Cahit UYANIK
Bugün Meclis olağanüstü toplanıyor. Amaç 37 maddelik anayasa değişiklik paketini hayata geçirmek. Meclis'in bunu başarabilmek için önünde 14 günü var. Çünkü Meclis, 1 Ekim'de kendiliğinden normal toplantısını yapmaya başlayacak.
Anayasa değişikliği Türkiye'de ve dünyada ilginç bir konjonktüre denk geldi. Bütün dünyada kişi hak ve özgürlüklerinin terör korkusuyla kısıtlanması tartışılıyor. Türkiye'de ise anayasa daha özgürlükçü bir yapıya kavuşturulmaya çalışılıyor. İlk bakışta bu bir çelişki gibi görünebilir. Ancak Türkiye'deki kişi hak ve özgürlüklerinin sınırı o kadar kısıtlı ki, bu paket bile Batı'nın terör korkusuyla rötuşlanmış hak ve özgürlüklerinin yanına yaklaşamaz.
Türkiye'deki durumun gerçek manzarasını geçen hafta TÜSİAD ortaya koymuştu. Düşünceye Avrupa standartı talep eden TÜSİAD, 1982 Anayasasının Başlangıç bölümü ile 5 maddesinin yanı sıra 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1 maddesi ile TCK'nın 6 maddesinde değişiklikler istedi. Ayrıca bu listeye 15 ayrı kanundaki düşünce özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeler de eklendi.
Listede Basın Kanunu, Dernekler Kanunu, Milli Eğitim Temel Kanunu, Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu, Radyo ve Televizyon Kanunu, Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu da var. Anlayacağınız sadece 37 maddelik değişiklik paketini yasalaştırmakla Türkiye'ye düşünce özgürlüğü gelmiyor. Mevcut anayasaya dayanılarak çıkarılmış bazı anti demokratik yasaların da yeniden düzenlenmesi zorunlu.