2025'TE, 2024'ÜN SON ÇEYREĞİNDE YAPMADIĞIMIZ NEYİ YAPACAĞIZ Kİ ENFLASYON AYLIK %2,5'TAN %1,5'A DÜŞSÜN?
Cahit UYANIK
Hani Ahmet Kaya'nın bir şarkısı var ya: "Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça..." İşte aşağıdaki grafik bunun çok güzel ıspatı. Asgari ücretin %50 fazlası ve altında çalışanların oranı %83,1. Neredeyse maaşlı çalışanların tamamı. Burada konuştuğumuz rakam 25.500 TL ve altında maaş alabilenler. Bu neyin işareti? Elbette zayıf iç talebin... Bu tabloya rağmen enflasyon düşürülemiyorsa 'vay geldi halimize'
İnsanların bu kadar az maaşa talim ettirildiği, doların 34-35 TL'de mıhlanıp kaldığı bir ülkede enflasyon inmiyorsa, -fırsat varken- başka konulara el atma zamanı gelmiştir de geçiyordur. Ne gibi mi? Bütçe disiplini (Savurgan devlet tüketimine fren), yüksek gelir gruplarına salınacak güçlü bir vergi (Azgın ve şuursuz iç talebin esas kaynağına kazık fren) ve yapısal reformlar (Enflasyonla mücadeledeki kazanımların korunması için) gibi. Bunların hepsi antibiyotiğe başlamaktır enflasyonla mücadelede... Üstelik bu antibiyotik, 1994 ve 2001 ekonomik istikrar programlarında başarıyla uygulanmış örneklerdendir. Yıllardır uygulanan geniş kitleleri vergilendirmek ise 'ağrı kesicilere devam'dır bence...