Cahit UYANIK
Türkiye'de bankacılık sektörünün kökenleri çok eski zamanlara kadar uzanıyor. Bankacılıktaki ilk adımlar, 19. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı İmparatorluğunda Sanayi Devrimini yakalamak için başlatılan ekonomide modernleşme çabaları nedeniyle atıldı. Amaç, neredeyse tamamı mala dayalı biçimde dönen ekonomiye bir finans penceresi açmaktı. Ekonomi, ķatıksız biçimde bir 'tarım ekonomisi' olunca, bu kesimin finansmanı ön plana çıktı. Ziraat Bankası, bu ihtiyaçtan yola çıkılarak devlet tarafından kurulup geliştirildi. Bu banka hala yaşamını sürdürüyor.
Cumhuriyetin kurulmasından sonra bankacılık sektöründe devletin öncülüğü devam etti. Sümerbank, tarıma dayalı ekonominin sanayileşmesini sağlama misyonunu üstlendi. Ziraat Bankası doğrudan doğruya tarım sektörünü fonlarken, Sümerbank ise kurduğu fabrikalarla pamuğun işlenerek ipliğe ve konfeksiyona dönüştürülmesini sağlıyordu. Devlet, Osmanlı İmparatorluğu döneminde tarlalarda toplanıp yurt dışına satılan pamuğun, yabancı ülkelerde işlenerek onlarca kat fiyatla ithal edilmesini engellemek istiyordu. Ayrıca Türk ekonomisinin uluslararası ticarette karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu tarım sektörünü, sanayi ile ilişkilendirme yolundaki adımlar bu iki banka sayesinde atıldı.