Bilim ve Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilim ve Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Eylül 2025 Pazartesi

KAPAK HABERİ / TÜRKİYE'NİN İLK 'RİSK SERMAYESİ' UYGULAMASI... VAKIF RSYO'NUN KURULUŞ ÖYKÜSÜ...

İYİ PROJEYE FAİZSİZ KREDİ

1990 başından bu yana 'kuruldu-kurulacak' diye beklenen risk sermayesi şirketleri nihayet hayata geçiyor. Vakıfbank'ın kurduğu 'Vakıf Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı' girişimcilere bu haftadan itibaren sermaye desteği yani bir anlamda faizsiz kredi vermeye başlayacak.

Cahit UYANIK / Aysel ALP

Türkiye 1992 yaz aylarından itibaren yepyeni ve ciddi bir konuyu tartışmaya başladı: Risk sermayesi... 1991'de kurulan DYP-SHP Hükümetinin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller'in akademik yaşamda iken üzerine kitap ve makaleler yazdığı risk sermayesine ilgi duyması çok doğal ve kolaydı. Ancak 'siyasetçi  Çiller'in risk sermayesini hayata geçirirken karşılaştığı ilk zorluk, Türk mevzuatında bu konuyla uzaktan veya yakından ilişkili bir düzenleme, kural veya kavram olmamasıydı. Hemen ne yapılabileceği araştırıldı. 

O günlerde Çiller'in ABD'den çağırdığı eski öğrencisi Prof. Dr. Yaman Aşıkoğlu geniş bir finans reformu üzerinde çalışıyordu. Bu finans reformuna risk sermayesi düzenlemesi de dahil edildi. Konu tüm boyutlarıyla incelendi ve Türkiye'ye nasıl uygulanabileceği araştırıldı. Nihayetinde risk sermayesi kavramına 1992 yıl sonunda değiştirilen yeni Sermaye Piyasası Kanununda yer verildi. Böylece ana yetki Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) verilirken, ileride yapılacak uygulamaya yönelik düzenlemelerin yasal zemini de hazırlandı. 

1993-Nisan ayında Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatı ile Çiller'in kader çizgisi de değişti. Haziran ayında görevinden istifa ederek DYP Genel Başkanlığına aday oldu. Kongre mücadelesinden galip çıkan Çiller'in kurduğu yeni kabine güven oyu aldı. Çiller'in güven oyundan sonra yaptığı ilk işlerden biri, yayınlanması çeşitli engellere takılan 'Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı (RSYO) Tebliği'ni yayınlatmak oldu.

3 yıldan sonra, 3 koldan risk sermayesi hareketlenmesi

1993-Temmuz ayındaki tebliğ yayınından günümüze risk sermayesi konusunda adeta yaprak kımıldamıyordu. Önce 5 Nisan Kararları, hemen ardından siyasi istikrarsızlığın baş göstermesi risk sermayesinin uygulama imkanını azaltmıştı. Ancak birkaç aydır risk sermayesi konusunda Türkiye'de ciddi gelişmeler yaşanıyor. Gelecekte genişleyip büyüyecek bir sistemin ilk adımları atılıyor. Risk sermayesi konusunda Türkiye'de üç ayrı koldan çalışmalar sürüyor. 

Bunlardan ilki Vakıflar Bankasının öncülüğünde bir RSYO kurulmasıyla yaşandı. Vakıf Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı, önümüzdeki haftadan itibaren hizmet vermeye başlayacak. Risk sermayesi hakkındaki ikinci çalışma ise KOSGEB'in öncülüğünde bazı meslek kuruluşlarının ortaklığıyla bir RSYO kurulmasına yönelik... Üçüncü çalışma ise Sermaye Piyasası Kanunundaki hükümlere değil, vakıflar mevzuatına tabi Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfının (TTGV) çalışmaları... TTGV, 1991 yılında kurulduğunda mevzuatta risk sermayesi düzenlemesi olmadığı için vakıf şeklinde örgütlenmişti. Şimdi bu üç ayrı risk sermayesi çalışmasını inceleyeceğiz.

25 Ağustos 2025 Pazartesi

GÜMRÜK BİRLİĞİNE DOĞRU... BAZI EKONOMİK TEŞVİKLERİN ADI ARTIK 'DEVLET YARDIMI' VE 'DEVLET DESTEĞİ' OLDU

Avrupai teşviklerle nihayet tanıştık!

GÜMRÜK BİRLİĞİNE BİR ADIM DAHA...

'Çıktı çıkacak' derken nihayet Avrupai teşviklerle tanıştık. Türkiye, bazı yatırım ve ihracat teşviklerini AB ve GATT normları çerçevesinde yeniden düzenledi. Doğrudan parasal teşvikler sıkı kurallar ve performans kriterlerine bağlandı.

Cahit UYANIK 

Türkiye Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliğine 6 ay kala yatırım ve ihracat teşvik sistemini 'Avrupai' normlara yaklaştırdı. İki yıldır çalışmaları süren, aynı zamanda Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) açısından da Türkiye'nin uluslararası normlara uyumunu sağlayacak yeni teşvikler Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak yeni düzenlemede 'teşvik' sözcüğüne rastlamak mümkün değil. Türkiye uyum kapsamında artık 'teşvik' kavramını kullanmak yerine 'devlet yardımı' veya 'devlet desteği' diyerek yeni bir jargon oluşturdu. 

Yeni düzenlemenin ilk ayağındaki 'Yatırım Destekleri'; Ar-Ge yatırımlarını özendirme ile işletmelerin çevre koruma harcamalarına destek vermeyi içeriyor. 

İkinci ayaktaki 'İhracat Destekleri' ise hedef pazar ülkelerindeki tanıtım harcamalarını destekleme, yurt dışında açılan ofis ve mağazaların harcamalarına yardım edilmesi, yurt dışı fuarlara katılımı artırma ile 'uluslararası katılımlı yurt içi fuar' organize edilmesini özendirmeyi hedefliyor. İşte yeni 'Devlet Yardımları'nın tüm ayrıntıları:

Ar-Ge yardımları nasıl alınacak?

'Yatırım Destekleri' kapsamındaki Ar-Ge desteği ile araştırmaya, yeni ürün ile üretim yöntemi ve teknolojisi geliştirmeye yönelik projelerin 'uluslararası kurallara uygun olarak' desteklenmesi amaçlanıyor. Bu destek 'giderlerin belli bir kısmının karşılanması' ve 'sermaye tahsisi' şeklinde olacak. Desteğin kapsamına 'tüm sanayi şirketleri' ile 'yazılım geliştirmeye yönelik üretken hizmet alanında faaliyet gösteren kuruluşlar' giriyor. Tebliğ, hangi çalışmaların 'Ar-Ge projesi' sayılacağıni ise şöyle açıklıyor:

"Amacı, kapsamı, süresi, bütçesi, özel şartları, diğer kurum ve kuruluş, gerçek ve tüzel kişilerce sağlanacak ayni ve/veya nakdi destek miktarları, sonuçta doğacak ihtira haklarının ilgililer arasındaki paylaşımı esasları belirlenmiş; 

● yeni bir ürün üretilmesi, 

● ürün kalitesi veya standartının yükseltilmesi,

●maliyet düşürücü ve standart yükseltici mahiyette yeni tekniklerin uygulanması, 

● üretimle ilgili olarak yeni bir teknoloji geliştirilmesi veya yeni teknolojinin yurt koşullarına uyumu konusunda 

bilimsel esaslara uygun ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin her safhasını belirleyecek mahiyette hazırlanacak ve sonuçlarının faydalı araç, gereç, malzeme, ürün, yöntem, sistem ve üretim tekniklerine dönüştürülmesi veya mevcut teknoloji ile iyileştirmeye yönelik çalışma ve teknoloji uyarlamasını ifade eder."

Ar-Ge projesinin 9 aşaması

Bu kapsamda destekten yararlanacak Ar-Ge projesinin 9 ayrı aşamadan geçmiş olması gerekiyor: 1) Kavram geliştirme, 2) Teknolojik/teknik ve ekonomik yapılabilirlik etütü, 3) Geliştirilen kavramdan tasarıma geçiş sürecinde yer alan laboratuvar çalışmaları, 4) Tasarım ve çizim çalışmaları, 5) Prototip üretimi, 6) Pilot tesisin kurulması, 7) Deneme üretimi, 8) Patent ve lisans çalışmaları, 9) Satış sonrası sorun giderme hizmetleri. 

16 Nisan 2025 Çarşamba

17 NADİR TOPRAK ELEMENTİ (METALİ) HANGİLERİDİR?

Nadir toprak elementleri (NTE'ler) , 15 lantanit elementi de dahil olmak üzere 17 elementtir. 

Seryum, 

Disprozyum, 

Erbiyum,

Europiyum, 

Gadolinyum,

Holmiyum, 

Lantan, 

Lutesyum, 

Neodimyum, 

Praseodimyum,

Prometyum, 

Samaryum, 

Terbiyum,

Tülyum,

İterbiyum,

İtriyum

Skandiyum.

15 Nisan 2025 Salı

MICROSOFT, SKYPE'IN FİŞİNİ ÇEKİYOR; TEAMS'E GEÇİŞ ÖNERİYOR

İDeğerli Skype kullanıcısı

Ücretsiz tüketici iletişimleri teklifimizi kolaylaştırmak için 5 Mayıs 2025 tarihinde Skype’ı kullanım dışı bırakarak modern iletişim ve işbirliği merkezimiz Microsoft Teams’e odaklanacağız.


Teams, insanların iş yerinde ve evde iletişim ve etkileşim halinde kalmalarına yardımcı olur. Teams kullanıcıları, Skype’ta yer alan birebir çağrılar, grup çağrıları, mesajlaşma ve dosya paylaşımı gibi temel özelliklerin bir çoğuna erişebilirler. Ek olarak Teams; toplantı düzenleme, takvimleri yönetme ve topluluklar oluşturma ve bunlara katılma gibi gelişmiş özellikler de sunar ve tümü ücretsizdir.

Peki bu ne demek?

Ücretsiz olarak Microsoft Teams’e geçiş yapabilirsiniz: Bugünden itibaren Skype kimlik bilgilerinizi kullanarak desteklenen herhangi bir cihazdan Microsoft Teams (ücretsiz)’de oturum açabilirsiniz ve kişileriniz ve sohbetleriniz otomatik olarak aktarılır. İlerleyen günlerde bu işlemi gerçekleştirmeniz için Skype uygulamasından da bir bildirim gönderilecektir.

2 Aralık 2024 Pazartesi

EKONOMİ PENCERESİ / YENİ EKONOMİ VE TÜRK İŞLETMELERİ

Cahit UYANIK 

Türkiye'deki işletmelerin dünyadaki son gelişmeler karşısındaki durumu, sorunları ve çözüm önerilerini anlatmadan önce, -biraz teorik olacak biliyorum ama- size ekonomik üretimin temel kavramlarından bahsedeceğim. İktisat kitaplarında ilk öğretilen şey üretim faktörleridir. Ekonomik üretim için 'sermaye', 'emek', 'tabiat' ve 'girişimci' denilen bu faktörlerin bir araya gelmesi veya getirilmesi gerekir. Bu faktörlerin üretim içindeki payı zaman veya mekana bağlı olarak değişse de, herhangi biri üretim sürecinin dışında bırakılamaz. Mesela hiç 'emek' kullanılmadan veya hiç bir 'tabiat' unsurundan yararlanmadan yapılmış üretim söz konusu olamaz. 

'İşletme' denilen en küçük ekonomik birim ise tıpkı canlılardaki hücrelere benzer. Eğer ekonomiyi bir vücuda benzetirsek, işletmeleri de birer hücre olarak kabul edebiliriz. Küçük bir işletmede yaşananlar bile, aslında genel üretim sürecindeki sorunların bir temsilidir. İnsanlarda tek bir hücredeki DNA yapılanmaları, vücudun genel çalışmasını düzenler. DNA şifrelerinde yaşanan bir sorun, tüm vücudun sağlığını bozabilir. İşletmelerde mikro ölçekte yaşanan sorunları da insan vücudundaki iyi çalışmayan DNA'lara benzetebiliriz.

Günümüzde gelişmiş ülkeler verili koşullara bakarak üretimin gelecekte nasıl ve ne yönde gelişebileceğini analiz edebiliyor. Bu ülkeler, üretim faktörleri arasındaki dengeleri kurarak üretim süreçlerini düzene koyabiliyor. Çünkü üretim faktörleri ve bunların üretim süreçlerine nasıl katkıda bulunacağı yönündeki  analizlerin iyi ve doğru yapılması,  hem hücreleri (işletmeleri) hem de vücudun bütününü (genel ekonomi) yakından ilgilendiriyor.

Günümüzden bir örnek verelim: Artık herkesin sahip olmak istediği internet, daha 8-10 yıl öncesine kadar üniversiteler ve resmi kurumlar arasındaki haberleşmeyi farklı yoldan sağlayan bir sistemdi. Ama artık internet evlere  girdi ve orta okul öğrencileri bile internetten yararlanmak bir yana, kendileri için web sitesi kurabiliyor. Demek ki üretim planlamalarında artık internet ve etkilediği unsurları doğru tespit ederek, etkileşime girdiği üretim faktörlerini belirleyip onlara daha çok önem vermeliyiz. 

12 Nisan 2024 Cuma

PROF. DR. OĞUZ ERGİN, YAPAY ZEKAYI VE YAPAY ZEKA MÜHENDİSLİĞİNİ ANLATIYOR: YAPAY ZEKA MÜHENDİSLİĞİ, ROBOT TASARLAMAK DEĞİLDİR

Prof. Dr. Oğuz Ergin

Cahit UYANIK 

Bu yıl ilk öğrencilerini kabul edecek olan TOBB ETÜ Mühendislik Fakültesi Yapay Zeka Mühendisliği Bölümü, tercih sürecindeki adaylar ve ailelerine tanıtıldı. TOBB ETÜ Tanıtım Günleri kapsamında bir sunum yapan Yapay Zeka Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oğuz Ergin, giderek artan ve disiplinlerarası bilgilerle donatılmış veri analizcilerine duyulan ihtiyaç sebebiyle bu bölümü açmaya karar verdiklerini bildirdi. 

Geçmişte veri analizcisi ihtiyacının çoğunlukla bilgisayar mühendisliği alanından gelenlerle karşılandığını, ancak sektörlerin ihtiyaçlarının değişerek çeşitlendiğini gözlemlediklerini kaydeden Prof. Dr. Ergin, Yapay Zeka Mühendisliği Lisans Programını endüstri mühendisliği, bilgisayar mühendisliği ve finans alanlarından seçilen derslerle tasarladıklarını söyledi. Prof. Dr. Ergin, bu yıl bölüme 10 tam burslu öğrenci kabul edileceğini belirterek;  ABD’deki MIT’de de bu yıl Yapay Zeka Fakültesinin açıldığını ve okul yönetiminin bu alana 1 milyar dolar yatırım yapma kararı aldığını anımsattı.

29 Haziran 2018 Cuma

BİST’TE KOLAY İŞLEM İÇİN ‘TÜRK YAPAY ZEKASI’ YAZILIYOR



- TOBB ETÜ’DEN İKİ AKADEMİSYEN BİST’TE OPSİYON İŞLEMİ YAPMAYI
KOLAYLAŞTIRACAK YAPAY ZEKA DESTEKLİ BİR YAZILIM GELİŞTİRİYOR

- YAZILIM TAMAMLANDIĞINDA BİR ARAYÜZ SAYESİNDE, OPSİYON ÜRÜNLERİNDE ALIM-SATIM UYARISI VEREN VEYA OTOMATİK ALIM SATIM
YAPABİLEN ALGORİTMİK İŞLEMLER GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK   

Borsa İstanbul’daki (BİST) türev ürünlere isabetli ve istikrarlı şekilde kazandıran yatırım yapmak veya kur riskinden korunmak isteyenler için, yapay zeka desteğiyle bir bilgisayar yazılımı geliştirilmeye başlandı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde (TOBB ETÜ) yaklaşık 1,5 yıldır sürdürülen ve TÜBİTAK’ın desteklediği Ar-Ge projesi hayata geçtiğinde yatırımcılar, kolayca kullanabilecekleri bir arayüz yardımıyla; yapay zeka destekli alım satım stratejileri geliştirerek algoritmik işlemler yapabilecek. Yani bu arayüz, yatırımcıyı alım veya satım yapmaya geçmesi konusunda uyarıp, kendisi otomatik olarak alım satım işlemleri de gerçekleştirebilecek. 

TOBB ETÜ’deki geliştirme çalışmaları süren proje bittiğinde, BİST bünyesinde türev işlemlerinin gerçekleştirildiği Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasındaki (VİOP) opsiyon işlemlerine izin veren ürünlere yapay zeka ve algoritmalar desteğiyle bilinçli yatırım yapmak kolaylaşacak. VİOP bünyesinde halen; BİST-30 Endeksi, Dolar-TL kuru ile 10 ayrı şirketin hisse senetlerinin değerine dayalı opsiyon işlemi yapma imkanı var. Yatırımcılar VİOP’ta kâr amaçlayarak veya kur riskinden korunulması (hedge) amaçlı işlemler gerçekleştirebiliyor. BİST’in 2016 Faaliyet Raporuna göre bu piyasada işlem rekorları kırıldı ve yatırımcıların VİOP ve opsiyon işlemlerine ilgisi giderek artıyor.