27 Kasım 2025 Perşembe

'PİYASA EKONOMİSİNİN ANAYASASI' DENİLEN ÜNLÜ 'REKABETİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN' NASIL YASALAŞTI?

Piyasa / Tekel ve Kartellere Son

REKABETİN 'NAMUS KURALLARI'...

Dünya Bankasının her konsültasyonda sorduğu Rekabetin Korunması Hakkında Yasa Tasarısı artık kanunlaşmak üzere... Tasarı neler getiriyor, kimleri, nasıl etkileyecek?

Cahit UYANIK / Haluk MÜFTÜOĞULLARI

Türkiye serbest piyasa ekonomisi ile 24 Ocak 1980 kararlarından sonra tanıştı. 'Her alanda rekabet' mantığına dayanan serbest piyasa ekonomisine uyum sağlamak için yıllardır çaba harcıyoruz. Bu arada tekel, kartel, oligopol gibi rekabeti ve serbest fiyatlandırmayı bozucu oluşumlar da Türk ekonomisinde eksik değil. Hemen her hükümetin programında 'Tekel ve karteller ile mücadele edilecektir' türünden ibarelere rastlanabiliyor. Ancak Türkiye yine de uzun yıllar rekabet kurallarının bir yasayla düzenlenmediği tek OECD ülkesi olma özelliğini sürdürdü. 

DYP-SHP Koalisyon Hükümeti ise bu konuya önem verdi. Hazırladığı tasarıyı Temmuz-1992'de konuyla yakından ilgili 200'ün üzerinde kişi ve kuruluşa göndererek düşüncelerini aldı. Tasarı, bu görüşler ışığında rotüşlar yapılarak TBMM'ye sevk edildi. Tasarı, ilgili komisyonlarda görüşülerek iki hafta önce Genel Kurula indi.

Toplam 5 kısımdan oluşan tasarının amacı "Rekabeti engelleyici, bozucu ve kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları; piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak" olarak açıklanıyor. Tasarı rekabeti bozucu ve engelleyici faaliyetleri 3 ana başlıkta topluyor. Bunlar; 'kuruluşlar arası anlaşmalar', 'kuruluşlar arası uyumlu eylemler' ve 'birlik oluşturma kararları' olarak sıralanıyor.

Çimento karteli artık rahat olamayacak

Türkiye'de özellikle hem fiyat hem de bölge paylaşımi bazında bir 'çimento karteli' bulunduğu artık herkesçe biliniyor. Yasanın ilk planda etkileyeceği çimento fabrikaları ve dolayısıyla inşaat sektörü olacak. Çimento karteli en son Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gündeme gelmiş ve fiyatların 3 ayda yaklaşık yüzde 60-70 oranında yükselmesi, tüketicileri 1 haftalık 'tüketim boykotu'na itmişti. Hükümet elinde engelleyici veya cezalandırıcı herhangi bir yasal düzenleme olmadığı için bu duruma seyirci kalmıştı. Bu arada bölgedeki kartelin yanlış özelleştirmelerden kaynaklandığı ve rekabeti koruyucu bir yasal düzenleme olmadan özelleştirme yapmanın tehlikelerine dikkat çekilmişti. 

Kartel anlaşmaları için yeni kavram: Uyumlu eylem

Türkiye'den önce rekabeti düzenleyici yasalar uygulamaya başlayan ülkelerde kartel anlaşmaları, hileli bir şekilde yani herhangi bir metne dayanmadan 'sözlü' şekilde yapılmaya başlandı. 'Uyumlu eylem' kavramı böylesi bir ortamda geliştirildi. Buna göre bir kartel anlaşmasının varlığı kanıtlanamıyor ancak bağımsız gibi görünen davranışları pratikte kuruluşlar arasında bir işbirliğinin varlığını gösteriyorsa Rekabet Yasasının incelemesi kapsamına girecek. Ama burada hukuktaki 'karine' kavramı, tam tersi olarak esas alınacak. Yani incelemeye alınan kuruluşlar suçlandığı taktirde aralarında herhangi bir bağın olmadığını 'kendileri ispatlamak' zorunda kalacaklar.

Sektörel dernekler yasa kapsamında 

Öte yandan şu anda ekonomide kartel niteliğinde olmasa da birçok yasal birlik bulunuyor. Üyeliğin gönüllülük esasına dayandığı sektör derneklerinin yanı sıra, üyeliğin zorunlu olduğu esnaf odaları ile ticaret ve sanayi odaları  birlik olarak değerlendirilecek ve artık kanunun kapsamına girecek. Yani bu birlikler ve dolayısıyla üyeleri de artık kararlarında Rekabetin Korunması Hakkında Yasanın kapsamında olduklarını dikkate alacaklar.  

Tasarı, bazı muafiyetleri de beraberinde getiriyor. Çünkü bazı iş anlaşmaları rekabet hukuku kapsamına giriyor ancak sonuçları itibarıyla olumlu etkiler doğurabiliyor. Tasarı, böylesi anlaşmalara muafiyet tanıyor. Ancak anlaşmanın malların üretim ve dağıtımında yenilik, hizmetlerin sunulmasında iyileşme sağlaması gerekiyor. Ayrıca bu gelişmelerden sonuçta tüketicinin bir yarar sağlaması isteniyor. Bu muafiyet süreli ve en fazla 5 yıl için tanınacak.

Tekel ve oligopoller: 'Hakim durum' kötüye kullanılamayacak

Hakim durum ise 'Belirli piyasadaki bir veya birden fazla teşebbüsün kendi başına fiyat, arz miktarı, üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücü' olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla hakim durumun rekabeti bozucu şekilde kullanılması suç olarak kabul ediliyor. Ancak bu belirleyebilme gücünün ne kadar olduğunu tespit etmek yasayı uygulayacak olan Rekabet Kuruluna bırakılıyor. Yani hakim durum; ilgili olduğu pazar, coğrafya veya ürün pazarı kıstaslarına bakılarak belirlenecek. Tasarı hakim duruma geçmek veya hakim durumunu güçlendirmek için başka şirketlerle birleşilmesini veya devir alınmasını da yasaklıyor.

Rekabet Kurumu ve Rekabet Kurulu

Tasarı AB'deki örnekler dikkate alınarak bir Rekabet Kurumu ve Rekabet Kurulu oluşturulmasını karara bağlıyor. Toplam 11 kişiden oluşacak Rekabet Kurulu 4 üyesini kendisi belirleyecek. Hükümetin atayacağı 3 üyenin yanı sıra Danıştay, Yargıtay, Üniversiteler Arası Kurul ve TOBB da birer üye atayacak. Kurul üyeleri 6 yıllığına atanırken her 3 yılda bir üyelerin üçte biri yenilenecek. Üyeler başka hiçbir görev alamayacak ve bağımsızlıklarının tam olması için üyelere 'hakim teminatı' tanınacak. 

Kurul kendiliğinden veya yapılan başvurular ile harekete geçip ön araştırma veya soruşturma yapılmasına karar verecek. Ön araştırma için görevlendirilen raportör 30 gün içinde elde ettiği bilgileri ve delilleri Kurula verecek. Rekabet Kurulu 10 gün içinde toplanarak soruşturmaya gerek olup olmadığını kararlaştıracak.

Sözlü savunma toplantısı kamuya açık olacak 

Soruşturma başlatılırsa raportörün yanı sıra bir veya birkaç Kurul üyesi de görevlendirilecek. Bu heyet raporunu 6 ay içinde tamamlayacak. Bu arada soruşturmanın başlamasından sonra 30 gün içerisinde ilgililerden ilk yazılı savunması istenecek. Soruşturma raporu bittikten sonra tüm Kurul üyeleri ve ilgili taraflara tebliğ edilecek. Suçlanan kuruluş eğer isterse rapor bittikten sonra 60 gün içinde sözlü savunma isteyebilecek. Sözlü savunma toplantıları kamuya açık olacak. Sözlü savunmadan en geç 15 gün sonra da nihai karar açıklanacak. Kurul kararına karşı Danıştay'a başvuru yolu açık olacak.

Kurul ağır para cezaları verme yetkisine de sahip. Kurul çeşitli hal ve durumlarda uygulanmak üzere 20-100 milyon lira arası para cezası verebilecek. Ayrıca bazı suçlarda verilecek cezaların enflasyon karşısında erimesinin önüne geçmek için ciro veya başka bir göstergeye bağlı 'yüzdeli' cezalar uygulanabilecek. 

---------------------

Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir KÖSE:

"Türkiye'ye Mal Satan Yabancılar ve 

KİT'ler de Yasa Kapsamına Giriyor"

Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse Rekabetin Korunması Hakkında Yasa Tasarısı ile ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:

Ekonomik Trend: Tasarıyı Genel olarak değerlendirir misiniz?

Tahir Köse: Bu tasarı bundan önce hazırlanan ve hatta bir dönem Genel Kurul gündemine giren tasarılar içinde en iyisi... Yasayı 'piyasa ekonomisinin anayasası' olarak kabul edebiliriz. Büyük bir boşluğu dolduracak. Zaten diğer partiler de tasarımızı destekliyor ve bir an önce yasalaşmasını istiyor. Gelen eleştiri ve önerileri olabildiğince tasarıya yansıttık. Yerel seçimlerden önce yasalaşacağını sanıyorum.

- Tasarı yabancı firmaları da kapsayacak mı?

Köse: Kanun sadece Türkiye sınırları içindeki değil Türkiye'ye mal satan ancak yurt dışında kurulmuş firmaları da kapsamına alıyor. Yani Türkiye'ye ihracat yaparak piyasaları etkileyebilen yabancı teşebbüsler de bu kanunun kapsamına girecek. KİT'lerin bu kanun kapsamında olup olmadığı da sık sık tartışılıyor. İlgili maddede 'her türlü' ibaresi var. Bu nedenle KİT'ler veya piyasalarda ticari faaliyet gösteren her kamu kuruluşu da kanunun kapsamına girecek. Neden ĶİT'ler tasarıda ayrı bir şekide belirtilmedi? Çünkü KİT'lerin de bu yasa kapsamında olduğunu belirtmek, yazım tekniği açısından bence uygun düşmüyordu. 

- Rekabet Kurulu mahkemeye benzer bir şekilde mi çalışacak?

Köse: Evet. Kurul çalışırken inceleme, soruşturma, tarafların savunması, sözlü savunma gibi yöntemleri kullanacak. Türkiye'de ilk kez böylesi bir yapılanmaya gidiliyor. Yeni bir idari yargılama usulü getiriyoruz dersek abartılı olmaz. Çünkü taraflar kendileri aleyhine olan her türlü bilgi ve delili elde edebilecek ve savunmalarını ona göre yapabilecek. Kurul, tarafları bilgilendirmenizi veya savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamayacak.

----------------------

Başbakanlık Danışmanı Doç. Dr. Hurşit GÜNEŞ:

"Rekabet Yasası 'SHP Ekonomi Yönetiminde 

Etkin Değil' Diyenlere İyi Bir Cevaptır"

Tasarıyı hazırlayan teknik komisyonun başkanı ve Başbakanlık Danışmanı Doç. Dr. Hurşit Güneş'in Meclis Genel Kuruluna yasalaşmak üzere inen Rekabetin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı ile ilgili görüşleri şöyle:

"Hazırladığımız tasarı komisyonlarda çok fazla değişikliğe uğramadan geçti. Çünkü tasarı kendi içinde çok sağlam. Bu, ekleme-çıkarma yapılmasını zorlaştırdı. Ayrıca toplumda böyle bir yasa konusunda konsensus mevcut. Zaten ANAP ve RP'li milletvekilleri de destek verdi. 

Bence tasarıdaki en önemli değişiklik Rekabet Kurumunun gelirleri konusunda yapıldı. Bu olumsuz değişiklikle Kurum sadece bütçeden alacağı ödeneklere bağlandı. Bu durum özerkliğini zedeleyebilir. Ancak Genel Kurulda yeniden bağımsız gelir kaynaklarına kavuşması için çalışacağız. Bu durum milletvekillerine anlatılıyor ve olumlu bulunuyor. 

Ayrıca tasarının yasalaşmasını Başbakan Çiller de çok arzu ediyor. Bu tasarı bir an önce çıkmalı. Çünkü Gümrük Birliği, Ortak Gümrük Tarifesi ve GATT Kuralları beraberinde böyle bir yasanın varlığını gerektiriyor. Ayrıca Türkiye'de ciddi bir sanayi yoğunlaşması başladı. Bu da böyle bir yasanin çıkmasını zorunlu hale getiriyor. Kamu tekellerinin özelleştirilmesi sonrası sorun çıkmaması da bu yasaya bağlı. 

Dünya Bankası her geldiğinde bu yasanın çıkıp çıkmadığını soruyor. Aynı zamanda bu tasarı SHP'nin ekonomi yönetiminde etkin olmadığını söyleyenlere iyi bir cevaptır."

(Bu haber haftalık Ekonomik Trend dergisinin 20-26 Şubat 1994 tarihli, Yıl: 2, Sayı: 8'de yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder