29 Temmuz 2024 Pazartesi

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / BÜTÇE SORUNSALININ ÇÖZÜMÜ

Cahit UYANIK 

Bu hafta 2002 Yılı Bütçe Tasarısının Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu süreci sona erecek. Bütçenin bundan sonraki aşamaları resmi süreçler. Çünkü Meclis Genel Kurulunda ödenek artırıcı önerge verilemiyor.

Bütçe devletin izleyeceği ekonomik politikaların en önemli belgelerinden birisi. Bu çerçevede 2002 yılına baktığımızda devletin önümüzdeki yıl küçülmeye başlayacağını söyleyebiliriz. Ama bu küçülme geçen yılki hormonlu büyüme sürecinden sonra yaşanacağı için, ekonomi üzerinde pek olumlu etki yapacak gibi görünmüyor. Nasıl mı?

Maliye Bakanlığının resmi verilerine göre sabit fiyatlarla 1991 yılında 100 birim vergi toplayan devlet, 1996'da bunu 151'e, 2000 yılında ise 237,7'ye çıkarmış. Yani anlayacağınız son 10 yılda devlet, vergi geliri kapasitesini neredeyse 2,5 kat artırmış. Vergi odememekle eleştirilen toplum, son 10 yılda kamu mali sistemini elinden geldiğince finanse etmiş. Sonuçta 'vergi yükü' olarak adlandırılan vergi gelirlerinin GSMH'ye oranı yüzde 21'e çıkmış. Bu rakam Maliye'nin ilan ettiği 1968-2000 arasındaki 32 yıllık dönemin en yüksek noktası.

Son 5 yılda vergi yükü yüzde 15'in altına düşmediği gibi ilk kez de yüzde 21'e yükselmiş. Bu rakamın anlamı şu: Devlet ülke ekonomisinin ürettiği her 100 liralık değerin 21 lirasına el koyuyor. Sonuçta Türk toplumu vergi ödüyor ancak problem bu vergilerin nasıl harcandığında...

Bu noktada bütçe giderlerini GSMH'ye oranlamamız gerekli. 1996 yılında bu oran yüzde 26,4 iken 1997'de 27,4'e yükselmiş. Artış eğilimi durmamış ve 1998'de yüzde 29,2'ye, 1999'da yüzde 35,9'a ve 2000 yılında da yüzde 37,1'e zıplamış. Artış eğrisinin son nefeslendiği nokta ise yüzde 42,2 ile 2001 yılı görünüyor. Bu basit tablo bile gözler önüne seriyor ki devlet giderlerinin milli gelir içindeki payı son 5 yılda 15,8 puan artmış ve neredeyse yüzde 50 sınırına dayanmış. 

Yani 1999 yılından bu yana izlediği ekonomik program, Türkiye'de devleti küçülteceğine büyütmüş. Bu tablo Türkiye'deki vergi yükünün neden yüzde 15'lerden yüzde 21'e çıktığını açıklıyor olmalı. 2001 yılı bütçesinin kamu harcamaları için bir zirve olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü 2002 Bütçesi giderlerinin toplamının GSMH'ye oranı yüzde 35'e inecek. Yani Türkiye yeniden 1999 yılındaki koşulları yakalamaya çalışacak.

Bu noktada bütçe sorunsalını çözmek için çok derin düşünmeye ve Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Türkiye'nin yapması gereken şey basit: Bütçeyi açık, şeffaf, her ayrıntısı denetlenebilir hale getirmek. Bütçe harcamalarını vatandaşların ve sivil toplum kuruluşlarının gözetiminde açmak. Türkiye'nin acilen bütçe gelirleri ve bütçe harcamaları arasındaki rakamsal dengeleri kurması kadar bütçenin işleyişini de değiştirmesi gerekiyor.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  12 Kasım 2001 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder