Cahit
UYANIK
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Sağlık ve
Maliye Bakanlığının uygulamaları nedeniyle üniversite hastanelerinin hem kadro
hem de mali açıdan büyük bir krizin eşiğine geldiğini açıkladı. YÖK'ün
2003-2007 dönemini kapsayan Faaliyet Raporu'na göre 4 yıldır sürdürülen ücret
politikaları nedeniyle tıp fakültelerinde görev yapan 206 profesör veya doçent,
Sağlık Bakanlığı kadrolarına veya özel sektöre geçti. Sağlık Bakanlığı
hastanelerinde çalışan yardımcı personele uygulanan performans ödemeleri
üniversite hastanelerinde uygulanmadığı için hemşireler de istifa ederek
bakanlığın ilan ettiği 32 bin hemşire kadrosuna geçmeye başladılar.
Raporda Van 100. Yıl Üniversitesi
Hastanesindeki durum örneklenerek 415 hemşire ile hizmet verilmesi gerekirken
son 2 yılda 100'e yakın hemşirenin istifa ettiği ve 213 olan hemşire sayısının
124'e düştüğü belirtildi. Hastanelerin döner sermayelerinden kesilen yüzde
15'lik Hazine katkı paylarının, Maliyenin Mayıs-2007'deki genelgesi ile Sağlık
Bakanlığı hastanelerinde yüzde 1'e düşürüldüğü anlatılan raporda, talep
üniversitelerden gelmesine rağmen üniversite hastanelerine bağlı döner
sermayelerin bu uygulamadan yararlanamadığı
belirtildi.
87 milyon YTL Maliye'de
Raporda üniversitelere verilen
bütçelerdeki kısıtlı artışların yanı sıra özellikle döner sermaye gelirlerinden
ayrılan Ar-Ge paylarına Maliye Bakanlığınca kısıtlama getirilebildiği anlatılarak
2003 sonunda bilimsel araştırma projeleri için döner sermayeden aktarılan ve
özel ödenek kaydedilen 117 milyon YTL'nin bütçe geliri yapılarak araştırma
faaliyetleri için üniversitelerin kendi yarattığı kaynağa el konulduğu
belirtildi.
Raporda yapılan başvurularla bu ödeneğin sadece 30 milyon YTL'sinin
Maliye'den geri alınabildiği belirtildi. Yüksek öğretime ayrılan kaynağın düşük
oluşunun en önemli yansımalarından birisinin öğretim üye ve yardımcılarının
maaşları olduğu belirtilen raporda, kıdemli profesör ücretinin 2.785, 7.
derecedeki araştırma görevlisinin ise 1.080 YTL olduğu belirtildi. Raporda
profesör maaşlarındaki erimeye de dikkat çekilerek 1997 yılında profesör, vali,
hâkim, genel müdür ve kıdemli albayın ücretleri birbirine yakın iken, bugün profesörlerin
maaşlarının çok geride kaldığı belirtildi.
'Üniversite var kadro yok'
Üniversite personeline uygulanan ücret
politikasının öğretim üyeliğini cazip bir alan olmaktan uzaklaştırdığı
belirtilen raporda, bu durumun başarılı lisans mezunlarının araştırma
görevliliğini tercih etmelerine engel teşkil ettiği ve yeni öğretim üyesi
yetiştirilemediği anlatıldı. 2006, 2007 ve 2008'de üniversitelere ayrılan
açıktan atanabilecek araştırma görevlisi kadrosu sayısının 2 bin olduğu
anlatılan raporda, "Araştırma görevlileri, sayıları giderek artan
üniversitelerin öğretim üyesi adaylarıdır. Siyasi iradenin izlediği bu
politika, öğretim üyesi kaynağına zarar verdiği gibi yeni açılan
üniversitelerin gelişmesini de zora sokmaktadır" denildi. Raporda yeni açılan
32 üniversitenin öğretim üyesi ihtiyacının 19 bin 125 olmasına rağmen
verilen kadro sayısının 4 bin 42 olduğu ifade edildi. Raporda öğretim elemanı
başına düşen öğrenci sayısının 2003-2004'te 25 iken, 2006-2007 yılında 28'e
yükselmesine de dikkat çekildi.
Üniversitede maaşlar düşük
Pozisyonu
|
Maaşı (YTL)
|
Prof.
(Kıdemli, 3 yılını doldurmuş)
|
2.785
|
Prof.
(Kıdemsiz, 3 yılını doldurmuş)
|
2.370
|
Doçent (1.
derece)
|
1.897
|
Doçent (3.
derece)
|
1.483
|
Yardımcı
doçent (3. derece)
|
1.410
|
Araştırma
görevlisi (7. derece)
|
1.080
|
Kaynak:
YÖK
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder