Cahit UYANIK
Eğer iktisat kitaplarında yanlış yazmıyorsa ve siyasetçilerimizin bir itirazı yoksa yüzde 100'ü geçen enflasyona 'doludizgin enflasyon' denildiğini anımsatmak isterim. Evet Türkiye sonunda doludizgin enflasyona doludizgin ve göz göre göre gitti.
Hem de günah keçisine çevrilen bütçe, planlanandan 500-600 trilyon lira daha az açık vermesine rağmen... Hem de kamu ürünlerine Ocak ayında zam yapılmamasına rağmen... Hem de siyasetçilerimiz yaklaşık 1 aydır çenelerine hakim olmayı başarmalarına rağmen... Olan oldu ve doludizgin enflasyonu kurumsallaştırma yolunda 1997 yılı boyunca önemli ve emin adımlar attık. Bu başarıyı sağlayanları tebrik etmek boynumuzun borcu. Helal olsun size...
Önce Hoca'nın 'denk bütçe' safsatasıyla bu kurumsallaşmanın temelleri atıldı. Ardından iktidar değişti. Enflasyonu çıldırtacak her türlü davranış yani ölçüsüz kamu zamları ve demeçlerin yanı sıra üstü örtük enkaz edebiyatı siyasi çığlıklar arasında mübah görüldü. 'Vallahi biz yapmadık, Hoca yapmış' türü savunmalar klişe halinde tekrarlanıp durdu.
Her türlü savurganlık, çöken denk bütçe söyleminin arkasına saklanıp kendisine güvenli, tutarlı ve sorgulanmaya cesaret edilemeyen bahaneler yarattı. Rantın binbir türlüsünün tedavül ettiği ülkemizde Refahyol'un siyasi rantı malum hükümetimizce hovardaca yenilip tüketildi. 'Ekonomiyi biz düzeltiriz' diyenler zam yapıp IMF Heyeti ağırlamaktan başka bir görev icra edemediler.