18 Şubat 2025 Salı

ÇİFTE VERGİLENDİRME TARİHE KARIŞIYOR

Türkiye son 10 yıl içerisinde tam 16 ülke ile 'çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması' imzaladı. 'İki ülke ile ilgili iş yapan iş adamının tek ülkede vergi vermesi' anlamına gelen bu anlaşmalar ülkeye yabancı sermaye girişine ve ticari ilişkilere büyük katkı sağlıyor.

Cahit UYANIK 

Ünlü sinema yönetmeni Ingmar Bergman bir zamanlar ülkesi İsveç'ten 'kaçmak' zorunda kalmıştı. Oldukça iyi kazanan ama vergi dairelerinin yolunu pek iyi bilmeyen Bergman, kendisinden istenen gelir vergilerini 'ağır' bulmuştu. Oysa Bergman bir 10-15 yıl bekleyebilse ve filmlerini Türkiye'de çekebilseydi, İsveç maliyesinin amansız takibini atlatacaktı. Çünkü bu yılbaşından itibaren Türkiye ile İsveç arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması yürürlüğe girmişti. 

Sanatçının yaratma sürecinin vergi tarifeleri ile bağlantısı ancak bir 'faraziye' olarak düşünülebilir ama aynı şey iş adamları için geçerli değil. Bir an için Türkiye ile İsveç arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının bulunmadığını düşünelim. Söz gelimi İsveçli iş adamı sağladığı kazanç nedeniyle iki ülke tarafından da ayrı ayrı vergilendirilecekti. Bu iş adamı aynı kazanç için 11 ayrı ödeme yapmak zorunda kalacaktı. 


Türkiye söz konusu kazancın kendi kaynakları kullanılarak sağlandığını ileri sürerek bu iş adamından;

- Gelir Vergisi 

- Kurumlar Vergisi 

- Savunma Sanayi Destekleme Fonu

- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu

- Çıraklık-Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu

kesintilerini yapacaktı.

Saldığı vergilerin ağırlığı ile tanınan İsveç ise 'Sen benim vatandaşımsın, bana da vergi ödemelisin' deyip aynı iş adamından;

- Devlet Gelir Vergisi 

- Gemiciler Vergisi 

- Şirketlerin dağıtılmamış kazançları üzerinden alınan vergi 

- Şirketin tasfiyesi veya sermayesinin azaltılması ile ilgili dağıtımlar üzerinden alınan vergi 

- Belediye Gelir Vergisi 

- Kazanç Paylaşma Vergisi 

ödemesini isteyebilecekti. 

Çifte vergilemdirmeyi önleme anlaşmaları basit bir tanımla 'Bir gelir unsuru üzerinden aynı mahiyette birden fazla vergi alınmasını önlemek' anlamına geliyor. Bu anlaşmalarla bir ülke genellikle kendi vatandaşını vergileme hakkından vazgeçiyor. Buna karşılık anlaşmaya taraf ülkenin vatandaşını vergileme hakkını kazanıyor. Bu durumda akla hemen bir 'kar-zarar' hesabı geliyor. Uzmanlar böylesine bir hesabı yapmanın çok sağlıklı olmayacağı görüşünü paylaşıyor. Çünkü Türkiye'de gerçekleştirilen bir yabancı sermaye yatırımının hem Katma Değer Vergisi hem de çalıştırdığı kişilerden kesilen vergiler nedeniyle sisteme olumlu katkıları bulunuyor. Ancak yine de Maliye'nin çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının getirip götürdükleriyle ilgili bir istatistik için bazı hazırlıkları var.

Günümüzde yabancı sermaye bir ülkede yatırım yapmaya karar verirken önce ekonomik ve politik istikrar, daha sonra 'çifte vergilendirmeyi önleme' ve 'yatırımların karşılıklı garanti edilmesi' anlaşmalarının yapılıp yapılmadığına bakıyor. Bu anlaşmalar bir anlamda yabancı sermaye için  bir hukuksal çerçeve çiziyor. Türkiye son 10 yıl içinde Güney Kore'den Fransa'ya, Almanya'dan Romanya'ya kadar toplam 16 ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması imzalamış durumda. Aralarında Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin de bulunduğu 9 ülkeyle yapılan anlaşmalar ise Meclis'te veya Bakanlar Kurulundaki hukuksal prosedürlerin tamamlanmasını bekliyor.

Maliye ve Gümrük Bakanlığının konuyla ilgili daire başkanı Necdet Gökmen'e göre Türkiye'nin bu kadar kısa zamanda 'rekor sayıda' anlaşmayı imzalaması hem dışa açılma çabaları hem de yabancı sermaye politikası ile yakından ilgili. Gökmen "Hemen her ülkede vergi mevzuatı çok sık değişir. Bu anlaşmalar yabancı sermayenin yatırım kararında önemli bir parametre olan vergileme düzeniyle ilgili istikrar sağlamaktadır" diyor.

Türkiye'nin taraf olduğu çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları şöyle;

Avusturya (1974), Norveç (1977), İtalya (1983), Güney Kore (1987), Ürdün (1987), Suudi Arabistan (1987), Tunus (1988), Romanya (1989), Hollanda (1989), Pakistan (1989), İngiltere (1989), Finlandiya (1989), KKTC (1989), Fransa (1990), Almanya (1990), İsveç (1991).

(Bu haber haftalık Ekonomik Panorama dergisinin 14-21 Nisan 1991, Yıl: 4 Sayı: 16'da yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder