4 Kasım 2025 Salı

MAKAM ŞOFÖRÜNDEN BAKANINA: ÇİLLER KURBANLARI

Serhat HÜRKAN / Cahit UYANIK 

Başbakan Tansu Çiller, siyasete 1990 yılında DYP Kongresinde Genel İdare Kuruluna (GİK) seçilerek adım atmıştı. 1991'de DYP İstanbul Milletvekili seçildi. Demirel'in kurduğu kabinede Devlet Bakanı olarak 'ekonomik sorunlarla' ilgilendi. 1993 Haziranında yapılan olağanüstü ve 1993 Kasımındaki olağan DYP kongrelerini kazanarak liderliğini sürdürdü. Başbakan Çiller iki kongreyi de kazandıktan sonra adeta 'Terminatör' gibi esti. Çünkü Çiller beraber çalışılması ve geçinilmesi zor kişilik özellikleri sergiliyor. Yakın, uzak çalışma arkadaşları ya istifa ediyor ya da görevden uzaklaştırılıyor. Panorama, Başbakan'ın sürtüştüğü ve yanından uzaklaşan mesai arkadaşlarının listesini derledi.

RÜŞDÜ SARACOĞLU: ANAP'ın ve Demirel'in Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun Çiller'le olan tartışmaları sonuçta kendisinin başkanlıktan istifasına neden oldu. Saracoğlu ile birlikte iki yardımcısı Hasan Ersel ve Ercan Kumcu da istifa etti. Genel Sekreter Salih Başağa da istifacılar kervanına katıldı. 

İLHAN KESİCİ: O da Saracoğlu gibi 'Yes Man' olmayan bir ekonomi bürokratı portresi çizdi. DPT Müsteşarlığından Çiller başbakan olduktan sonra ayrıldı. Kesici Müsteşar, Çiller bakan iken; Tansu hanım, DPT Müsteşar Yardımcısı Cengiz Aysun'la direkt temas kuruyordu. Başbakan olunca Aysun'u Tarım Bakanlığı Müsteşarlığına getirirken DPT'nin başına da Necati Özfırat'ı atadı. 

BÜLENT GÜLTEKİN: Bir diğer Merkez Bankası Başkanı Gültekin, Ocak ayında yapılan devalüasyon ertesinde istifa etti. Başbakan ile kararın sorumluluğunu paylaşmakta ihtilafa düşmüştü. DYP'li politikacılar onu ANAP'a bilgi vermekle suçladı.

MUHİTTİN FİSUNOĞLU: Ağustos-1993'te Genelkurmay Başkanlığı sırasının kendisine geldiğine inanan Org. Fisunoğlu, Çiller'in Org. Doğan Güreş'in süresinin uzatılması doğrultusunda tutum alması yüzünden emekli oldu. Org. Güreş'in Çiller'in bu tercihinde etkili olduğu yazıldı.

EMRE GÖNENSAY: Akademisyen olan Gönensay, Demirel'in başbakanlığında ekonomik konulardaki danışmanıydı. Çiller'in bazı girişimlerini O frenletiyordu. Çiller başbakan olunca Gönensay da Demirel'in yanına Cumhurbaşkanlığı Danışmanı olarak 'çekildi'.

AHMET ŞANAL: İşlevsiz bir devlet bakanı olarak Çiller'in kabinesine alınan Şanal, bakanlıktan uzaklaştırılınca partiden de ayrılıp ANAP'a geçti.

GÖKBERK ERGENEKON: Çiller'in Genel Başkanlığına direkt ve açık bir üslupla karşı çıkan DYP'li genç politikacı, son kongrede Genel İdare Kuruluna sokulmadı. Böylelikle Genel Sekreterlik görevi de son buldu. 

MEHMET DÜLGER: DYP'nin 'aydın' kadrolarının en ön plandaki siması. Dülger de Gökberk Ergenekon'un akıbetine uğradı. O da parti yönetiminden son kongrede uzaklaştırıldı. Annesi Fatma Aliye Dülger, AA Yönetim Kurulu üyeliğine yeniden seçilemedi.

SERPİL GOGEN: Çiller'in aile dostu ve arkadaşı olan Serpil Gogen de 1,5 yıl süreyle devam ettirdiği basınla ilişkilerini koordine etme görevinden ayrılmayı seçti. Çiller'in istediklerinin başka profesyonellerce yerine getirilmesi gerektiği kanısı bu kararda temel etkendi. 

ÖZER ERTUNA: Çiller'in danışmanlığını yapan ekonomi profesörü. Ertuna da ekonomik kararlarda önerilerinin dikkate alınmaması yüzünden bu görevinden ayrıldı. 

ALİ BİLGE VE NURSUN EREL: Çiller Devlet Bakanı iken basınla ilişkilerini koordine eden ekipteydiler. Devlet Bakanı Çiller'in bir falcıya kaderini okuttuğu ve ilerisinde Başbakanlık göründüğü haberi yayınlanınca olanlar oldu. Çiller, danışmanlarını bu haberin çıkmasını önleyememekle suçladı. Bilge ve Erel de istifa kararlarını (daha önceden almışlardı) yürürlüğe koydular.

MÜNİF İSLAMOĞLU: Yılların kurt politikacısı ve DYP Kastamonu Milletvekili İslamoğlu, Demirel'in başbakanlığındaki kabinede yer alamayınca küskünler arasına girdi. Daha sonra Kastamonu'da çıkan yerel bir gazetede Başbakan Çiller'e yönelik hakaretler içeren demeçler verince, hem Çiller'in hem de Kastamonu il örgütünün hışmına uğradı ve Kasım ayı kongresinde partinin hiç bir organına seçilemedi.

HASAN MOLLAOĞULLARI: Hazine'de Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğü yapan Mollaoğulları, Çiller'in 'beyninin yarısı' Osman Ünsal ile geçinemiyordu. Ünsal, Müsteşar Vekili olunca Çiller'in de icazetiyle Mollaoğulları görevinden alındı.

KEMAL KABATAŞ: Çiller bakan iken zamanın Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Tevfik Altınok'u by-pass edip yardımcısı Kemal Kabataş'la diyalog kuruyordu. Çiller Başbakan olunca Kabataş bir 'yukarıya tekmeleme' operasyonuna uğradı. Maliye Bakanlığına getirilen İsmet Attila kendi müsteşarını seçecek halde değildi. Çiller, Maliye geleneklerine aykırı olarak Kabataş'ı buraya Müsteşarlığa yolladı. Böylelikle vekil olarak Hazine'nin başına atayabildiği Osman Ünsal'a (devlette geçirdiği hizmet süresi bu göreve asil olarak atanmasına yetmiyordu) yol açıldı.

MEHMET GAZİOĞLU: Kurduğu kabineye sırf Cavit Çağlar aleyhtarı hizip mensubu olarak aldığı İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'nun aşikar yetersizliği karşısında Çiller; O'nu 'ekonomiyle ilgili' devlet bakanlığına kaydırdı. Hiç bir fonksiyonu olmayan bu bakanlıktan da ilk kabine revizyonunda Gazioğlu'nu uzaklaştırdı. Bakanın kırgınlığı ANAP'a transfer teşebbüsüne kadar uzandı. Uzun müzakerelerden sonra ikna edilip DYP'de kalması sağlandı.

ŞÜKRÜ TEKBAŞ: Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Şükrü Tekbaş'ın üzerinde yeterli etki kuramadığını gören Çiller, onu görevden alıp ABD'den okul arkadaşı olan Yaman Aşıkoğlu'nu işbaşına getirdi. Aşıkoğlu yakalandığı hastalık nedeniyle görevini bırakıp tedavi için ABD'ye döndü. SPK'nın başında şimdi hukuken Yusuf Özal'ın dünürü Rıfkı Danışman bulunuyor. Çiller bu kurumda ilişkilerini Başkan Yardımcısı Caner Ertuna ile yürütüyor.

YÜKSEL ÇIKRIKÇI: Kadıköy Belediye Başkan adayının kim olacağı konusunda da Tansu Çiller ile parti teşkilatı arasında sürtüşme yaşandı. Kendisini örgütün desteklediğini söyleyen Kadıköy DYP İlçe Başkanı Yüksel Çıkrıkçı, adaylığını çantada keklik zannederken; birden bire 'zerzavat' şarkıları ile ünlü Barış Manço'nun adaylığı karşısında önce bozulsa da, sonra Manço'nun adaylığı için ikna edildi.

ŞEVKET ÖZÜGERGİN: Tansu hanım bakan olduğunda Özügergin İhracat Genel Müdürüydü. Çiller, Rusya pazarı konusunda uzman olan Özügergin'i önce Dış Ticaretten Sorumlu Müsteşar Yardımcısı yaptı. Ancak 1992 Yılı İthalat Rejiminde, mürekkep ithalinden alınan gümrük vergisi ve fonu yüksek tutmakla suçladığı Özügergin'i, gözünü bile kırpmadan görevden aldı. Özügergin hemen ardından memuriyetten istifa etti ve danışmanlık firması açtı.

YAŞAR TOPÇU: Demirel'in koalisyon hükümetinde hem Ulaştırma Bakanlığı hem de DYP Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini yürüten Topçu, Çiller başbakan olduktan sonra önce bakanlıktan oldu. Kasım kongresine kadar devam eden Genel Başkan Yardımcılığı görevinde ise Çiller ile sürekli ters düştü. Kasım kongresinden sonra da GİK üyeliğinden ve Genel Başkan Yardımcılığından düştü.

SÖNMEZ KÖKSAL: Çiller, Demirel'in göreve getirdiği MİT Müsteşarı ve diplomat Sönmez Köksal'ı görevden almak için ısrarlı bir kampanya yürüttü. Resmi brifinglerde 'MİT'ten istihbarat akışı yok' eleştirileri yaptı. Başbakanlık'a istihbarat danışmanı olarak aldığı eski MİT'çi  Nuri Gündeş'in çekirdeğini oluşturduğu bir ekiple çalışmaya başladı. Fakat ordunun ve Cumhurbaşkanının onayını almadan Köksal'ı değiştirmesi mümkün olmadı.

ORHAN KEÇELİ: Çiller, İstanbul eski DYP İl Başkanı Orhan Keçeli daha görevinin başındayken Maral Öztekin'i İstanbul'dan sorumlu görmeye başladı. 'Çekilirsin', 'Çekilmem' sürtüşmelerinin sonunda oluşan baskıya dayanamayan Orhan Keçeli, nihayet il başkanlığı görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Yerine Maral Öztekin Çiller tarafından atandı.

DOÇ. DR. HÜSNÜ KIZILYALLI: Çetin Altan ekonomi profesörü Tansu Çiller'in 'yazdığı' kitabı arayadursun; Çiller, daha siyasete 'çağrılmadan önce' TÜSİAD'ın hazırlattığı  Türkiye'nin Borçları raporunu kendisinin yazdığını iddia etti. Ancak Boğaziçi Üniversitesinden meslek arkadaşı Hüsnü Kızıĺyallı buna itiraz etti. Show Tv'deki Arena programına açıklamada bulunan Kızılyallı, TÜSİAD raporunun kapağında iki imza bulunduğunu, bunlardan birisinin de kendisine ait olduğunu söyledi. 

TEVFİK ALTINOK: Süleyman Demirel'in başbakan olunca Hazine'nin başına Koç Holding'ten getirdiği Tevfik Altınok, tecrübeli bir Maliye bürokratıydı. Çiller'le günlük meselelerde tartışmaya girdi. Bakan da onu değil yardımcısı Kemal Kabataş'ı muhatap almaya başladı. Altınok, daha sonra yine özel sektöre döndü.

SALİH NEFTÇİ: Çiller bakan iken danışmanlığını yaptı. Ekonomi profesörü olan Neftçı'nin 'kelle vergisi' adı verilen tasarıyla ilişkilendirilmesi istifasına neden oldu. İş aleminden bir defaya mahsus vergi alınmasını içeren bu projenin günahı Prof. Dr. Neftçi'ye yüklendi. Çiller'in çevresinden uzaklaştırıldı.

ÜSTÜN SANVER: Demirel'in güvendiği bürokrat olarak Kamu Ortaklığı İdaresinin (KOİ) başına getirilmişti. Yardımcıları Can Yeşilada ve Uğur Bayar'la (Nuri Bayar'ın oğlu) by-pass ilişkisi içine giren Çiller daha sonra KOİ'nin başına THY Genel Müdürü Tezcan Yaramancı'yı atadı.

ALİ ŞEVKİ EREK: Ekonomiyle hiç ilgisi olmamasına rağmen, Ekonomiden Sorumlu Bakan 'sıfatı' verilen Erek, kabine içinde kaldı. Ama Aykon Doğan'ın atanması sürecinden haberdar edilmediği gibi, bu atama ile de 'fiilen' fonksiyonsuz bırakıldı.

ERTAN YÜLEK: Demirel'in Orta Asya ile Ekonomik ilişkilerden Sorumlu Danışmanı olan Yülek,  Çiller'le sık sık tartışmıştı. O, başbakan olunca DYP ile ilişkilerini gevşetti. 27 Mart seçimlerinde Refah'tan Adana adayı oldu.

YURDAKUL YİĞİTGÜDEN: Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü olan Yiğitgüden'i görevden uzaklaştırmak için Çiller ısrarlı. Fakat üçlü kararname ile yapılabilecek bu görevden alma işlemine Demirel'i ikna edemiyor.

VAHİT ERDEM: Savunma Sanayisi Müsteşarlığının başındaki Erdem de Çiller ile benzer 'üslubu' tutturamadı. Yerini Yalçın Burçak'a bırakarak ayrıldı.

