6 Mart 2024 Çarşamba

YIL 2006. BÜYÜK KENTLERDE YAŞANAN DEV ELEKTRİK KESİNTİSİNİN GERİ PLANINDA 5 SEBEP VARDI

UYARILAR KAR ETMEDİ, ELEKTRİKTEKİ KRİZ GÖSTERE GÖSTERE GELDİ 

Cahit UYANIK-Ankara

Özel sektör, sivil toplum örgütleri ve bazı kamu kurumlarının ısrarlı uyarılarına rağmen Enerji Bakanlığı önlem almaya yanaşmadı ve sonuçta geçen hafta sonu meydana gelen kesintiler yaşandı.

Cumartesi gecesi Türkiye'nin en büyük kentlerini karanlığa boğan elektrik kesintisi adeta göstere göstere geldi. Özel sektör elektrik üreticileri, sivil toplum kuruluşları ile kamu kuruluşlarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına aylardır yapılan sözlü ve yazılı uyarıların hiç biri işe yaramadı.

Kış aylarında, yıllardır savsaklanan doğal gaz deposu yatırımının faturasını üşüyerek ödemiştik. Şimdi de kısa vadede alınabilecekken görmezden gelinen önlemlerin faturasını yaz aylarında karanlıkta kalarak ödüyoruz. Türkiye, uluslararası standartı yüzde 5 olarak öngörülen yedek kapasitesi olmadan bıçak sırtı dengede elektrik üretme ve tüketmenin ilk sonuçlarını Cumartesi gecesinden itibaren ödemeye başladı. Oysa Enerji Bakanlığına bağlı olarak çalışan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından geçen Mart'ta hazırlanan bir raporda "Bu yılın 2. yarısında bir elektrik arz krizi yaşayabiliriz" uyarısında bulunulmuştu.

10-11 Haziran tarihli Referans'ta haberleştirilen bu raporda sıkıntı yaratabilecek 5 başlık "Mobil santrallerin kapatılması, doğal gaz arzının artırılmaması, otoprodüktörlerin yüksek maliyetler nedeniyle kapanma tehlikesi, üretim yatırımlarının zamanında yapılmayışı ve elektrik ithalat kapasitesinin darlığı" olarak belirlenmişti. Daha o günlerden Haziran-Temmuz döneminde yaşanabilecekleri öngören raporda "Bir an önce önlem alınması gerekli. Özellikle 2006'nın ortasından itibaren elektrik üretim kapasitesinde düşüş başlayacak. Bu düşüş 5 milyar kwh'ye kadar ulaşabilecek" uyarısı yapılmıştı. 

TEİAŞ'ın bu 5 sebebe dayalı kriz öngörüsündeki ilk üçü kısa vadede müdahale edilerek önlenebilecek sorunlardı. 4 ve 5'inci sebeplere ise hemen müdahale edilse bile çözümü 1,5-2 yıldan önce sağlamak zor. Birinci sebebin analizi şöyle: Mobil santraller, fuel-oil yakarak çalışıyor. Bunların sözleşme tarihleri bitti veya bitmek üzere. Mobil santrallerle birkaç yıllık yeni sözleşmeler yapılarak sorun hafifletilebilirdi.

İkincisi ise doğal gaz çevrim santrallerinin yakacak doğal gaz arzındaki sıkıntılar nedeniyle düşük kapasitede çalıştırılması. Bunlar halen 70 milyar kwh elektrik üretiyor. Tam kapasiteye ulaşmaları halinde ise üretimleri 30 milyar kwh daha artabilecek ki bu Türkiye'nin yeni enerji yatırımlarını devreye sokabileceği 2-3 yıla kadar idare edebileceği bir ek kapasite sağlaması anlamına geliyor. 

Peki neden doğal gaz santralleri daha yüksek kapasite ile çalışmıyor? Petrole bağlı olarak doğal gaz fiyatlarının artışı, bu santrallerden alınan elektriğin fiyatını da giderek yükseltiyor. Ayrıca bu santrallerin yakacak doğal gaz bulamadıkları veya yüksek doğal gaz tüketimi yaptıkları dönemde, doğal gaz arzını dengeleyecek depo bulunmayışı da bu sorunun çözümünü engelliyor. Ancak yaz aylarında ısınma amaçlı tüketimin olmayışı, yüksek miktarlarda doğal gaza dayalı elektrik üretimini kolaylaştırıyor. Bu çözüm şekli de Bakanlık tarafından kullanılamadı.

Zam isteği dikkate alınmıyor 

Kısa vadeli önlemlerle çözülebilecek üçüncü sorun ise özel sektöre ait otoprodüktörlerin yavaş yavaş üretimden çekilmeleri. Burada da en önemli sebep yine doğal gaz. Doğal gaza yapılan zamlar, üretim maliyetlerini yükseltmesine rağmen, bu durum elektrik satış fiyatlarına yansıyamıyor. Bu durumda otoprodüktörler, giderek üretimlerini azaltıyor. Otoprodüktörlerin en büyük müşterisi devlet. Devlet zam yaptığı taktirde otoprodüktörlere daha fazla para ödeyeceğinden,  elektrik tarifesini arttırmıyor. Bu durumda elektrik üretme imkanı bulunan işletmeler, tesisini çalıştırmayıp fiyatın ucuz olduğu gece saatlerinde devletten elektrik almaya başlıyor.

Üstelik bu işleyişin, elektrik kesintileri yaşatabileceği  aylardır Elektrik Üreticileri Derneği, Kojenerasyon Derneği, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği  (TÜSİAD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından da dile getiriliyor. Hatta elektrik arz sorunu konusunda Mayıs'ta yapılan bir Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısında da açık açık "Elektriğe zam yapılması gerekiyor" düşüncesi dile getirilmiş ama hükümet buna yanaşmamıştı.

YILLAR İTİBARIYLA ELEKTRİK ÜRETİM VE TÜKETİMİ (MİLYAR KWH)

YILLAR.         ÜRETIM.        TÜKETİM

2000.                 124,9.              128,2

2001.                 122,7.              126,8

2002.                 129,4.              132,5

2003.                 140,5.              141,1

2004.                 150,6.              150,0

2005.                 162,5.              161,3

2006*                174,0.              173,0

* Tahmini.

Kaynak: 2006 Yılı Ekonomik Programı.

(Bu haber, günlük ekonomi gazetesi Referans'ın 04 Temmuz 2006 tarihli sayısında yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder