22 Kasım 2021 Pazartesi

OKUDUĞUM KİTAPLAR / BABİL'İN EN ZENGİN ADAMI / GEORGE S. CLASON

Cahit UYANIK

Türkçe'de ilk olarak "Babil'in Kervan Taciri" adıyla çevrilerek yayınlanan ve George S. Clason'ın kaleme aldığı kitap, ismi değiştirilerek bir süredir "Babil'in En Zengin Adamı" olarak okuyucularıyla buluşuyor.

Babil, günümüzden 4 bin yıl önce kurulmuş ve insanların refah içinde yaşadığı, şimdiki Irak sınırları içinde kalan bir şehir. Babil Kulesi veya Babil'in Asma Bahçelerini duymayan pek azdır.

"Babil'in En Zengin Adamı" kitabı, bundan 4 bin yıl önce de olsa insanların zengin olmalarının yolunun tasarruf edebilmekten geçtiğini anlatıyor. Daha doğrusu, bu öğüt Babil'in En Zengin Adamı tarafından, fakir kalmış çocukluk arkadaşlarına veriliyor. Arkad adlı bu zengin, kazançlarının yüzde 10'unu tasarruf etmeleri gerektiğini eski arkadaşlarına örneklerle anlatıyor. Yazar Clason, bu tavsiyeleri Babil'den çıkarılan kil tabletlerin okunması sonucu okuyucularına ulaştırıyor. 

21 Kasım 2021 Pazar

HAFTALIK EKONOMİ-POLİTİK GÜNDEM: İÇERİDE DÖVİZ KURU ARTIŞINA TEPKİLER, DIŞARIDA FED BAŞKANLIĞINA ATAMA İZLENECEK

Türkiye ekonomisi ve siyaseti 22-28 Kasım 2021 haftasına hayli gergin ve geçen haftanın yüksek tansiyonunun etkisi altında giriyor. Bu hafta özellikle siyaset ve iş dünyası kanatlarının, döviz kuru artışına vereceği tepkiler önem kazanacak. 

Bu hafta ayrıca 26 Kasım günü Kavala Davası duruşması yapılacak. Osman Kavala, son duruşmanın ardından, tepki olarak yeni duruşmalara katılmayacağını açıklamıştı. Kavala tahliye edilirse, 1.487 gün tutuklu kalmış olacak.

Dünya ekonomisinde bu hafta, 2022-2026 döneminde FED Başkanının kim olacağının belirlenmesi açısından da kritik önemde...

TAPER TANTRUM (AZALTMA ASABİYETİ): ALIMLAR 15'ER MİLYAR DOLARLIK DİLİMLERLE AZALACAK

Taper tantrum: Azaltma asabiyeti. Kasım 21 itibarıyla 15 milyar dolarla başlıyor. Yani FED tahvil alımı azaltımına başlıyor. 

Bu rakam 15-15 arta arta gidecek. 30-45-60... Haziran 22'de azaltma asabiyeti sıfırlanmış olacak. FED'in faiz artırımına Temmuz-22'de başlaması bekleniyor.

(Bu yazı 03 Kasım 2021 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)

20 Kasım 2021 Cumartesi

KÖKLERİ 1831'DE YAYINLANAN TAKVİM-İ VEKAYİ'YE KADAR GİDİYOR: RESMÎ GAZETE'NİN TARİHÇESİ

  

Genel Bilgi

Türkiye Cumhuriyeti Resmî Gazete’sinin içeriği ile yayımlanmasına ilişkin usul ve esaslar; 15/7/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 10 sayılı Resmî Gazete Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 22/11/2018 tarihli ve 358 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe konulan Resmî Gazete Hakkında Yönetmelikle belirlenmektedir.

Resmî Gazete İnternet Sitesi ücretsiz, abonelik şartı aramaksızın hizmet vermektedir.

Resmî Gazete ilk sayısının yayımlandığı 7/2/1921 tarihinden itibaren tüm sayılarına sitemizden erişilebilmektedir.

Resmî Gazete, hizmetin gerektirdiği haller haricinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yayımlanmamaktadır.

 

Tarihçe

Ülkemizde Devletin yayın organı olan ve birçok resmî işlemin geçerliliğinin bağlandığı Resmî Gazetenin kökeni, Sultan II. Mahmut döneminde Tarihçi Esat Efendi’nin yönetiminde 11/11/1831 tarihinden itibaren haftada bir yayımlanmaya başlanan “Takvim-i Vekayi” gazetesine dayanmaktadır.

KAĞIDA BASILAN RESMİ GAZETE OKUMANIN ADABI NASILDI?


Cahit UYANIK


Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın görevden af yazının yayınlanacağı iddiası sebebiyle...
Ortalık Resmi Gazete geyikleriyle dolu...
Resmi Gazete 2018 yılı sonundan bu yana kağıda basılmıyor.
Ulus'taki Resmi Gazete Matbaası da kapatıldı.
Resmi Gazete artık Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yayına hazırlanıp
Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğünce internet üzerinden yayınlanıyor.

AA Ekonomi Haberleri Servisinde
Stajyer muhabir olarak ilk başladığımda
1988 yılında
Muzaffer Gençdoğan ve Maruf Buzcugil'den 
Öğrendiğim ilk şey Resmi Gazete okuma adabıydı.
"Resmi Gazete alınır, ilk sayfasına kısa bir bakış attıktan sonra...
90 derece çevrilerek (ters yüz edilerek) en arka sayfasındaki İçindekiler listesine bakılır. Çünkü burası Resmi Gazete'nin özetidir"
Sonra sayfalara dalınır...
Devlet protokolü ve mevzuat hiyerarşisine göre sıralanan düzenlemeler...
Bir gazetecinin 'haber değeri' tanımlamasına göre tarumar olur.
Bakanlar Kurulu kararı önemsenmez de...
Küçük bir ihale ilanı seni manşete taşıyabilir çünkü...

18 Kasım 2021 Perşembe

FAİZCİLER, "FAİZE HARAM DİYENLERİ AVLAMAK İÇİN" NE YAPTI? VEYA KATILIM BANKACILIĞI NEDEN LONDRA'DA İCAT EDİLDİ?

FAİZE SELAM YOLA DEVAM

O ona faizci dedi

Faizci dedigi de...

Faiz oyle odenmez, siz boyle boyle bu kadar cok faiz odeyeceksiniz

Aciklamasi yapip nisbete girdi.

Faiz 0'ın uzerinde ise faizdir. Yani sen daha cok faizcisin ben daha az faizciyim diye birsey yoktur.

Faiz faizdir

Faizci faizcidir.

Islam düsünurleri

1400 yildir faizin alternatifini uretememistir. 

Dis macunu orucu bozar-bozmaz deyip 

Insanlari uykuya yatirmistir

Iktisata finansa pek kafa yormamistir.

BİR İNAT UĞRUNA... TÜRKİYE 1994 YILINDAKİ EKONOMİK KRİZE NASIL GİRDİ?

ÜNLÜ İKTİSATÇI PROF. DR. FATİH ÖZATAY, TANSU ÇİLLER'İN ÇIKARDIĞI 1994 EKONOMİK KRİZİNİ TWİTTER'DAN BÖYLE ANLATTI:

Marakeş'te  dünyaca tanınmış uzmanların olduğu uluslararası bir toplantıda anlatmıştım. 1994 krizimiz pek ilginç gelmemişti onlara. Zira krizleri inceleyen iktisat yazınında “sakın ola yapmayasınız” denilen hemen her şeyi yapmıştık.

Hazine’nin yüksek borçlanma faizlerini indirmek için mali disipline dayanan bir program uygulamak yerine, faizler suni biçimde düşürülmeye çalışılmıştı. Hazine naçar vaziyette yüksek bütçe açığını finanse etmeye çalışırken, borçlanma ihalelerini faiz yüksek diye iptal etmişti.

Yerine MB kaynakları kullanılmıştı. Hazinenin MB'den borçlanmasına yasal engel yoktu. Kur birkaç haftada 14 bin liradan 40 bin liraya sıçradı. MB döviz rezervlerini kısa sürede eritti. %85 düzeyindeki faizleri yüksek bulup borçlanmazken birkaç ay sonra %400 faizle borçlandı Hazine.

(17 Kasım 2021)

17 Kasım 2021 Çarşamba

DOLARIN BAŞIBOŞ BIRAKILMASI, JAPON YENİ, İTALYAN LİRETİ VE PİRUS ZAFERİ

"Acaba Japonya 114 yen olan dolar kurunu göstererek kendi ekonomisini değerlendiriyor mu? Acaba Japon ekonomisi yahu nasıl başarısız bir ekonomiyiz diyerek 114 lira olan Yen, Dolar kurunu değerlendiriyor mu?"

(AK Parti Grup Başkanvekili  Cahit Özkan)

Arkadaşlar bu lafın neresinden tutsan elinizde kalır. Dünyada düşük kur politikası uygulayarak, -ABD ve AB ekonomilerinin de açık desteği ile- başarılı olan iki örnek vardır. Japonya ve İtalya.

Japonya, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bir tür ABD Mandası ile büyük bir sanayileşme çabası gösterip başarılı olmuştur. 1970'lerden itibaren dünyaya en yenilikçi ve en kaliteli Japon mallarını satmıştır. Bu satışlarda en büyük desteği ise düşük kuru olmuştur gerçekten... Yani Japon malları dış ülkeler için ucuz ve kaliteli olagelmiştir. İkinci Dünya Savaşı bittiğinde 1 dolar 350 yendi. Aradan geçen sürede Japon yeni dolara karşı 2/3 oranında değer kazanmıştır. Keşke bizim TL'miz de dolar karşısında aynı oranda değer kazansaydı. Üstelik 2005 yılında paramızdan 6 sıfır attık. Atmasaydık bugün kurumuz 1 dolar= 10 milyon 600 bin Tl olurdu; 10,6 Tl değil. Yani Türkiye ve Tl ile Japonya ve yeni karşılaştırmak abesle iştigaldir. Çünkü Japonlar paralarıyla mutludurlar. Hatta Japon yeni dünya finans piyasalarında altına eşit tutularak güvenli liman olarak bilinmektedir. Bizde ise parasını alan yabancılar son 2 yılda arkalarına bakmadan kaçmaktadır.

SABİT KURA GEÇİLİR Mİ, GEÇİLİRSE NE OLUR?

 "Sabit kura geçilirse;

- Dövize büyük hücum olur

- Kısa sürede döviz karaborsası oluşur

- Dalgalı kura dönmek için daha büyük bir devalüasyon yapmak zorunda kalırız."

"Dalgalı kur döviz talebini ve arzını kur üzerinden düzenler, döviz rezervlerini korur. Sabit kurda ise tıpkı Çin'de olduğu gibi güçlü rezerv gerekir. Belki doğru soru, dalgalı kurdan vazgeçip TL'yi güçlü bir paraya (dolar, euro) bağlamalı mıyız olmalıydı."

(Bu yazı 01 Kasım 2021 tarihinde Twitter sayfamda yayınlanmıştır.)

16 Kasım 2021 Salı

DOLAR 10,25 TL OLDU; EKONOMİDE KAZIK-FREN GÜNLERİ BAŞLADI


EKONOMİDE KAZIK-FREN GÜNLERİ BAŞLADI

5 BİN BAZ PUAN REEL FAİZ VE TÖRÜNER'İN CEKET İÇ CEBİNDEN ÇIKAN YAZININ HİKMETİ

Cahit UYANIK

Çok çok uzun yıllar önce...

Bir demeç okumuştum:

"Ekonomiye kazık-fren basılmalı"

Yani adam demek istiyordu ki

Ekonomi çok ısındı, krize girebiliriz, ne yapıp edip bir an önce soğutmalı

Tabii öyle bir kazık-fren filan basılmadı. 

Kim otobüsü devirmeyi göze alabilir ki?


Ama uzun uzun yıllar sonra bugün

Ekonomiye nasıl kazık-fren basıldığını okudum ve anladım

Dolar 10.25'e çıkınca,

Merkez Bankasının 100-200 baz puan indireceği korkusuyla

En iyimser tahminler 1 ayda doların 12 TL'ye ulaşacağını öngörmeye başlayınca...

Kimse kimseye vadeli mal satmamaya,

Vadeli alınmış mallar iade edilmeye başlayınca

Kazık-fren nedir görmüş oldum.

15 Kasım 2021 Pazartesi

EKONOMİ GAZETECİLİĞİNİN TARİHSEL AKIŞI NASILDIR?

"Aslında ekonomi gazeteciliği, tarihsel bir akışın son ve en önemli aşamasıdır. 1500'lü yıllardan başlayarak sırasıyla

- Ticaret haberleri gazeteciliği

- Finans haberleri gazeteciliği

- Ekonomi haberleri gazeteciliği yapılmıştır."

"Günümüzde bu alanların hepsinde gazetecilik faaliyeti vardır.Finans gazeteciliği uğraştığı sektörün büyüklüğü ile bağlantılı olarak daha baskın görünse de,ekonomi gazeteciliği toplum adına gerçeğe ulaşma ve anlamlandırmada, en önemli ve geniş yelpazede uzmanlaşma gerektirmektedir."

(Bu yazı 14 Kasım 2021 tarihinde Twitter sayfamda yayınlanmıştır.)


13 Kasım 2021 Cumartesi

KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN BÜYÜKELÇİLİKLERE GÖNDERDİĞİ KANAL İSTANBUL MEKTUBU - TAM METİN


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  05 Kasım 2021 tarihinde attığı bir tweet ile Türkiye'deki tüm büyükelçiliklere Kanal İstanbul Projesi ile ilgili bir mektup gönderdiğini bildirdi:

"Ülkemizdeki tüm büyükelçiliklere bugün kendi dillerinde gönderdiğim çağrı mektubudur. Suyumuz, toprağımız, doğamız bizim her şeyimizdir; yok edilmesine izin vermeyeceğim. Milletimizin bilgisine sunarım."


'Ankara 5 Kasım 2021

Değerli Büyükelçi,

İklim krizi tüm dünyanın ortak sorunudur. İklim krizinden geçmekte olan dünyayı ağır bir şekilde etkileyecek bir proje bugün Türkiye'nin gündeminde. "Kanal İstanbul Projesi", ekolojik sistemi altüst ederek sadece Türkiye'ye değil tüm dünyaya zarar verecek niteliktedir. İklim kriziyle mücadelenin ortak sürdürülmesi için Akdeniz havzasının en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul ve dünyamızın geleceği adına bu çağrının yapılması zorunlu bir hal almıştır.

Bütün dünyanın iklim krizinin yıkıcı etkileriyle mücadele içinde olduğu bir süreçte, "Kanal İstanbul" gibi ekosistem bütünlüğünü bozarak, doğaya geri dönüşü olmayan zararlar verecek bir projenin desteklenmesi, doğanın korunması ve iklim krizi ile mücadeleyle taban tabana zıt niteliktedir.

12 Kasım 2021 Cuma

DÜNYA BANKASINA GÖRE KAYIT DIŞILIK TÜRKİYE'DE GÜNLÜK YAŞAMIN BİR PARÇASI

DÜNYA BANKASI'NA GÖRE KAYIT DIŞILIK 

SORUNUMUZ BÜTÜNCÜL MÜDAHALELERLE ÇÖZÜLÜR

Cahit UYANIK

"Türkiye'de kayıt dışılık insanların günlük yaşamlarının bir parçasıdır. Kayıt dışı işlemler birçok farklı bağlamda ortaya çıkmaktadır: Ticari anlaşmalar el sıkışma temelinde sonuçlandırmakta; ödemeler rutin biçimde geciktirilmekte; çalışanlar nakdi ödeme almakta ve makbuzlar genellikle ancak açıkça talep edilmeleri halinde verilmektedir. Söz konusu olgular; kayıt dışı çalıştırılan işçiler, serbest meslek ve vergi kaçırma gibi kayıt dışılığın daha geleneksel tanımlarıyla etkileşim halindedir.  Kayıtlı ve kayıt dışı faaliyetler, çoğu kez aynı işletmede, yan yana varlığını korumaktadır. Örneğin, şirketlerin üretimlerinin  sadece belirli bir bölümünü kayıt altına aldıkları görülmektedir. İki anlayış, bu niteliktedir. İlk olarak; herkes aynı şeyi yapmaktadır: Vergi kaçırma ve ücretlerin eksik beyanı. İkinci olarak ise; 'Bize sunulan neyse, o kadarını ödüyoruz': Kamu hizmetlerinin düşük kalitesi ve kamudaki yolsuzluğun düşük vergi ahlakı yaratması. Herkesin aynı inançları taşıması halinde beyan edilmeyen ekonomik faaliyetler rutin ve kabul edilebilir hale gelmektedir."

Bu satırlar Dünya Bankası'nın (DB), bu yıl Mart ayında açıkladığı "Türkiye Ülke Ekonomik Raporu-Kayıt Dışılık: Nedenler, Sonuçlar, Politikalar" başlıklı raporun giriş bölümünü oluşturuyor. Madem sorunu rapordan alıntı yaparak yazımızın girişinde çarpıcı biçimde ortaya koyduk; DB'nin kayıt dışılık sorununu çözmemiz için bize yaptığı ilk öneriyi de aynen buraya alalım ve daha sonra raporun ayrıntılarına girelim: "Gerek uluslararası deneyim, gerekse Türkiye'deki kanıtlar kayıt dışılığın kapsamlı biçimde anlaşılması ve bütüncül politika müdahalesi gerekliliğine işaret etmektedir. Bu rapor kapsamında yürütülen analiz çalışması, Türkiye söz konusu müdahalenin özellikle teftiş ve denetim, çalışma yaşamına dair düzenlemelerde reformlar ile erişim ve iletişim faaliyetlerine odaklanması gerektiğini göstermektedir."

10 Kasım 2021 Çarşamba

ATEŞTEN GÜNLER: ECEVİT'İN SAĞLIĞI, HÜSAMETTİN ÖZKAN'IN İSTİFASI, KEMAL DERVİŞ, İDAMIN KALDIRILMASI, DEVLET BAHÇELİ VE IMF

Ankara`da kritik hafta

Cahit UYANIK /Ankara  

Başkent Ankara siyasi ve ekonomik açıdan oldukça kritik bir haftaya hazırlanıyor. Bu hafta yaşanacak gelişmeler hükümetin ve DSP`nin geleceğini yakından ilgilendirirken, kulislerde yoğun bir şekilde kabine revizyonu tartışılıyor. Özellikle kabinenin DSP kanadında Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan`a yakın 4-5 bakanın değiştirilebileceği ileri sürülüyor.

Devlet Bakanı Kemal Derviş`in siyasete gireceğini açıklamasıyla ekonomide yeniden düzelme ortamı oluşmaya başlarken, gidişatın yönünü ise Derviş`in siyasetteki tercihi belirleyecek. Derviş`in DSP`ye girmesi durumunda hükümet içindeki konumu iyice güçlenecek. Ancak tek başına parti kurma veya CHP`ye geçeceğini belirtmesi durumunda, ekonomi yönetimi yeni bir DSP`li bakan beklemeye başlayacağı için belirsizlik ortamı artacak. Derviş`in Yunanistan`dan Ankara`ya Salı günü döneceği belirtiliyor.

9 Kasım 2021 Salı

MERKEZ BANKASININ 2 PUANLIK MUNZAM ARTIŞI DÖVİZ KURUNU ARTIRABİLİR

Merkez Bankası bugün açıkladığı kararla tüm döviz mevduat türlerinde munzam karşılık oranlarını 2 puan artırarak  yüzde 25'e yükseltti.

Bu karar ne anlama geliyor?

Munzam karşılıklar geçmişte bankaların iflas etme risklerini asgariye indirmek için bir önlemdi. Ancak daha sonra merkez bankalarının likiditeyi ayarlamak yani para musluğu olarak kullandığı bir araç haline geldi.

Yani TCMB bugünkü kararı ile bankaların topladıkları döviz mevduatlarının daha fazla kısmını munzam karşılık olarak istemeye başladı. 

TCMB bu kararı ile başlıca şunları yapmak istiyor:

* Bence ilk ve en önemli sebep brüt döviz rezervlerini artırmak. MB'nin  munzam karşılıkları satarak dövize müdahale edeceği yönündeki deli saçması düşünceler ise doğru değil. TCMB, yatıran bankanın malı olan dövizin mülkiyetini bir başkasına nasıl devredebilir? Ama TCMB brüt döviz rezervlerinin büyümesi yoluyla bir 'cesamet etkisi' sağlayabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın  brüt de olsa döviz rezervi artışına büyük önem verdiği biliniyor. 

8 Kasım 2021 Pazartesi

BERAT ALBAYRAK'IN İSTİFA MEKTUBU - TAM METİN


Hazine ve Maliye Eski Bakanı Berat Albayrak, 08 Kasım 2020 tarihinde kişisel Instagram hesabından yayınladığı bir mektupla görevinden istifa etmişti. İmla hatalarının  korunduğu istifa mektubu aynen şöyle:

"Kamuoyunun dikkatine

Yaklaşık beş yıldır sürdürdüğüm bakanlık görevine sağlık sorunlarım nedeniyle artık devam edememe kararı aldım. Bundan sonraki süreçte artık zamanımı uzun yıllardır zorunluluktan ötürü ihmal ettiğim ve bana desteğini hiçbir  zaman esirgemeyen annem, babam, eşim ve çocuklarıma ayıracağım.

Çok büyük hedeflerle çıktığımız bu yolculukta gerçekleşecek olan bayrak değişimiyle yeni gelen arkadaşlarımız Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine her zamankinden daha kararlı ve emin adımlarla devam edeceklerdir.