CEYHAN BAYTUR: Anadolu Ajansı Genel Müdürü Baytur, Demirel'e yakın bir gazeteci idi. Ajans Genel Kurulunda  yapılan yönetim kurulu değişiklikleri sonrası görevden uzaklaştırıldı. Ayrılmasında kendisine ödenecek tazminat miktarı yüzünden çıkan ihtilaf da pazarlıkla çözümlendi. Yerine eski AP'li gazeteci Turgay Üçöz getirildi. AA'da Çiller yanlısı bir tasfiye ve kadrolaşmaya gidileceğinin işaretleri verildi. Bu kadrolaşmayı Çiller'in Başbakanlık'taki basın danışmanı Mehmet Bican'ın perde gerisinden yürüttüğü iddia edildi. Çiller'in zihnindeki asıl AA yöneticisi İnter Star Tv'den Orhan Uğuroğlu'ydu. Ama bu niyetin Köşk'ten geçmesi imkansızdı.

TURGAY ÖZKAN: Eximbank Genel Müdürü olan Turgay Özkan, Çiller'in ilk gözüne kestirdiği bürokratlardandı. Özkan'ı fazla ANAP yanlısı bulan Çiller onu görevden alıp yerine Demirel'in telkiniyle Ahmet Ertuğrul'u atadı.

ZEKERİYA TEMİZEL: Tecrübeli bir bürokrat olan Temizel, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü görevini yürütüyordu. Vergi tasarılarının hazırlanmasında Çiller'le ihtilafa düştü. Görevden alınıp yerine yine bakanlık içinden Murat Semercigil atandı.

ÖMER TARKAN: Gazeteci ve diplomat Tarkan, 1991 seçimlerinde DYP adayı olmuştu. Seçimi kaybettikten sonra Demirel tarafından önce Başbakanlık Basın Müşavirliğine sonra da Basın Yayın Genel Müdürlüğüne getirildi. Çiller başbakan  olunca Tarkan ile yıldızı barışmadı. Genel Müdürlüğe, yine diplomat olan Murat Ersavcı atandı. Tarkan da Köşk'e danışman olarak gitti. 

ŞAFAK KAYNAK: Devletin arsa, bina ve arazilerinin yönetiminden sorumlu Milli Emlak Genel Müdürü olan Kaynak da Çiller tarafından uzaklaştırıldı. Sebebin, devletin emlakının satılmasında 'hız' meselesinden olduğu belirtiliyor. Yerine Ankara Defterdarı Akif Hamzaçebi atandı. 

ÖZCAL KORKMAZ: Emekli Sandığı Genel Müdürü idi. Sandığın işlettiği otellerin satılması veya kiralanması operasyonuna giriştiği için Çiller nezdinde lobi yapan DYP'li siyasetçilerin çürütme kampanyası sonucu görevinden alındı. DYP'liler 'gülünç' fiyatlarla kaldıkları, yiyip içtikleri Emekli Sandığı otellerinin özel teşebbüse devredilmesi durumunda imtiyazlarını yitireceklerini düşünmüşlerdi.

MURAT KUDAT: Hazine'de Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü yapan Kudat, ünlü Reuters Haber Ajansına 'Ekonomi kötüye gidiyor' şeklinde bir açıklama yapmakla suçlandı. Demirel isim zikrederek Kudat'ı eleştirdi. Çiller de Demirel'e katıldı ve Kudat'ın azil kararnamesini imzaladı. 

VEYSİ SEVİĞ:  Çiller'in Başbakan olduktan sonra vergi konularında danışman olarak görevlendirdiği bir iktisatçıydı. Hazırlanan vergi yasa tasarısını eleştirip ayrıldı. 'Çıkan yasa reform değildir. Başbakan'ın çevresindeki rüşvetçi bürokratlar, tasarının sulandırılmasında etkili oldular' diye konuştu.

TÜRKAN AKÜZÜM: Akbulut Hükümetinin Turizm Bakanı İlhan Aküzüm'ün kız kardeşi. Hazine'de Serbest Bölgeler Genel Müdürü olan Aküzüm, Çiller'in kurmayları arasına girme şansı en düşük isimdi ve öyle de oldu.

SELÇUK DEMİRALP: ANAP' hükümetlerinden bu yana Hazine'de Bankacılık ve Kambiyo Genel Müdürlüğü yapan Selçuk Demiralp, Çiller'in Başbakan olmasıyla Müsteşar Yardımcılığı kararnamesini gözlemeye başladı. Ama Ünsal-Çiller ikilisi, onu bu göreve uygun görmemişlerdi. Demiralp, hak ettiği bir makamı elde edememekten dolayı 'harcanmış' durumda. 

KORUMALAR VE ŞOFÖRLER: Çiller'e muhafız polis ve resmi otomobil şoförü dayandırmak da pek güç oldu. Yaklaşık 17 muhafız polis ve sayısı saptanamayacak kadar çok şoför görevlerinden uzaklaştırıldı.

(Bu haber-analiz; siyaset ve aktüalite içerikli haftalık Panorama dergisinin 16-22 Şubat 1994 tarihli, Yıl: 1, Sayı: 45'te yayınlanmıştır.) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder