Cahit UYANIK
Türkiye'deki enflasyonla mücadele süreci maalesef, uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatlarının yükselmeye başladığı döneme denk geldi. Petrol fiyatları 2003 yılına kadar akıllı-uslu giderken, 2004 yılından itibaren yükselmeye başladı. Türkiye'de enflasyonla mücadelede 'ince ayar' dediğimiz, önce yüzde 10'un altına daha sonra da yüzde 5'in altına indirme süreci, işte bu petrol fiyatlarının sürekli yükseldiği döneme denk geldi.
Türkiye'nin enflasyon hedeflerini son 3 yıldır bir türlü tutturamamasının en önemli sebeplerinden birisi ham petrol ve ona dayalı olarak üretilen ürünlerdeki (başta elektrik ve akaryakıt olmak üzere) fiyat artışları. Söz gelimi bu yıl eylül ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 11,13 olmuştu. Oysa Merkez Bankası (MB) eylül ayında yıllık enflasyonun yüzde 8,5 olacağını öngörmüştü. Yani hedef tutturulamadı. MB'nin açıklamasına göre yüzde 11,13'lük enflasyonun 3,8 puanlık bölümü tek başına enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklandı. Enerji fiyatlarının çok ağırlıklı olarak petrol fiyatlarından etkilendiğini biliyoruz. Çünkü Türkiye'deki elektrik üretiminin yarısı doğal gaz yakılarak elde ediliyor. Doğal gazın fiyatı ise petrole endeksli...
Peki uluslararası piyasalarda fiyatı oluşan ham petroldeki artışlar, bizim cebimizi ne zaman ve ne oranda yakıyor? MB, yaptığı araştırmalarda petrol fiyatları ve bunun Türkiye ekonomisine ve ekonomik hedeflere etkilerini ortaya koyuyor. MB'nin 'Petrol Fiyatları Üzerine Ampirik Bulgular' başlıklı araştırmasında döviz kuru, ham petrol ve akaryakıt fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki ilişki sorgulandı. Yani akaryakıt fiyatlarının artışın sebepleri anlaşılmaya çalışıldı. MB'nin araştırmasına göre ham petrol fiyatlarındaki yüzde 10 oranındaki artış, yurt içi akaryakıt fiyatlarını 24 aylık bir dönem sonunda 3,2 puan artırıyor. Yani uluslararası petrol fiyatlarındaki bir artışın ancak üçte biri yurt içi akaryakıt fiyatlarına yansıyor.