12 Kasım 2022 Cumartesi

IMF, TÜRKİYE'YE YENİ TEMSİLCİ ATADI: AZİM SADIKOV. IMF, HÜKÜMETE FAİZLERİ HEMEN ARTIRMASINI ÖNERDİ

Dr. Azim Sadıkov, 
 IMF'nin 7. Türkiye Temsilcisi oldu

Cahit UYANIK

Türkiye, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile neredeyse 12,5 yıldır 'diplomatik bir ilişki' sürdürüyor. IMF Türkiye Masası her yıl sonbaharda gelip ekonomik verilerimizi topluyor, 2 hafta kalıp yüz yüze görüşmeler yapıyor. Buna '4. Madde Görüşmeleri' veya 'Gözden Geçirme Görüşmeleri' deniliyor. IMF, bu yıl da 14-26 Ekim 2022 tarihlerinde TR'de imiş. Hiç haberimiz olmadı. Haberi olanlar da duyurmadı. Ne Hazine ve Maliye Bakanlığı, ne IMF Genel Merkezi ne de IMF Türkiye Temsilciliği bir açıklama yayınladı. Oysa eskiden bu ziyaretler Hazine'nin internet sitesinde ilan edilirdi. 04 Kasım 2022 tarihinde IMF'nin ABD'deki merkezinden, TR Masası Şefi Donal McGettigan başkanlığındaki heyetin ziyaretiyle ilgili bir basın açıklaması yayınlandı.

Basın açıklamasında 2021 yılı sonlarında yapılan politika faiz indirimlerinin TR'nin mevcut kırılganlıklarına eklendiği, TL'nin değer kaybettiği ve bunu yüksek enflasyonun izlediği anlatılarak, Rusya-Ukrayna Savaşı sonucunda yükselen ithal enerji fiyatları dolayısıyla TR'nin enflasyonist sürece girdiği vurgulandı. Alınan önlemler kapsamında kur korumalı mevduat (KKM) ve kredi büyümesini sınırlamak için BDDK ile TCMB'nin aldığı makro ihtiyati tedbirlere değinilen açıklamada, TR ekonomi yönetimine bırakılan 'tavsiye notu' veya 'ön ülke raporu'ndan ayrıntılar da paylaşıldı. (Toplanan verilerle IMF TR Masası tarafından daha geniş bir ülke raporu da hazırlanıyor. Bu rapor Ocak-2023 tarihinde IMF İcra Kurulunda ele alınıp görüşülecek.)

Tavsiyeler çerçevesinde; öncelikle TCMB üzerinden bir okuma yapılarak merkez bankası bağımsızlığının güçlendirilmesi ve politika faiz oranlarının hemen artırılması istendi. Bu yapılırsa enflasyonun daha kalıcı şekilde azaltılacağı ve TCMB döviz rezervlerinin güçlendirileceği ifade edildi. Açıklamada daha sonra sıkı maliye politikasına geçilmesi gerektiği vurgulanarak; artan mali riskler ve yüksek enflasyon göz önüne alındığında bunun savunmasız kişileri (desteğe muhtaç) hedefleyen yardım sağlama kararlarını da kolaylaştıracağı belirtildi.
IMF bence açıklamasının bu kısmıyla; desteğe muhtaç kişilere yapılan yardımlarla ilgili gelecekteki bir tehlikeden bahsediyor. IMF, "Böyle giderseniz bütçe açıklarınız çok artar ve önem verdiğiniz sosyal yardımları bile yapamayacak duruma gelebilirsiniz" şeklinde bir uyarı yapıyor. Yani IMF genişleyici değil sıkı maliye politikasına geçilerek, bütçe harcamalarında tasarruf öneriyor. Tavsiyeler; devletin finansal piyasaların işleyişinde ve kredi kullandırılmasında daha az rol oynaması, KKM ve makro ihtiyati tedbirlerin aşamalı olarak kaldırılması maddeleriyle nihayetleniyor. Hükümet, IMF'nin tavsiyelerini dinler mi? IMF, dünyada ortodoks ekonomi politikalarının savunucusu. Hükümetimiz ise heterodoks yani ayrıksı ekonomi politikaları izliyor. Bu nedenle iki tarafın anlaşması biraz zor. TR, IMF'ye 1947 yılında üye oldu. 1947-2000: IMF, 53 yıl sonra TR'de bir temsilcilik açmayı akıl etmişti. Bunun sebebi IMF'nin 90'lı yıllar boyunca Latin Amerika ve TR'de izlediği politikalarda başarısız olmasıydı. IMF bu başarısızlık sonrası; izlediği genel politikalarda bir değişiklilik yaptı ve 'Şartlılık' diye bir uygulama sürecine geçti. IMF kredileri, dilimlere bölündü. Dilimlerin serbest bırakılması, o ülkenin bazı yasal ve yapısal reformları gerçekleştirmesi şartına bağlandı. Bu yeni sürecin ilk uygulaması Türkiye üzerinde oldu ve başarılı sonuçlar alındı. IMF de 2000 yılından beri bize verdiği önemi gösterebilmek için Ankara'da bir temsilcilik açtı. IMF, Türkiye Temsilciliğine Ocak-2022'de Azim Sadıkov'u atadı. IMF Sadıkov'u tanıtırken; gelişmekte olan, düşük gelirli ve geçiş ekonomilerini kapsayan ülke ve politika çalışmalarında geniş bir tecrübeye sahip olduğunu; profesyonel araştırma ve ilgi alanlarının dış uyum, ticaret ve sermaye akışları, yayılmalar ve borçlanmalar olduğunu belirtiyor. Sadıkov daha önce Afganistan ve Kuveyt Masası şeflikleri, Orta Doğu ve Orta Asya Direktör Yardımcılığı ile IMF Gürcistan Mukim Temsilcisi olarak görev yaptı. IMF'nin hiç duyurulmadan temsilci değişikliği yapmasını, son 12 yıldır IMF-TR arasındaki 'diplomatik' yani mesafeli ilişkilerin bir yansıması olarak düşünebiliriz.
IMF ile ilişkiler seçimden sonra değişik bir boyuta geçebilir. Seçimi muhalefet kazanırsa, ekonomide röntgen çekildikten sonra; vaat ettikleri politikalarla uyumu sağlamak adına belki IMF ile bir görüşme yapabilirler. IMF'nin ekonomiye nasıl bir destek verebileceği konusunda seçenek arayışı olabilir. Toplum kesimlerini rahatlatmak adına IMF'den alınacak uygun koşullarda bir kredi desteği ile birkaç yıllığına ortak bir ekonomi politikası izlenebilir. Bu aynı zamanda dövize istikrar da kazandırabilir. Döviz istikrarı enflasyonu daha kolay aşağıya çekebilir. Bu sebeplerle IMF'nin son basın açıklaması ve Ocak-2023 yılında ilan edeceği Türkiye raporu, seçimlerin ardından dönüp bakılacak en yeni 2 doküman olması açısından kritiktir.

Bu konudaki 08 Kasım 2022 tarihli Youtube yayınımın linki:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder