Cahit UYANIK
Mutlu bir bayrama hazırlanmanızı dilediğim bugünlerde, ruhunuzu derin siyasi analizlerde sıkmayacağım. Amacım güzel bir 'bayrama merhaba' yazısı yazıp, minik eleştirilerde bulunmak... Ama 'hafızai beşer nisyan ile malüldür' sözünü haklı çıkarmamak için yazının sonuna doğru bazı siyasi konulara gireceğim.
Kurban Bayramı, Türkiye'nin Batı ile yollarının ayrıldığı ve yaşam tarzının bu kadar keskince birbirinden farklılaştığı nadir periyotlardan biri. Batıya ve Batılı konuklara en açık müslüman ülke konumundaki Türkiye'ye gelen yabancıların Kurban Bayramından hazzettikleri pek söylenemez. Bunun sebebi geleneklerimize ve dinimizin gereklerine duydukları saygısızlık değil. Sebep, Kurban Bayramının ilk günlerinde sokak ortalarında yaşanan kötü manzaralar. Kurban ibadeti bittikten sonra sokaklara saçılıp bırakılmış kalıntılar da cabası...
Bütün bunları gözleriyle gören Batılıya istediğin kadar Kurban Bayramının toplumsal dayanışmanın elle tutulur bir boyuta ulaştığı günler olduğunu anlat; inanmıyor. Gelir dağılımı bozukluğunun felaket düzeylere ulaştığı Türkiye'de, bu bayramın toplumsal sürtüşmeleri törpülediğini derin analizlerle ortaya koy; dinlemek bile istemiyor. Bizde insan haklarının bile esamesi okunmazken Batılı, hayvan haklarından ve hayvan onurundan bahsedince dünyalarımızın farklılığı iyice belirginleşiyor. Gel de çık işin içinden...