23 Temmuz 2024 Salı

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / 750 BİN YABANCI IRGATIN MANASI

Cahit UYANIK 

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye'de 750 bin yabancı kaçak işçi çalıştığını açıkladı. Büyük bir gürültü patırtıyla seyreden ülke gündemi içinde bu önemli haber yeterince tartışılmadı. Almanya'da yaşayan (çalışan değil) Türk vatandaşlarının sayısının 2 milyonun biraz üzerinde olduğunu hatırlarsak, Türkiye'deki yabancı kaçak işçiliğin ulaştığı boyutlar daha iyi anlaşılır. 

Türkiye'deki şehirlerde işsiz dolaşan yüzbinlerce ve şehre göç edip kendisine daha parlak bir gelecek sağlamak hayaliyle yanıp tutuşan milyonlarca insan varken, bu tablo nasıl ortaya çıktı? Rumen, Bulgar, Gürcü, Rus, Filipinli, Azeri 'ırgatlar' nasıl sistemin içine sızabildi?

Bu sorunun cevabı çok basit: Yüksek işçilik maliyetleri... Türkiye'de asgari ücret 160-170 dolar düzeyinde ama defter üzerinde bir işçinin işverene maliyeti 300 doları geçiyor. SSK işveren payı, işçi payı, diğer kesintiler, yıllık izin, kıdem tazminatı yükü gibi unsurlar asgari ücretin ikiyle çarpılmasına neden oluyor.

İşvereni zorlayan tek unsur bu değil. Yüksek enerji fiyatları, sadece yakalayabildiğinden vergi almayı maharet sayan vergi sistemimiz, yüksek nakliye masrafları ve yüksek kiralar gibi unsurları da maliyet hesaplarına eklemek gerekiyor. 

Hal böyle olunca kendi ülkesinde 50-60 dolara talim eden yabancı ırgata 150 dolar maaş vermek işvereni bir nebze olsun rahatlatıyor. Zaten meşakkatli bir hayata alışkın yabancı kaçak işçiler, iş barışına da tehdit oluşturmuyor.

Önümüzdeki aylarda yabancı kaçak işçilik problemini daha bolca tartışacağız. Çünkü uygulanan Enflasyonla Mücadele Programının doğal etkisiyle Türkiye'nin dış piyasalardaki rekabet gücü iyice azalmaya başlayacak. Dış pazarını korumak isteyen imalatçı-ihracatçılar, içerideki maliyet kalemlerinden tasarrufa yüklenecekler. Burada ilk el atılacak konu elbette işçilik olacak.

Bunun içindir ki İSO gibi çok ciddi bir kuruluş üyelerinin içine düştüğü açmazı bağıra çağıra dile getiriyor. İSO'nun demek istediği şu: "Önümüzdeki dönemde işçi çıkarmam gerekirse, bizimkileri değil yabancı kaçak işçileri göndermek isterim. Ama işçilik maliyetlerini düşürmek için devletin bize yardımcı olması lazım. Yoksa bu 750 bin rakamı azalmaz, artar."

Türkiye 1960'lı yıllarda Almanya'ya davullu zurnalı törenlerle işçi göndermişti. İşçilerimiz Almanların yapmak istemediği çok ağır işlerde ömür tükettiler. Ama haklarını sonuna kadar aldılar. Şimdi Türkiye benzer bir süreç yaşıyor. Ama birkaç farkla... Yabancı işçiler ucuz oldukları için tercih ediliyorlar ve zaten düzensiz bir görünüm arz eden işgücü piyasasını iyice içinden çıkılmaz hale getirmeye adaylar... 

Mizah dergilerinin en gözde malzemesi 'Ne iş olsa yaparım abi' tipinden vasıfsız Türk işçileri pek yakında 'Yaparım bir iş ne olsa komşi' diyen yabancı rakipleriyle rekabet etmek zorunda kalacaklar. Enflasyonla Mücadele Programını takiben 'İşsizlikle Mücadele Programı' hazırlamak istemeyen yetkililerin dikkate sunulur.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  20 Mart 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder