Cahit UYANIK
Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın anlatıyor: "Çok uzak zaman değil, 1967'de Ziraat Bankasının bir taşra şubesini denetliyordum. Kayıtlar arasında (İki kutu mıh getirilip satıldı, parası kasaya konuldu; 60 tane çuval getirilip satıldı, parası kasaya konuldu) şeklinde belgeleri okumuştum. Ziraat Bankası mıh ve çuval satmaktan kurtuldu. Özel sektörümüz artık ticaret işlerini her tarafta yapabiliyor."
Sayın, bu hoş hatırasını dünkü TOBB-Halk Bankası Destek Kredisi imza töreninde anlattı. İmza töreni 2004 yılı Mart ayı başında Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu nahoş durumun yansıması açısından da hayli faydalı oldu. Düşünün aktif büyüklüğü 150 milyar doları aşmış olan ve kendisine 200 milyar doları hedef seçen bankalarımız, reel sektörün kendi kendisini kredilendirmesine aracılık edebiliyor! Üstelik herkes (Krizden çıktık, krizden çıktık) naraları atarken oluyor bu... Demek ki kriz koşulları yumuşadı ama krizden tam olarak çıkılamadı. Yoksa bankalarımız neden TOBB'un yarım milyar doları aştığı söylenen kaynaklarından istifade etmeye kalksın ki? Anlayacağınız 1967 koşulları ile 2004 koşullarını karşılaştırdığımızda şunu söylemek mümkün: Al birini vur ötekine...