EV HAPSİNDEN NASIL KURTULURUZ?
Cahit UYANIK
Cahit UYANIK
Tüm Türkiye, dün yine eve hapsoldu. "De facto" bir nüfus sayımı yapıldı. Bu sayım, uygulanacak ekonometrik modellerle 2001-2010 yılları arasındaki nüfus artış tahminlerine temel oluşturması açısından çok önemli. Bir dahaki nüfus sayımı, yasa gereği sonu sıfırla biten 2010 yılında yapılacak. Türkiye'nin yaptığı 14'üncü nüfus sayımı birçok açıdan ülkenin geleceğini yakından ilgilendiriyor.
Nüfus sayımına yöneltilen eleştirileri anlayışla karşılamak gerek. Ancak bu eleştirilerin çoğu duygusal. Batılı ülkelerde nüfus sayımları nüfus anketleri ve benzeri yöntemlerle yapılıyor. İnsanlar evlere kapatılmıyor. Ancak bu ülkelerde kayıt alışkanlığı çok gelişkin. Nüfus hareketleri kolayca izlenebiliyor. Ülke dışına göç ve yurt içi göç yok denecek kadar az. Oysa Türkiye'de kayıt alışkanlığı zayıf. Eğitim düzeyine bağlı olarak, nüfus kaydı yapıldığını bile bilmeyen vatandaşlar var. Askerlik ve vergi gibi vatandaşlık görevlerinden kaçınmak için kendini gizleme alışkanlığı hala kırılamamış. Uzmanların tahminlerine göre Türkiye'de yaklaşık 1 milyon kişinin nüfus kaydı yok. Bu, sırf ücra dağ köyleri için geçerli değil. Kentlerin kıyısındaki gecekondu mahallelerinde de nüfus kağıdı olmayan binlerce çocuk yaşıyor. Nüfus sayımı işte bu insanlara nüfus kağıdı verilmesi açısından da önem taşıyor.