10 Şubat 2015 Salı

DOLAR YÜKSELDİ, HAZİNE SEVİNDİ...

Cahit UYANIK 

Dolar kuru yükseldi, Türkiye'nin bu para cinsine çevrilen brüt dış borç stoku 38 milyar dolara yakın azaldı. Kur artışı, Hazine'nin iç borçlarını ise dolar cinsinden hesaplandığında 2 ayda 35 milyar dolar birden eritti.

9 Şubat 2015 Pazartesi

EVLENEN KADIN, KAYIT DIŞI ÇALIŞMAYA RAZI OLUYOR




Türkiye’de kayıt dışı çalışmayı özendiren şartların neler olduğu konusundaki tespitlere bir yenisi daha eklendi. Yeni yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre; evlenen kadın, kayıt dışı çalışmaya kolay razı oluyor. Bunun geri planındaki en önemli sebep ise “dolaylı kayıtlılık”. Yani evlendiğinde eşinden dolayı kamu sağlık hizmetlerinden yararlanabilen kadın, kayıt dışı çalışmaya daha kolay gönüllü oluyor. Kadınlar bekâr iken kayıt dışılık oranı, erkeklerle neredeyse aynı düzeyde. Ancak evli kadınlarda kayıt dışı çalışma oranı, ciddi miktarda yükseliyor.

7 Şubat 2015 Cumartesi

MÜSLÜMAN SOSYAL DEMOKRAT...

Cahit UYANIK

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın merkezi CHP'ye çekme tartışması, yerel seçimler yaklaştıkça iyice dallanıp budaklanacak gibi görünüyor. Ama Baykal, Kemal Derviş ve Bülent Tanla'nın başlattığı tartışmanın Türk solunu nerelere götürebileceğini, tv haber bültenlerinde görüp duyduğum birkaç cümle ile iyice anladığım için (dolayısıyla endişeye düştüğümden) bu yazıyı yazıyorum.

6 Şubat 2015 Cuma

ALİ BABACAN'IN İLK HATASI MI?


 Cahit UYANIK

Tüm dünya gözlerini savaşa çevirmişken Ankara'daki ekonomi yönetiminde ilginç gelişmeler yaşandı. Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, hem siyasetçi hem de bir ekonomi teknokratı olarak önemli bir hatanın altına imza attı. Uçuş izni tezkeresini Meclis'ten geçirmek için 6 milyar dolarlık paketi varmış gibi gösterdi. Babacan, ağzından bu lafların dökülmesinin üzerinden 3-5 saat geçmeden ne yazık ki okyanus ötesinden yani ABD'den yalanlandı. Oysa Babacan'ın bunları söylemesine hiç gerek yoktu. Çünkü tezkerede bulunan Kuzey Irak'a girileceği yönündeki cümleler tüm AKP'lileri ikna etmeye yeterdi.

5 Şubat 2015 Perşembe

ELEKTRİĞİN CEBİMİZE YANSIYAN GERÇEK BİRİM FİYATI SÜREKLİ DEĞİŞİYOR

Cahit UYANIK

Dağıtım şirketlerinin isteği üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) yüzde 21 zamla kabul ettiği 17.944 Ykr'lik (yaklaşık 18 YKr) yeni fiyat, tüketiciye daha fazla yansıyacak. Elektrik faturalarında; Enerji Fonu, TRT payı ve belediye tüketim vergisinin yanı sıra Katma Değer Vergisi (KDV) de EPDK'nın kabul ettiği fiyatın üzerine, tüketim miktarıyla orantılı olacak biçimde (nispi olarak) yansıtılıyor. Bu durumda, söz gelimi 27 günde 189 kwh elektrik tüketen bir abonenin ödeyeceği ortalama birim fiyat, yeni zamla birlikte 18.9 YKr'den 22.9 YKr'ye çıkacak. Yani abone, 189 kwh'lık aynı tüketimini yeni ortalama fiyattan yapsaydı 35.71 YTL yerine 43.23 YTL ödeyecekti. Bu, tüketicinin cebinden 7.52 YTL daha fazla çıkması anlamına gelecekti.

4 Şubat 2015 Çarşamba

2.50'YE DAYANAN DOLAR İÇİN: DOLAR, TELEVOLE YILDIZI MI?



Cahit UYANIK


Önceki gece bir rüya gördüm. Dolar, yeni şeftali rengi elbisesi ile çılgınca dans ediyordu. Milyonlarca çift gözün göz bebekleri de onunla birlikte hoplayıp zıplıyordu. Vallahi bana sorarsanız Dolar'ın cinsiyeti belli değildi. İsteyen erkek, isteyen kadın, isteyen bir başka şey niyetine izliyordu. Bir aşağı, bir yukarı... Ha babam, de babam, zebaha kader danz, depinin lo... Siyasete avdet eden Erbakan Hoca'mın gözleri gibi fıldır fıldırdık hepimiz. Bulunduğumuz barın adı ise Dalgalı Kur'du. Anlayacağınız Dolar, televole yıldızı olmuştu. Bir uyandım ki sabah...

DURMUŞ YILMAZ, 2008'DE NEDEN "YILIN BÜROKRATI" SEÇİLDİ?



Cahit UYANIK 

2006 yılı nisan ayında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevine atanan Durmuş Yılmaz, 1980 yılından bu yana TCMB bünyesinde çalışıyor. Kariyerinde Merkez Bankası'ndaki çeşitli pozisyonlar dışında başka bir görev almayan Yılmaz, banka meclisi üyesi iken, bu göreve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayı ile 5 yıllığına atandı.  62 yaşında olan Yılmaz,  lisans eğitimini İngiltere’de The City University London’da tamamladı. Yılmaz, 1980 yılında TCMB Dış Borç Erteleme Servisi’nde göreve başladı; 1995 yılında Müdür, 1996’da Genel Müdür Yardımcısı oldu. 2002 yılında İşçi Dövizleri Genel Müdürü olan Yılmaz, 1 Mayıs 2003 tarihinden itibaren Banka Meclisi Üyesi olarak görev yapıyordu.

3 Şubat 2015 Salı

TÜRK BANKALARI, 2008 GLOBAL KRİZİNE LİKİT FAZLASIYLA GİRDİ

Cahit UYANIK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) verileri, Türk bankacılık sektörünün dünyada ağustos ayında başlayan finansal krize normalin 1.6 katı düzeyde likit girdiğini gösterdi. Buna göre sektörün net likidite fazlası ağustos ayında, tüm vadelerin toplamında 241.1 milyar YTL ve likidite yeterlilik oranı ise yüzde 160,4 olarak ölçüldü. Likit varlıkların vade dilimlerine bakıldığında ise 7 güne kadar vadede 124.7, 1 aya kadar vadede 82, 3 aya kadar vadede ise 134 milyar YTL net likidite fazlası olduğu, likidite yeterlilik oranlarının ise vadelere göre sırasıyla yüzde 201,1, yüzde 137,7 ve yüzde 141,7 olduğu belirlendi. BDDK, likidite yeterlilik oranında asgari düzeyin yüzde 100 olmasını istiyor. Likidite yeterlilik oranı, banka bilançolarında vade dilimleri itibariyle Türk parası ve yabancı para cinsinden varlıkların, Türk parası ve yabancı para cinsinden yükümlülüklere oranını gösteriyor.

2 Şubat 2015 Pazartesi

MERKEZ BANKASININ FAİZİ NEDEN ÖNEMLİ VE EKONOMİYİ NASIL ETKİLİYOR?

Cahit UYANIK

Merkez Bankası (MB) ocak ayında yaptığı Para Politikası Kurulu toplantısında kısa vadeli faizleri 2 puan birden düşürdü. Bu indirim herkes tarafından 'sürpriz' olarak ifade edildi. MB, bundan önceki 2 ayda da, yani aralık ve kasımda da beklentilerin üzerinde olacak biçimde faizlerini indirmişti. Peki neden bu faiz kararı, bu kadar önemli? Herkes MB'nin faiz oranı ile neden bu kadar fazla ilgileniyor? Bu faiz kararı ekonomiye nasıl bir etki yapıyor? Bu yazımızda herkesin büyük önem verdiği MB faizinin ne olduğunu, ekonomiyi nasıl etkilediğini ve bu faizin ne    olacağına karar veren ve her ayın ortasında toplanan Para Politikası Kurulunun çalışma şekline ilişkin bilgiler vereceğim.   

1 Şubat 2015 Pazar

TÜRKİYE, HAM PETROL FİYATLARINDAKİ ‘ILIMLI DÖNEMİ’ İYİ DEĞERLENDİREBİLECEK Mİ?



Cahit UYANIK

Yükselen ham petrol fiyatları ile bağlantılı olarak, Türkiyenin yurt dışına ödediği enerji ithalatı faturası yıllardır kararlı ve düzenli bir şekilde artıyor. Bu fatura;

- 2010 yılında 38.5 milyar dolar (cari açık: 45.3 milyar dolar),
- 2011 yılında 54.1 milyar dolar (cari açık: 75.1 milyar dolar),
- 2012 yılında 60.1 milyar dolar (cari açık: 48.5 milyar dolar),
- 2013 yılında 55.9 milyar dolar (cari açık: 65 milyar dolar) ve
- 2014’ün ilk 10 ayında 45.9 milyar dolar (Ocak-eylül cari açık: 30.9 milyar dolar) oldu.

Bu tablodan da görülebiliyor ki, ağırlıklı olarak ham petrol ve doğal gazdan oluşan enerji ithalatı faturası Türkiye ekonomisini zor durumda bırakan cari açığın en önemli sebeplerinden birisi. Ancak; bir ara varili 120 dolara kadar yükselen ham petrol fiyatları, 2014 yılı  Haziran ayından beri düşüşe geçti. Şu anda varili 70-75 dolar olan ham petrol fiyatlarının  önümüzdeki 2 yılda yükselişe geçemeyeceği tahminleri ise tüm analistler tarafından kabul görüyor. Peki ham petrol fiyatları neden düşmeye başladı?
(Yeni Yazı-Tıklayınız) DÜNYA, HAM PETROL FİYATLARINDA İSTİKRARLI BİR DÖNEME GİRMEYE HAZIRLANIYOR


30 Ocak 2015 Cuma

SİYASETÇİNİN EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLEMESİ NASIL ÖNLENİR?



Cahit UYANIK

Hafızalar yoklanırsa, Türkiye'nin 2001 Krizi sonrasında tartıştığı önemli konulardan birisi siyaset ile ekonomi yönetiminin birbirinden nasıl ayrılacağı idi. Türkiye, bu sorunu çözmek için kriz sırasında iki önemli adım attı. Birincisi Merkez Bankası'na bağımsızlık tanınmasıydı. Aslında 1994 Krizinden sonra adımları atılmaya başlanan Merkez Bankasının bağımsızlık kazanma süreci, 2001'de değiştirilen kuruluş kanunu ile iyice perçinlendi. Hükümetin Merkez Bankasından avans çekerek kamu harcamalarında kullanabilmesi imkanı kaldırıldı, bankanın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve korumak olduğu kabul edildi, Banka bünyesinde Para Politikası Kurulu kurularak faiz oranlarının belirlenme sürecinde teknik boyut daha çok öne çıkarıldı. Bütün bunlar, siyasetin Merkez Bankası üzerindeki etkisini iyice asgariye indirmek amacını taşıyordu.

29 Ocak 2015 Perşembe

DÜNYA NÜFUSU 9 MİLYARA, TÜRKİYE NÜFUSU 100 MİLYON KİŞİYE DOĞRU GİDİYOR

Cahit UYANIK

İçinde yaşadığımız günlerin yoğunluğu zaman zaman bizi geleceği görmekten alıkoyuyor. Hele hele ekonomik kriz dönemlerindeki belirsizlikler, insanları iyice 'miyopi'ye itiyor. Yani önümüzdeki birkaç haftadan daha ötesini göremez oluyoruz. Oysa geriye doğru dönüp baktığımızda, içinde yaşadığımız sorunların çoğunlukla geçmişte dile getirildiğini, yaklaşmakta olan büyük  tehlikelere dikkat çekildiğini anlayabiliyoruz. O tehlike anı gelip çattığında ise uzun vadeli düşünüp önlem alanlar, gününü gün edip önlem almayanlara göre nispi bir üstünlük sağlayabiliyor. İnsanlığın son yüzyılda uğraştığı en önemli sorunlardan birisi ise hızlı nüfus artışı. Hızlı nüfus artışı beraberinde ekonomiyi baskı altına alması, beslenme sorunları yaratması, güvenlik sorununun açığa çıkmasına sebep olması, yetersiz sağlık ve eğitim hizmetleri meselesiyle uğraşılması, işsizlik artışı, kentleşme ve yerleşme sorunlarının baş göstermesi, insanları iç ve dış göçe zorlaması gibi alanlarda çözümü kolay olmayan sorunlar doğuruyor. Halen içinde geçtiğimiz dönemde yaşadığımız bu sorunlar, önümüzdeki 40 yılın sonunda iyice tavana vurabilir. Şu anda bile çözmekte aciz kalınan hızlı nüfus artışıyla ilgili sorunlar, iyice içinden çıkılmaz hale dönüşüp, hiç de hesapta olmayan toplumsal sonuçlara yol açabilir.  

28 Ocak 2015 Çarşamba

YTL: PARA MACERAMIZDA 165 YIL SONRA YENİ BİR BOYUT

Cahit UYANIK

Türkiye, 2005 yılına yeni bir para birimi, yeni basılmış kağıt ve madeni paralarla girdi. Böylece 1994 yılından bu yana zaman zaman alevlenip sönen sıfır atma tartışmaları da bitti. Banknot Yeni TL'ler (YTL) ve içinde 1 YTL'nin de bulunduğu madeni para Yeni Kuruşlar (Ykr) konusunda özellikle son 1 ayda çok yoğun bir bilgilendirme ortamı yaşandı. Bu konuya birazdan biz de gireceğiz. Ama önce günlük yaşamımızın önemli unsurlarından birisi olan paranın Türkiye'deki kısa bir tarihçesine bakalım.

NÜFUS 3.3 MİLYON KİŞİ AZ ÇIKINCA, GELİR 2.375 DOLAR ARTACAK

Cahit UYANIK 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 1998 bazlı yeni milli gelir hesabına dayanarak 2007 yılı büyüme sonuçlarını bugün açıklayacak. Yeni hesaplamada birçok kayıt dışı unsur kayıt altına girdiği, daha farklı hesaplama yöntemleri kullanıldığı, daha önce hesaplara alınmayan bazı unsurlar hesaplara dahil edildiği için milli gelirin yüksek çıkarak 630 milyar dolar civarında kesinleşmesi bekleniyor. Bu durumda kişi başına milli gelir de 9 bin dolar civarında belirlenecek. Büyüme oranının ise yüzde 5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. 

27 Ocak 2015 Salı

TÜRKİYE'DE EKONOMİK KRİZ DÖVİZ CEPHESİNDEN BAŞLAR




Cahit UYANIK

Son haftaların en çok ilgi çeken ekonomik tartışma konusu şu: Ekonomi adı konulmamış bir krize mi girdi? İnsanlar işsizlikten, firmalar iş yapamamaktan, devlet vergi toplayamamaktan şikayetçi. Türkiye, yoksa daha önce hiç görmediği biçimde sessiz bir kriz mi yaşıyor, yoksa bu 'fırtına öncesi sessizlik' gibi, büyük bir ekonomik krizin ön işaretleri mi?

26 Ocak 2015 Pazartesi

GENİŞ ŞUBE AĞINA SAHİP TÜRK BANKALARI YABANCILARIN İLGİSİNİ ÇOK ÇEKİYOR

Cahit UYANIK

Türk bankacılık sektörü uzun yıllardır sıkıntılı. 1980 öncesindeki 'rekabetsizlik' koşullarında, yapay bir ortamda yaşayan bankalar, bu tarihten sonra serbest bırakılan faizlerle yarışmaya girince ilk şoka uğramıştı. Daha sonraki yıllarda bireysel bankacılığa geçiş, Hazine'nin borçlanma ihtiyacının çok artmasıyla ona borç veren bankaların 'hormonlu' biçimde büyümesi, bankalara siyasi müdahaleler en önemli sorunlar olarak ön plana çıktı. Bu sorunlar Türk bankacılığının 'müzmin' sorunu olan özsermaye yetersizliği ile birleşince çok ciddi sorunlarla boğuşmaya başladı. Türkiye, 90'lı yıllar boyunca tüm dünyanın geçtiği yeni modeli de benimsemedi. Yani finans ve bankacılık sektörünün çalışma koşullarını, izinlerini, denetleme şekillerini düzenleyen 'bağımsız ve özerk bir bankacılık otoritesi' kurmak yolunu seçmedi. Bunun faturası da çok ağır oldu.