ancak TL'nin değerli tutulması ithalatı artırırken, ihracatın hızını kesiyor; dış ticaret ve cari açıklarda kontrolsüz yükselişlere sebep oluyor. Bu açıklar, dolar talebini körüklüyor. Hesaplamalarıma göre yılın ilk 8 ayındaki enflasyon dikkate alındığında dolar kurunun 20 TL, ortalama enflasyona göre hesaplandığında ise dolar kurunun 21 TL olması gerekiyordu. (Bu durumda; yılın kapanmasına yaklaşık 3 ay varken, IIF'in yıl sonu için yaptığı 21 TL'lik tahminin neden ılımlı olduğu hemen anlaşılabiliyor.)
Bütün bunlar son çeyrekte dolar kuru üzerindeki baskıların giderek artacağının ve döviz rezervini güçlendirmek adına, yeni blok halde girecek döviz kaynakları bulunamadığı taktirde döviz kurundaki kontrolün gevşetilmesi gerekeceğinin işaretidir.

Bu konudaki 26 Eylül 2022 tarihli Youtube yayınımın linki:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder