23 Nisan 2015 Perşembe

ÇOCUK GÖZLERİNDEKİ UMUT

Cahit UYANIK

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayacağız. Gözler, ne yazık ki çocuklardan fazla Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit'te olacak. Bakalım nasıl el sıkışacaklar? Birbirlerine iltifat cümleleri sarf edecekler mi? Foto muhabirleri, bu iki siyasi figürün birbirine sert ve keskin bakışlarını yakalamak için seferber olacaklar. Olay, bu kadarla da bitmeyecek. Salı sabahı da ülkenİn tansiyonu yeniden çıkma belirtileri gösterecek. 2 ayı geçen bir süreden sonra, Milli Güvenlik Kurulunda bir hesap ortaya saçıp dökülecek. Birbirleriyle pek geçinemeyen iki ismin tetikledikleri ekonomik krizin faturası, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş tarafından ortaya konulacak. Onlar bu brifingi dinleyip Perşembe gününü beklemeye koyulacaklar.  Ne için mi? Haftalık olağan "bakışma" için...Dua edelim, Salı günkü toplantı yeni bir restleşmeye sahne olmasın.
Benim bir vatandaş olarak Sayın Sezer ve Sayın Ecevit'ten bir ricam var. Bu sabah, şeref tribününün önünden akıp giden binlerce çocuğun gözlerinin içine iyice bakın. Bu çocukların ailelerinin geçim düzeylerinin son 2 ayda yüzde 60, hatta yüzde 80 küçüldüğünü düşünün. Bunlar arasında 250-300 milyon maaşa talim eden öğretmen çocukları, 200 milyona sokakları koruyan polis bebeleri, kepenk indirmiş esnaf çocukları, asgari ücretle medar-i maişet motorunu yürütmeye çalışan işçi çocuklarını hemen seçeceksiniz. Bu çocuklar ki, başkentin göbeğinde eğitim almalarına rağmen bilgisayarı televizyon ekranlarından tanıyorlar. Oysa tam üye adayı olduğumuz Avrupa Birliğinde bu yıl sonu itibarıyla bilgisayarsız ve internetsiz okul kalmayacak.

Törende bir ara gözleriniz ufka dalsın. Anadolu'nun dört bir yanına yayılmış böylesi 12-13 milyon çocuk olduğunu düşünün. Kimisi hayatında bilgisayar sözcüğünü bile duymamış, Bırakın bilgisayarı ana-babası çanta, defter, kalem, silgi, sulu boya, kuru boya, pastel boya, önlük, çizme, ayakkabı, eşofman, spor ayakkabısı alamadığı için okul yüzü görmemiş çocuklar bulunduğunu hatırlayın. Biriniz gençlik yıllarınızda Anadolu kasabalarındaki yargıçlık yıllarında, diğeriniz genç bir siyasetçi iken adım adım dolaştığınız köylerdeki umut dolu çocuk gözlerini aklınıza getirin. Bu gözler hâlâ var ve sizi bekliyor. Gözlerinin içinde umut ışıltıları yerine, bilgisayar ekranındaki neşeli oyunların pırpır kahramanları uçuşsun istiyor çocuklar... Benden söylemesi...
(Bu yazı, Finansal Forum Gazetesinin 23 Nisan 2001 tarihli sayısında Başkentten Yansımalar köşesinde yayınlanmıştır.) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder