4 Mart 2017 Cumartesi

4 YILDA 200 PROFESÖR VE DOÇENT ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDEN AYRILDI


Cahit UYANIK  

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), Sağlık ve Maliye Bakanlığının uygulamaları nedeniyle üniversite hastanelerinin hem kadro hem de mali açıdan büyük bir krizin eşiğine geldiğini açıkladı. YÖK'ün 2003-2007 dönemini kapsayan Faaliyet Raporu'na göre 4 yıldır sürdürülen ücret politikaları nedeniyle tıp fakültelerinde görev yapan 206 profesör veya doçent, Sağlık Bakanlığı kadrolarına veya özel sektöre geçti. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışan yardımcı personele uygulanan performans ödemeleri üniversite hastanelerinde uygulanmadığı için hemşireler de istifa ederek bakanlığın ilan ettiği 32 bin hemşire kadrosuna geçmeye başladılar.


Raporda Van 100. Yıl Üniversitesi Hastanesindeki durum örneklenerek 415 hemşire ile hizmet verilmesi gerekirken son 2 yılda 100'e yakın hemşirenin istifa ettiği ve 213 olan hemşire sayısının 124'e düştüğü belirtildi. Hastanelerin döner sermayelerinden kesilen yüzde 15'lik Hazine katkı paylarının, Maliyenin Mayıs-2007'deki genelgesi ile Sağlık Bakanlığı hastanelerinde yüzde 1'e düşürüldüğü anlatılan raporda, talep üniversitelerden gelmesine rağmen üniversite hastanelerine bağlı döner sermayelerin bu uygulamadan yararlanamadığı belirtildi.     

87 milyon YTL Maliye'de 

Raporda üniversitelere verilen bütçelerdeki kısıtlı artışların yanı sıra özellikle döner sermaye gelirlerinden ayrılan Ar-Ge paylarına Maliye Bakanlığınca kısıtlama getirilebildiği anlatılarak 2003 sonunda bilimsel araştırma projeleri için döner sermayeden aktarılan ve özel ödenek kaydedilen 117 milyon YTL'nin bütçe geliri yapılarak araştırma faaliyetleri için üniversitelerin kendi yarattığı kaynağa el konulduğu belirtildi. 
Raporda yapılan başvurularla bu ödeneğin sadece 30 milyon YTL'sinin Maliye'den geri alınabildiği belirtildi. Yüksek öğretime ayrılan kaynağın düşük oluşunun en önemli yansımalarından birisinin öğretim üye ve yardımcılarının maaşları olduğu belirtilen raporda, kıdemli profesör ücretinin 2.785, 7. derecedeki araştırma görevlisinin ise 1.080 YTL olduğu belirtildi. Raporda profesör maaşlarındaki erimeye de dikkat çekilerek 1997 yılında profesör, vali, hâkim, genel müdür ve kıdemli albayın ücretleri birbirine yakın iken, bugün profesörlerin maaşlarının çok geride kaldığı belirtildi.

'Üniversite var kadro yok' 

Üniversite personeline uygulanan ücret politikasının öğretim üyeliğini cazip bir alan olmaktan uzaklaştırdığı belirtilen raporda, bu durumun başarılı lisans mezunlarının araştırma görevliliğini tercih etmelerine engel teşkil ettiği ve yeni öğretim üyesi yetiştirilemediği anlatıldı. 2006, 2007 ve 2008'de üniversitelere ayrılan açıktan atanabilecek araştırma görevlisi kadrosu sayısının 2 bin olduğu anlatılan raporda, "Araştırma görevlileri, sayıları giderek artan üniversitelerin öğretim üyesi adaylarıdır. Siyasi iradenin izlediği bu politika, öğretim üyesi kaynağına zarar verdiği gibi yeni açılan üniversitelerin gelişmesini de zora sokmaktadır" denildi. Raporda yeni açılan 32 üniversitenin öğretim üyesi ihtiyacının 19 bin 125 olmasına rağmen verilen kadro sayısının 4 bin 42 olduğu ifade edildi. Raporda öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının 2003-2004'te 25 iken, 2006-2007 yılında 28'e yükselmesine de dikkat çekildi. 
Üniversitede maaşlar düşük
Pozisyonu
Maaşı (YTL)
Prof. (Kıdemli, 3 yılını doldurmuş)
2.785
Prof. (Kıdemsiz, 3 yılını doldurmuş)
2.370
Doçent (1. derece)
1.897
Doçent (3. derece)
1.483
Yardımcı doçent (3. derece)
1.410
Araştırma görevlisi (7. derece)
1.080
Kaynak: YÖK


(Bu haber 11 Aralık 2007 tarihli Referans gazetesinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder