14 Şubat 2018 Çarşamba

KULİS: BANKAZEDELERDEN CLINTON VE BLAIR'E MEKTUP


Cahit UYANIK

Türkiye, Gümrük Birliğine girdi girmesine ama şimdilerde yeni oluşacak hükümetin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlardan birisi de bankazedeler...

Yani TYT, Marbank ve Impexbank'ta 150 milyonun üzerinde parası bulunan, ancak mevduat sigorta kapsamına alınmayan mudiler. Yaklaşık 5 trilyonluk bir yekûn tutan kendi paralarını alabilmek için başlarını vurmadıkları taş bırakmayan bankazedeler, şimdilerde Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulundan çıkacak kararı bekliyorlar. Buradan olumsuz bir sonuç çıkması durumunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gitmeyi deneyecekler. 

13 Şubat 2018 Salı

EKONOMİ HİKAYELERİ: EKONOMİYİ CANLANDIRMADA 'CAN SUYU'NUN ÖNEMİ...



Mevsim yaz, aylardan Ağustos... 
Fransız Rivierası kıyısında küçük bir kasabadayız...
Yaz sezonu ancak yağmur yağıyor, yani kasaba bomboş...
Herkesin borcu var ve kredi ile yaşıyorlar...
Şans eseri otele zengin bir Rus geliyor ve resepsiyona 100 dolar bırakıp, odaya bakmaya çıkıyor.


Otel sahibi parayı hemen alıp, kasaba olan borcunu ödüyor...
Kasap, 100 doları hemen kaparak, toptancıya olan borcunu vermeye gidiyor...
Toptancı büyük bir sevinçle parayı alıp, kriz nedeniyle kredili hizmet veren, son defa birlikte olduğu kadına götürüyor... 
Kadın parayı alıp, aynı otele giderek oraya olan borcunu ödüyor...


Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor ve odayı beğenmediğini söyleyip 100 dolarını geri alarak kasabayı terk ediyor.
Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor...

Ancak... 
Bütün kasaba borçlarını ödüyor ve ekonomide bu küçük miktarlı can suyu sayesinde yaprak kıpırdamaya başlıyor...

(Anonim)


10 Şubat 2018 Cumartesi

30 YIL ÖNCESİNDEN BİR HABER: KUVEYT TÜRK EVKAF FİNANS KURUMU VE ÜNLÜ KURUCU ORTAKLARI


Cahit UYANIK

Türk ve Kuveyt sermayesi ile oluşturulan ve İslami bankacılık kurallarına göre çalışacak Kuveyt Türk Evkaf Finans Kurumu A.Ş.'nin kuruluşu tamamlandı. 

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre "faizsiz bankacılık" alanında faaliyet gösterecek ve faiz yerine "gelir payı" ödeyecek "özel finans kurumu"nun kurucu ortakları arasında Devlet Bakanı Kazım Oksay, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Ali Coşkun ve ünlü işadamlarının yanı sıra bazı vakıflar bulunuyor.

9 Şubat 2018 Cuma

MB'NİN FAİZ DÜŞÜRMESİ, BANKACILIK FAİZ ORANLARINI ORTALAMA 3 AYDA ETKİLİYOR



Cahit UYANIK  

Bir faiz tartışmasıdır gidiyor... Çoğu işkembeden sıkılan düşünceler yumağı şeklindeki değerlendirmeler ve yersiz yorumlar, vatandaşın kafasını karıştırıyor. Bir de işin içine piyasanın kurtları girdi mi, yandı gülüm keten helva... 

2 bin dolarlık takım elbiseli, saçı briyantinli yorumcuların her söylediğine kırk kere düşünüp inanmak lazım... Hemen hemen hepsi şahsi yatırımları veya müşterisi olan şirketlerin portföylerine göre konuşuyor. Bugünlerde yatırımcı olmak; kendi küçük veya büyük yatırımlarını yönlendirmek demek, verilere dayalı karar almayı gerektiriyor. 

Söz gelimi Merkez Bankası faiz indirse ne olur? Ekonomi hemen toparlanır mı? Faizler hemen düşer mi? Eh tabii herkesin faizi kendine göre... Kim faiz gelirini hesaplarken, kimisi de faiz giderini düşünüyor. Mevduat faizleri, kredi faizleri, tüketici kredileri ne olur? Düşer mi, direnir mi? Her kafadan bir ses çıkıyor. 

8 Şubat 2018 Perşembe

EKONOMİ VE FİNANS GAZETELERİ NEDEN SOMON RENGİ KAĞIDA BASILDI?


Cahit UYANIK


Financial Times (FT) kurulduktan 5 yıl sonra 1893 yılında; rakibi Financial News adlı gazeteden ayırt edilebilmek için somon rengi kağıda basılmaya başlandı. 

7 Şubat 2018 Çarşamba

EKONOMİ FIKRALARI: OFLU BAKKAL'IN İNCE ZEKASI...



Saf bir kalpazan çetesi şaşırıp 18 dolar basmış. 

Akılları sonradan başlarına gelmiş. 

"Ne yapalım?" diye düşünürken biri: "Doğu Karadeniz insanı çok saftır. Orada kolayca 18 dolarları elimizden çıkarırız" demiş.

5 Şubat 2018 Pazartesi

NİJERYALI DOLANDIRICILARA DİKKAT...


Cahit UYANIK

Bugünlerde size Nijerya'dan bir mektup gelirse çok dikkatli okuyun. Hele hele mektupta size, Nijerya'dan yurt dışına çıkarılacak bir para konusunda yardım etmeniz karşılığında yüklü bir komisyon teklif ediliyorsa, hiç ama hiç dikkate almayın. Çünkü bu konuda iş adamlarının ABD'de uğradıkları zarar 5 milyar doları geçti. Olay basitçe şöyle:

Nijerya'daki bazı dolandırıcılık çeteleri, oradan buradan edindikleri şirket adreslerine mektuplar gönderiyorlar. Mektupta, Nijerya'daki bazı olaylar sonucunda üst gelir grubuna sahip insanların mal ve paralarını devletten kaçırmak zorunda kaldıkları, bu malların sanki ticaret yapılırmış gibi yurt dışına çıkarılabileceği ifade ediliyor. Ve iş adamına bu işleme aracılık yapması karşılığında önemli bir komisyon teklif ediliyor.

2 Şubat 2018 Cuma

NÜFUS 3,3 MİLYON KİŞİ AZALDI, MİLLİ GELİR 1 GÜNDE 308 DOLAR ARTTI

Cahit UYANIK

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2007 yılı sonu itibariyle Türkiye'nin nüfusunu 70 milyon 586 bin 256 kişi olarak açıklamasıyla kişi başına düşen milli gelir rakamı bir anda 308 dolar arttı. Devlet Planlama Teşkilatı, 2007 yılı nüfusunun 73 milyon 875 kişiye ulaştığını tahmin ederek kişi başına gelirin 6.625 dolar olacağını öngörmüştü. DPT'nin hesaplamalarına esas kabul ettiği nüfus ile TÜİK'in adrese dayalı kayıt sistemi ile belirlediği nüfus arasında 3 milyon 289 bin kişilik fark oluşunca, kişi başına gelir de 6.625 dolardan 6.933 dolara çıktı.
DPT, 2007 yılı GSYİH'nin 489,4 milyar dolar olacağını tahmin ediyor. TÜİK ise halen Avrupa Birliği Hesap Sistemi'ne uyumlu yeni milli gelir hesaplamalarını sürdürüyor. Bu konudaki çalışmaların şubat veya mart ayında bitirilerek, yeni milli gelir rakamlarının açıklanması bekleniyor. Yeni hesap sisteminin de milli geliri yüzde 20 oranında artıracağı öngörüldüğünde, kişi başına gelirin 8 bin doları geçmesi bekleniyor.  

30 Ocak 2018 Salı

DÜNYADA DAHA SIK KULLANILMAYA BAŞLANAN BİR SİLAH: EKONOMİK YAPTIRIMLAR


Cahit UYANIK

1990’lı yıllarda orta yaşlarını sürenler, Türkiye’nin Güneydoğusunda şehirler arası yolların kenarlarına terkedilmiş binlerce kamyonun fotoğraf ve tv görüntülerini çok iyi hatırlar. Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak’ın 2 Ağustos 1990’da Kuveyt’i işgali sonrasında Birleşmiş Milletler’in (BM) 13 yıl boyunca uyguladığı ekonomik yaptırımlardı bu görüntülerin sebebi…

Ekonomik yaptırımlar, Irak’ın o dönemdeki en büyük dış ticaret ortaklarından biri olan Türkiye’yi adeta şoka sokmuştu. Daha sonra yapılan hesaplamalar, Irak’a ekonomik yaptırımlardan Türkiye’nin kaybının 100 milyar doları (İhracat, turizm, müteahhitlik, petrol ticareti, taşımacılık kayıpları sebebiyle) geçtiğini ortaya koydu.  Öyle ki BM’nin Irak’a uyguladığı ekonomik ambargo; Türkiye’nin 1994, 1998, 1999 ve 2001 yılında yaşadığı büyüklü-küçüklü ekonomik krizlerin sebeplerinden biri olarak gösterildi. BM, ambargo sırasında gıda ve insani ihtiyaçlarını karşılamak için Irak’ın sınırlı şekilde petrol satışına izin vermişti. Türkiye, bu satış gelirinin bir kısmıyla ambargodan zarar görenlere tazminat ödemeyi kararlaştıran BM’ye başvurdu. Ama 2001 yılında Türkiye’ye ödenmesi kabul edilen rakam 1.800 (bin sekiz yüz) dolardı! Bu komik rakam daha sonra arttı mı bilmiyorum ama, BM Saddam yönetimini cezalandırmak istemiş, ancak cemeresini Türk vatandaşları da çekmişti.

Küreselleşmenin iyice güç kazanmasıyla günümüzde ekonomik yaptırımlar, ambargoların ‘en hızlı ve can yakmaya yönelik silahı’ olarak giderek daha fazla kullanılmaya başlandı. Bu noktada ambargo ve ekonomik yaptırımların yakın tarihine bakmakta fayda var. Soğuk Savaş döneminde bloklar arası ilişkiler zaten çok kısıtlıydı. Ambargo ve ekonomik yaptırımlar, ancak blok içi ülkelerin birbirini cezalandırmak veya kendi dediğini yaptırmak için nadiren kullandığı bir yöntemdi. Ambargolar bazen Üçüncü Dünya ülkelerine de yöneliyordu.

23 Ocak 2018 Salı

YUNANİSTAN'LA DOSTLUK KÖPRÜSÜ KURDUK...


Cahit UYANIK

ATİNA - Türkiye ile Yunanistan arasında yakın dönemde ivme kazanan dostluk ve işbirliği iklimine bir katkı da ticari arayışlarla geldi. Milli düzeyde katılım sağlanan Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Fuarı dün Yunanistan'ın başkenti Atina'da açıldı. 

Açılış törenine katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tanrıkulu, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin bölgesel bir istikrar unsuru olma özelliğini koruduğunu belirterek, "Komşularımız ve müttefik ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek üzere somut adımlar atıyoruz. Bu fuar, Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluk ve işbirliği ortamına büyük katkı yapacaktır" dedi. Tanrıkulu fuara tekstil, otomotiv ve otomotiv yan sanayisi ile makine sektörlerinden firmaların geniş katılımının bunun önemli bir göstergesi olduğunu söyledi.

20 Ocak 2018 Cumartesi

HAZİNE'NİN YAYINLADIĞI İLK KAMU BORÇ YÖNETİMİ RAPORU... BORÇLUNUN GÖZÜNDEN BORÇ SORUNUMUZ


Cahit UYANIK

Türkiye'de kamu borç stoku artık günlük yaşamımızı etkiler hale gelince, konuyla ilgili teknik kavramlar da gündelik sohbetlere kadar girdi. Mesela, gazetelerin küçük ilanlarının bile satır satır okunduğu emekli kahvehanelerinde 4 veya 5'inci bardak çaydan sonraki favori tartışma konusu faiz dışı fazlanın düzeyi... Çünkü faiz dışı fazlanın bir bölümünden feragat edilip emekli maaşlarının artırılma ihtimali herkesçe tartışılabiliyor. Ya da, sayıları resmi ağızlar tarafından 2 milyon kişi civarında telaffuz edilen Hazine kağıdı yatırımcıları, reel faizin nelere bağlı olduğunu, basit de olsa reel faizin nasıl hesaplandığını, enflasyon datasının artık bakkal-süpermarket alışverişinin ötesinde etkileri olduğunu çok iyi biliyor.


Böylesi bir ortamda Hazine Müsteşarlığı ilk kez, kamu borçlarının son durumu, borçların nasıl yönetildiği, faiz dışı fazlanın nasıl hesaplandığı gibi bir çok sorunun cevabını içinde barındıran 'Kamu Borç Yönetimi Raporu'nu yayımladı. Hazine bu raporu, Nisan-2002'de çıkartılan Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 14'üncü maddesi hükmü gereği çıkarttı. Bu rapor artık 3 ayda bir yenilenecek. Kamuoyu borçlardaki ve aynı zamanda Hazine'nin alacaklarındaki iyiye veya kötüye doğru gidişi kendi gözleriyle görme imkanı bulabilecek.

18 Ocak 2018 Perşembe

EĞİTİM SÜRESİNDE İLLER ARASINDA UÇURUM VAR, UÇURUM GELECEKTE DE KAPANMAYACAK


Eğitim düzeyinin mevcut durumunun yanı sıra, gelecekte nasıl bir manzara arz edeceğine yönelik olarak ilk kez yapılan ve Sosyal Politikalar Platformunca yayınlanan bir araştırmaya göre; Türkiye’deki 81 ilde mevcut ve (gelecekte) beklenen eğitim süreleri arasında “uçurum” olarak tanımlanabilecek büyük farklılıklar var.

Sekretaryası TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TOBB ETÜ-SPM) tarafından yürütülen, Sosyal Politikalar Platformu üyeleri Prof. Dr. Ensar YEŞİLYURT ile Prof. Dr. Oğuz KARADENİZ’in de aralarında bulunduğu 5 Pamukkale Üniversiteli akademisyen tarafından yapılan araştırma, Türkiye’de ortalama ve beklenen okullaşma yılı göstergelerinin il düzeyinde hesaplandığı ilk çalışma. Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Ferda Esin GÜLEL, Atalay ÇAĞLAR ve Sinem Güler Kangallı UYAR’ın da katkıda bulunduğu araştırmanın sonuçlarına göre; Başkent Ankara’da 2013 yılı itibarıyla artık eğitim çağı dışına çıkmış, 25 yaşından büyük nüfusun üniversite öncesi eğitimde geçirdiği süre  7,59 yıl… ‘Ortalama okullaşma yılı’ olarak bilinen ve Ankara’nın ilk sırada bulunduğu bu göstergede; Ağrı ise 4,01 yıl ile 80’inci sırada bulunuyor.

Bu uçurumun gelecekte ne ölçüde kapanacağına yönelik olarak yapılan değerlendirmede ise; Ankara’da eğitim çağında bulunan 25 yaş altı nüfusun üniversite öncesi eğitimde geçirmesi beklenen süre 11,78 yıl olarak hesaplandı. ‘Beklenen okullaşma yılı’ olarak anılan bu gösterge  Ağrı için hesaplanan değer 8,98 yılda kalıyor… Bir başka deyişle 81 il arasında beklenen okullaşma yılı sıralamasında en sonda bulunan Ağrı’nın, Ankara’nın 2013 yılı ortalama okullaşma yılına ulaşması için bile yıllara ihtiyaç var. 

13 Ocak 2018 Cumartesi

MAHKEMELERİMİZ VE YABANCI SERMAYE


Cahit UYANIK

Elimde İstanbul Sanayi Odasının (İSO) yaptırdığı bir araştırma var: Uluslararası Doğrudan Yatırımlar ve Türkiye. Türkiye'nin önde gelen şirketleri ve onlarca yıldır Türkiye'deki yatırımlarını sabırla ve inatla koruyan bazı yabancı firmaların desteği ile hazırlanan raporun ilk tespiti şu: Yabancı sermayenin bir ülkeye gelmesi için ön koşul, hukuki güvenliktir. Peki bu ne demek? Raporu yazanlar, meramlarını açıkça ifade etmişler:

"Bir ticari alacağın tahsil edilemediği, adaletin çok yavaş işlediği, kanunların ve alınan mahkeme kararlarının etkin bir şekilde uygulanamadığı, kişilerin eylem ve işlemlerinden hakkaniyete uygun bir şekilde hukuken sorumlu tutulamadığı, doğal hakim ilkesinin ve evrensel hakların ihlal edildiği, uluslararası standartlara uygun olmayan kuralların işlediği, kanunların sık sık değiştiği ve geriye yürür kanunların çıkarıldığı bir ülkenin hukuk devleti olduğunu iddia edebilmek ne kadar zor ise o ülkenin uluslararası sermaye açısından bir cazibe merkezi olması da o derece zordur."

12 Ocak 2018 Cuma

İLLER BANKASI ÖZELLEŞTİRİLECEK, DENİZBANK'I ALAN DEXIA TALİP OLACAK


Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, yakın zamanda Hazine'ye devredilecek olan İller Bankası'na, Denizbank'ı alarak Türkiye piyasasına giren Dexia'nın talip olacağını ileri sürdü.


Cahit UYANIK

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, hükümetin yeniden yapılandırma yasa tasarısını Meclis'e sevk ettiği İller Bankası ile ilgili rapor hazırladı. Oda, İller Bankasının Hazine'ye devredilmesinin öngörüldüğünü ve bankaya borçlu belediyelerin genel vergi gelirlerini teminat göstererek borçlanma uygulamasına devam edileceğini belirterek, "Bu şekilde banka cazip hale getirilmiş olacak. Bankanın yabancılara satışının kısa zamanda gündeme gelmesini bekliyoruz. Bu süreçte; Denizbank'ı alarak Türkiye piyasasına giren, yerel yönetim bankacılığında uzman Dexia'nın, bu cazip alanda faaliyet göstereceğini düşünüyoruz" görüşü savunuldu.

10 Ocak 2018 Çarşamba

BİTMEYEN ŞARKI: TARIMDA AB İLE REKABETE NE KADAR HAZIRIZ?

Cahit UYANIK

Türkiye, geçen Haziran ayında tarım alanında önemli bir reform yaptı. Buğday fiyatları ilk kez dünya fiyatları ile ilişkilendirildi. 2000 yılı buğday destekleme alımları tespit edilirken ilk kez popülizme dayalı oy kaygıları ile değil, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Chicago ve Kansas borsalarında oluşan fiyatlar dikkate alınarak hareket edildi. Böylece Türkiye nüfusunun yüzde 45'ini oluşturan, ulusal gelirin yüzde 14'ünü üreten ve ihracatın doğrudan doğruya yüzde 11'ini karşılayan, şu veya bu şekilde buğday üreten çiftçiler, dünya ölçeğinde rekabet kantarına çıkmış oldular. İlk bakışta insana sadece fiyata dayalı gibi gelen bu reform, aslında ekonomiyi dönüştürecek büyük aksiyon planının birinci aşaması. Birazdan bu reformun ayrıntıları hakkında bilgi vereceğim. Ama söz konusu reformların büyük bir kararlılık ve hızla yaşama geçirilmesinin zaruri olduğunu şimdiden söylemeliyim. Neden mi?

5 Ocak 2018 Cuma

KULİS: İLK AĞIZDAN BANKNOT BASMA VE SAHTE PARAYLA MÜCADELENİN SIRLARI


Cahit UYANIK

Sonunda 7 sıfırlı parayı da gördük. Merkez Bankası, yeni 10 milyon liralık banknotu bir basın toplantısı ile tanıttı. Paranın özellikleri ve yetkililerin en güncel sözlerini gazete sayfalarında okudunuz.

Merkez Bankası uzmanları, normal zamanlarda para hazırlama ve baskı teknikleri üzerine konuşmayı pek sevmezler. Belki de bu konulara bir tür "meslek sırrı" gözüyle bakıldığı için ketumiyet içinde davranırlar. 10 milyon liralık banknotun tanıtıldığı basın toplantısında bu geleneğin dışına çıkıldı. Para basma ve sahtecilik konusunda oldukça ilginç bilgiler edindik. Gazetelerde pek yer almayan bu bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.