15 Mart 2017 Çarşamba

OMBUDSMANLIK İSVEÇLİLERİN DEĞİL OSMANLININ BULUŞU

Cahit UYANIK

Önümüzdeki haftalarda Meclis'te görüşülmesi beklenen Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Yasa Tasarısının genel gerekçesinde bu kurumun dünyada ilk kez İsveçliler değil Osmanlılar tarafından kurularak uygulandığı ileri sürüldü. Osmanlı Devletinde idari yargı sisteminin olmaması nedeniyle, halkın idareye yönelik şikayetlerini incelemek üzere "Kadıûl Kudat" adıyla özel görevli  kadı (hakim) tayin edildiği anlatılan gerekçede "Bu kişiler, padişah da dahil idarenin işlem, eylem, tutum ve davranışlarına karşı halkın yaptığı başvuruları değerlendirerek etkin bir denetim sağlamıştır" denildi.

İsveç Kralı 12. Charles'ın Osmanlı Devletinde bulunduğu 18. yüzyılın başlarında bu kurumu incelediği ve ülkesine döndüğünde "ombudsman" adıyla oluşturduğuna dikkat çekilen gerekçede, diğer Avrupa ülkelerinin de bu uygulamadan esinlenerek "ombudsman" kurumu kurdukları ifade edildi. 

100'ü aşkın ülkede uygulanıyor

Günümüzde ombudsmanlık kurumunun aralarında Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya ve Hindistan'ın da bulunduğu 100'ü aşkın devlette ülke, bölge, kent veya sektör itibarıyla hizmet verdiği anlatılan gerekçede, AB'nin de kendi bürokrasisi tarafından yapılacak yanlış uygulamalara karşı üye ülke vatandaşlarının haklarını korumak üzere "ombudsman" kurumu oluşturduğuna dikkat çekildi. İsveç dilinde "ombudsman" kelimesinin vekil, delege, avukat veya "Başkaları adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimse" anlamında kullanıldığı anlatılan gerekçede, ombudsmanların bugün parlamento tarafından, parlamento adına, idareyi denetlemek için seçilmiş kimse veya kimseleri ifade ettiği bildirildi. Gerekçede ombudsman kelimesi için Türkçede halk denetçisi, kamu denetçisi, kamu hakemi, arabulucu, halk avukatı, yurttaş sözcüsü gibi ifadeler kullanıldığı anlatıldı. 

Tasarııya göre idarenin işleyişi ile ilgili şikayetleri incelemek ve önerilerde bulunmak üzere Kamu Denetçiliği Kurumu oluşturulacak. Kurumda, 1 başdenetçi ve en fazla 10 denetçi görev yapacak. Başdenetçi 35 yaşını doldurmuş, hukuk alanında yüksek öğretim mezunu olmuş, mesleği ile ilgili olarak kamu kurum veya kuruluşlarında ya da özel sektörde 10 yıl çalışmış, herhangi bir siyasi partiye üye olmayan kişiler arasından Meclis tarafından seçilecek. Tasarıya göre hiç bir organ makam, merci veya kişi başdenetçiye ve denetçilere görevleriyle ilgili olarak emir ve talimat veremeyecek., tavsiye ve telkinde bulunamayacak. Denetçiler 5 yıllığına seçilecek. 

Ecevit ortaya attı

Bülent Ecevit, ombudsmanlık konusunda 2000-2002 dönemindeki hükümette de önemli çalışmalar yaptırttı. Yasa tasarılarına ilk kez halk denetçiliği adıyla girdi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, halk denetçiliği kurumunun anayasada düzenlenmesini talep etti. Hükümet, halk denetçisi kavramını "kamu denetçisi" olarak değiştirip, oluşturulacak kurumu da tavsiye niteliğinde karar verici yapıya dönüştürdü. 

Başvuru, dava açma sürecini durduracak

* İnceleme ve araştırma konusu ile ilgili olarak denetçiler bilirkişi görevlendirebilecek. Tanık veya ilgili kişileri dinleyebilecek.
* Başvurulardan herhangi bir ücret alınmayacak.
* İlgili merci, kurumun önerileri doğrultusunda yaptığı işlemi veya kurumun önerdiği çözümü uygulanabilir nitelikte görmediği taktirde bunun gerekçesini 30 gün içinde bildirecek.
* Kuruma gerçek ve tüzel kişiler başvurabilecek. Yabancıların başvuru hakkı karşılıklılık esasına bağlı olacak. Başvurular e-posta ile de yapılabilecek.
* Kuruma idari işlemlerde tebliğ tarihinden; idari eylem, tutum ve davranışlarda öğrenme tarihinden itibaren 90 gün içinde başvurulması gerekiyor. Dava açma süresi içinde yapılan başvuru, işlemeye başlamış dava açma süresini durduracak. 
* Kurum inceleme ve araştırmasını başvuru tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde sonuçlandıracak. 
* Başvurunun kurum tarafından reddedilmesi halinde, durmuş olan dava açma süresi gerekçeli ret kararının ilgiliye tebliğinden itibaren kaldığı yerden işlemeye başlayacak. 
* Başvurunun kurum tarafından yerinde görülerek kabul edilmesi halinde ilgili merci kurumun önerisi üzerine 30 gün içinde herhangi bir işlem tesis etmez veya eylemde bulunmaz ise durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacak. 
(Bu haber 16 Ocak 2006 tarihinde Referans Gazetesinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder