19 Kasım 2022 Cumartesi

FAİZ İNDİRME POLİTİKAMIZ, İMZA ATTIĞIMIZ G-20 SONUÇ BİLDİRGESİNİN TAM TERSİ. TÜRKİYE, ÇEKİNCE KOYDU MU?

Cahit UYANIK

G-20 Ülkeleri 2022 yılı Endonezya-Bali Zirvesi Sonuç Bildirgesinden bizi doğrudan ilgilendiren iki konu çıktı.

1) Ukrayna-Rusya Savaşı sonrasında yaz aylarında imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşmasında (İstanbul Anlaşması) Türkiye önemli rol oynamıştı. Bildirgede mevcut çatışma ve tansiyonların küresel gıda güvenliğindeki zorlukları artırmasından derin endişe duyulduğu ifade edildikten sonra "Gelişmekte olan ülkelerdeki kırılgan toplumları merkeze alacak şekilde hayatları kurtarmak, açlığı ve besin yetersizliğini önlemek için acil adımlar atmayı taahhüt ediyoruz. Sürdürülebilir dirençli tarım ve gıda sistemlerinin sağlanması için çağrıda bulunuyoruz. Türkiye ve BM'nin aracılık ettiği İstanbul Anlaşmasından memnuniyet duyuyoruz. İlgili tarafların anlaşmayı tam, zamanında ve devam edecek şekilde uygulamasının öneminin altını çiziyoruz" denildi.

Aslında burada bir beklenti dile getirildi. Çünkü bu hafta sonu 19 Kasım 2022 gece yarısı Tahıl Koridoru anlaşmasının süresi bitiyor. Bu anlaşmanın bir süre daha uzatılıp uzatılmayacağı önümüzdeki birkaç gün içinde belli olacak. Rusların bu konuda; Batı'nın ambargosu kapsamında bulunduğu için, ihraç edemediği kimyevi gübre ve tahıllarını bu koridor aracılığıyla satma yönünde isteği bulunuyor. Karadeniz'in Rusya ve Ukrayna kıyıları oldukça ılıman iklime sahip olduğu için bu bölgelerde oldukça geniş bir tahıl ve buğday üretimi yapılıyor. Ukrayna ve Rusya, dünyanın en önemli tahıl ihracatçılarından... Rusya'nın bu bölgedeki üretimi 32 milyon ton civarında ve toplam ülke üretiminin yüzde 40'ı buradan geliyor. Bu rakam, Türkiye'nin yıllık buğday üretiminden 12-14 milyon ton daha fazla. Ukrayna için de benzeri bir durum mevcut. Tahıl Koridoru anlaşması ile 10 milyon tonu aşkın buğday alıcılara ulaştırıldı ki, bu Türkiye'nin yıllık üretiminin yarısından fazla. 2) G-20 Zirvesinden çıkan ve Türkiyeyi doğrudan ilgilendiren ikinci sonuç ise bizdeki meşhur Kandıralı fıkrasını akla getirdi. Komutan askeri birliğe emir verir: "Kıt'a dur!". Fakat Kandıralı asker yürümeye devam eder. Komutan bunun üzerine "Kandıralı sen de dur!" emrini verir. Bu fıkra genellikle, ortamda yaşananları çok önemsemeyip, kendine has davranışlar sergileyen insanlara yönelik anlatılır. G-20 Sonuç Bildirgesinde üye ülke merkez bankalarının izlediği para politikalarına da bir vurgu yapıldı. Küresel para politikalarına ilişkin kararların yer aldığı bildirgede G-20 merkez bankalarının amaçlarına uygun şekilde fiyat istikrarını sağlamada kararlılığa sahip olduğu ve enflasyon beklentileri üzerindeki fiyat baskılarını yakından izlediği bildirildi. Bildirgede "Merkez bankaları, parasal sıkılaştırmanın hızını verilere dayalı ve açık şekilde enflasyon beklentilerinin çıpalandığından emin olarak ayarlamayı sürdürecektir" denildi. Bildirgedeki bu kısım; bizim pek de ilgilenmediğimiz, yani bir tür Kandıralı olduğumuz ifadeleri içeriyor. Tüm G-20 üyeleri faiz artırırken veya sabit tutarken, biz faiz azaltmakla meşgulüz. Bu ayın 24'ünde yine faizde 1,5 puan daha indirim yapacağız. Biz G-20 bildirgesinin altına imza atıp, tam tersini yapan bir ülke durumunda bulunuyoruz. Ancak bu konuda bir çekince açıklaması da yapmadığımıza göre aslında orada yazılanları kabullenmiş vaziyetteyiz. G-20, 2008 Küresel Ekonomik Krizinden sonra dünya ekonomisinde çok önemli bir koordinasyon rolü görmüştü. Ancak kriz aşılmaya başladıkça bu platformda bizim gibi Kandıralı diyebileceğimiz başka ülkeler de çıkabildi. Mesela Covid-19 pandemisinde dünya açılırken; Çin hala sıfır Covid politikasında ısrar ediyor ve önlemleri gevşetmiyor. Tüm dünya ülkeleri son 8-9 ayda enflasyon kaygısıyla faizleri yükseltirken, biz ise Eylül-2021'den bu yana faizleri azaltıyoruz ve G-20 politikalarının tam tersini izliyoruz. Tabii ki enflasyonumuz alıp başını yüzde 85'e kadar çıkıyor. Bu arada ilginç bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum. Yılda 2 defa G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası başkanları toplantıları yapılıyor. Toplantılar bu sene nisan ve ekim aylarında idi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati bu toplantılara katıldı ve çok sayıda görüşme yaptı. Bu toplantılarda G-20 ülkelerinin izlediği ekonomi, maliye ve para politikaları ele alınıyor; G-20 Liderler Zirvesi Bildirgesine nasıl bir cümle konulacağının taslağı konuşuluyor.

Nebati, aslında bu cümlelerin oraya gireceğinden haberdardı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı bilgilendirmiştir. G-19 bir tarafa, G-1 yani Türkiye bir tarafa; biz heterodoks (ayrıksı) ekonomi politikalarında ısrar ediyoruz. Bu bence samimi bir durum değil. O zaman samimiyet için söz gelimi; G-20 Bildirgesi yayınlandıktan sonra Hazine ve Maliye Bakanlığının resmi internet sitesinden çekince ilanında bulunulabilirdi. "Biz faizlerin artırılması değil azaltılmasının çözüm olduğunu düşünüyoruz" denilebilirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder