O ZAMAN MGK NEREDEYDİ?
Cahit UYANIK
Günlerdir Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) rolü ve fonksiyonu üzerinde bir tartışmadır gidiyor. Ama çoğunun içi boş. Tartışma Öztürkçe deyimiyle takımerki'nin kayıkçı kavgası boyutunu aşamıyor. Bir an durup düşünelim: 2003 yılının 16 Haziran günü itibarıyla yani bugün ülkemizi en fazla tehdit eden şey ne? Yunanistan mı? Geçiniz. AB mi? Geçiniz. PKK-KADEK mi? Geçiniz. Anadilde yayın mı? Geçiniz. Bize küsüp cezalandırmayı kafasına koyan ABD mi? Geçiniz. SARS mı? Geçiniz. Peki bütün bunların hiç birisi önemli bir tehdit değilse, neden hiç rahat değiliz? Nedeni herkes biliyor ve Halkın Öncelikli Sorunları Anketlerinde de görülüyor.
Türkiye'nin önündeki en büyük iç ve dış tehdit, bozuk ekonomik yapılanma ile onun eşlik ettiği yolsuzluk, talan ve israftır. Elbette bunun sonucunda oluşan yüksek enflasyon, büyük iç ve dış borç stoku, giderek artan işsizlik bu tehditi her gün yakından hissetmemizi sağlıyor. Belki bu tehditten daha büyük olan tehdit ise kötü ekonomik yapı ve yolsuzluklarla mücadele etmeye yönelik olarak kendi iç dinamiklerimizle bir şey yapmamamızdır. IMF ve Dünya Bankasından bir şey beklememizdir.