Cahit UYANIK
Günümüzde kredi kartları artık yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Hepimizin cüzdanlarında renk renk kredi kartları arz-ı endam ediyor. Kredi kartı, özellikle son 4-5 yıldır gündelik hayatımıza çok daha fazla girdi. "Neden böyle oldu?" sorusunun ise herkesin bilmediği ancak anlatıldığında kolayca anlaşılabilecek bir sebebi var.
Bankaların önce normal, daha sonra da taksitli alışverişe imkan veren kartları yoğun bir şekilde pazarlamasının sebebi, bankacılıktaki deyimiyle 'aktif-pasif uyumsuzluğu'ndan kaynaklanıyor. Bankalar müşterilerinden ancak 1 ile 3 ay vadelerde mevduat toplayabiliyor. Bu, bankanın bilançosunun pasif tarafıyla ilgili. Ancak banka topladığı mevduatı klasik yöntemlerle yani sanayici ve tüccar kredi müşterilerine pazarlayamıyor. Çünkü bu müşteri grubu, genelde 1-5 yıl arasında kredi vadesi talep ediyor. Bu da bilançonun aktif tarafındaki beklentiyi oluşturuyor.
Ancak bankaların en fazla 3 ay vade ile topladığı mevduatı 1 yıl, 3 yıl vade ile ticari veya sınai kredi olarak kullandırması mantığa aykırı. Bu nedenle tıpkı mevduatın kısa vadeli yapısına benzeyen kredi kartı müşterilerine doğru yöneliyorlar. Çünkü kredi kartı müşterisi 1 ay sonra ödemesini yapmak zorunda. Bu da aktif-pasif uyumsuzluğunu ortadan kaldırıyor. Bankaların zaten kredi kartı düzenlemesi konusuna hep bir ağızdan karşı çıkmalarına rağmen; 12 hatta zaman zaman 24 ay vadeye kadar çıkan taksitli kredi kartları konusunda ayrı ayrı düşünmeleri de buradan kaynaklanıyor. Pasif yapısı yani özkaynağı güçlü bankalar, genelde uzun vadeli kredi kartı taksitlendirmesine gidebiliyor. Ancak pasif yapısı daha zayıf bankalar, az önce anlattığımız uyumsuzluk sorunu yine ortaya çıkacağı için uzun vadeli taksitlendirme istemiyor.