Cahit UYANIK
Türkiye'nin önümüzdeki 6 ayına şöyle bir göz atalım. Haziran'da AB'nin Sevilla Zirvesi var. Gündem, AB'nin yeni genişleme dalgasında alınan mesafe olacak. Sürpriz konu ise AB'ye yönelik olarak gittikçe yoğunlaşan insan kaçakçılığı. Bu noktada Türkiye'ye bazı baskılar gelebilir. Türkiye'nin şimdiden gardını alıp "Ne yardım ediyorsunuz da, ne istiyorsunuz?" demeyi kafasına koyması gerek.
Avrupa yıllardır akılcı bir göçmen politikası izlemek yerine, her slogan atanı özgürlük savaşçısı sanıp sınırlarına kabul etmenin diyetini ödemeye başladı. Bu diyet, bize fatura edilmemeli. Aynı günlerde Kıbrıs Sorunu için biçilen vadenin son günleri dolacak. Dünyanın büyük patronları tarafların toprak paylaşımı, egemenlik hakları gibi temel konularda uzlaşmasını bekliyor.
Temmuz'da IMF ve Dünya Bankası başkanlarının yanı sıra belli başlı çok uluslu şirketlerin en üst düzey yöneticilerinin katılacağı Yatırımcı Konseyi toplanacak. O zamana kadar Yabancı Sermaye Kanununun çıkması gerek. Türkiye'nin önümüzdeki 2 yılda daha kritik hale gelecek olan dış kaynak girişini sağlam yollara bağlama arayışında ilk büyük adımını dikkatli atması zorunlu. Temmuz'da Meclis'in kapalı olması siyasi tansiyonu düşüreceği için, ülkede göreceli bir huzur ve sükun ortamı yaratılmalı.