18 Nisan 2018 Çarşamba

IMF İSTEMİŞTİ; EGO VE İETT ARAZİSİ ÖZELLEŞTİRME GELİRLERİ KASAYA GİRMEZSE BELEDİYELER AÇIK VERECEK


Cahit UYANIK 

Aktarılacak kaynak IMF tarafından tartışma konusu yapılan mahalli idarelerin genel bütçe dengesinin sağlanması, iki kritik satışın gerçekleşmesine bağlandı. 2009 Yılı Programı'ndaki verilere göre, mahalli idareler genel bütçesinin öngörüldüğü gibi 0,6 milyar YTL fazla vermesi için Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin EGO-doğal gaz bölümünün özelleştirme geliri ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İETT'ye ait arazi satışına ilişkin gelirlerin kasaya girmesi gerekiyor.

EGO'nun doğal gaz bölümü bu yıl mart ayında yapılan ihale sonucu 1,6 milyar dolara (yaklaşık 2.4 milyar YTL) Global'e satılmıştı. İETT arazisi ise Mart 2007'deki bir ihale ile 705 milyon dolara (Yaklaşık 1 milyar 57 milyon YTL) Dubai Şeyhi Maktum'un şirketi Sama Dubai'ye satılmıştı. Bu iki satıştan mahalli idarelerin bütçesine toplam 3 milyar 457 milyon YTL gelir bekleniyor. Bu gelir mahalli idarelerin gelecek yılki 38,9 milyar YTL'lik gelirleri içinde yüzde 9'a yakın bir pay ifade ediyor. Eğer bu satışlar gerçekleşmezse mahalli idarelerin genel bütçesi 0,6 milyar YTL fazla değil, 2,8 milyar YTL açık verebilecek. 

16 Nisan 2018 Pazartesi

UZAK DOĞU KRİZİNDE ÇUVALLAYAN IMF, TÜRKİYE'YLE İTİBAR ARIYOR



Cahit UYANIK

İşe temel bir soru sorarak başlamakta fayda var: Uluslararası Para Fonu (IMF) neden kurulmuştu ve kuruluş amacına ulaşabildi mi? Kitaplarda okuduğumuz kadarıyla IMF, dünya ekonomilerinin jandarmasıdır.  Nerede bir sorun, nerede bir başıbozukluk ortaya çıkarsa, işlerin iyiye gittiği diğer ekonomileri korumak için duruma müdahale eder. Kendine has reçeteleriyle kısa sürede sorunu kontrol altına almaya çalışır. IMF'nin klasikleşmiş reçetesinin ateş düşürücüsü, yüksek faiz politikası izlenmesidir.

Yüksek faiz, devletin faiz giderlerini müthiş şişirse de kısa sürede yerel paraya talebi artırır; döviz çılgınlığını frenler. Enflasyoncu bir karaktere sahip olan devletin yüksek faiz giderleri ise çalışanların üzerideki vergi yükünün artırılması veya ücretlerin azaltılmasıyla dengelenir. IMF, istihdamı azaltacağı için sermayedarların vergilendirilmesinden yana değildir. Vs, vs, vs... Bu tabloyu daha genişletip renklendirmek mümkün. 

Yıllardır bu reçeteyi önüne gelen her ülkeye dayatan IMF, 'Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste' özdeyişinde olduğu gibi şimdilerde zor durumda. Gün geçmiyor ki, haber ajanslarından IMF'nin kasa mevcudunun 20 milyar doların altına indiğine dair haberler gelmesin. Uzak Doğu'da halen hüküm süren krizin benzeri, dünyanın bir başka köşesinde patlak verirse yandı gülüm keten helva... IMF, kepenk indirebilir. 

13 Nisan 2018 Cuma

DÜNYA BANKASINDAN AKKUYU NÜKLEER SANTRALINA KREDİ YOK



Cahit UYANIK

Dünya Bankası (DB) Türkiye'nin inşa etmeye çalıştığı nükleer santral konusunda dikkate değer bir hassasiyet gösteriyor. Anahtar teslimi şeklinde inşa ettirilecek Akkuyu Nükleer Santrali'ne Hazine'nin garanti vermesine karşı çıkarak, ihalenin 24 Temmuz'a ertelenmesine sebep olan DB'nin; Ekonomik Reform Kredisine (ERL) bu konuyla ilgili önemli bir 'yasak maddesi' koydurduğu belirlendi.

DB, geçen Mayıs ayında onayladığı 759,6 milyon dolarlık ERL Kredisinin nükleer santral harcamalarında kullanılmamasını şart koştu. Buna göre ERL ile sağlanan finansman, nükleer reaktörler, nükleer reaktör parçaları, yakıt elementleri, radyoaktif elementler, nadir toprak metallerinin izotop ve bileşkelerinin satın alınmasında harcanamayacak. Oysa kredi imzalandıktan sonra yapılan açıklamalarda, bu parayı Türkiye'nin istediği yerlerde kullanabileceği belirtilmişti.

11 Nisan 2018 Çarşamba

EKONOMİ FIKRALARI: YAHUDİNİN BAVULUNDAKİ LENİN BÜSTÜ...

Sovyetler Birliği zamanında bir Rus Yahudisi, zor da olsa, İsrail'e göç için yetkili makamlardan izin almayı başarır. Ülkeyi terk ederken gümrük görevlisi bavulundaki elbiselerinin arasındaki Lenin büstünü fark eder ve merakla sorar: "Söyle bakalım! Bu nedir?”
Yahudi bu soruyu, kendisini olabildiğince heyecanlandırarak, “Yoldaş, bu nedir diye soramazsınız elinizdeki bu büste!” diyerek cevaplandırır. “Ancak, 'bu kimdir?' diye sorabilirsiniz!” diye devam eder yine heyecanını olabildiğince sürdürerek. gümrük memurlarının cevabını beklemeden devam eder konuşmasına:
 “Bu Lenin'dir. Sadece Sovyet halkına değil tüm dünya emekçilerine umutlar ve mutluluklar getiren büyük liderimizdir o!”

9 Nisan 2018 Pazartesi

KANAL D VE CNN TÜRK 600 MİLYON, HÜRRİYET 155 MİLYON DOLARA SATILDI



AYDIN DOĞAN, ERDOĞAN DEMİRÖREN'E 
HANGİ MEDYASINI, KAÇA SATTI?

Doğan Holding'in yazılı ve görsel basın hizmetleri alanında faaliyet gösteren şirketlerinin “önemli” bir kısmının Demirören Medya’ya satışı ve devrinin yapılmasına ilişkin olarak  Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdiği yazılı açıklama:

7 Nisan 2018 Cumartesi

EKONOMİ FIKRALARI: PAZARLIK BAŞLADI BİLE...


Bugün İngiltere ve İskoçya ile ilgili kimi yaşanmış, kimi tarihi fıkralara değineceğim. İngiltere ve İskoçya’ya ilk kez, Akşam gazetesinde genç bir gazeteciyken 1967 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın resmi gezisini izlemek için gittim. 

Gezi, Abdülaziz’in tarihi İngiltere ziyaretinin yüzüncü yılına rastladığı için çok önemseniyordu. Görkemli oldu. Abdülaziz’in o ünlü gezisine katılan Tanzimat’ın ünlü simalarından Keçecizade Fuat Paşa ile ilgili çok hoş bir fıkra vardır. Ne kadar gerçektir bilinmez ama yine de anımsamakta yarar var.

5 Nisan 2018 Perşembe

HAM PETROL FİYATLARI ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE NE OLUR? ARTACAK MI AZALACAK MI?

KPMG TÜRKİYE: ELEKTRİKLİ ARAÇLAR SEBEBİYLE PETROLÜN UZUN VADEDE 70 DOLARI AŞMASI ZOR



Cahit UYANIK

Dünyaca ünlü denetim, vergi ve danışmanlık firması KPMG'ye bağlı KPMG Türkiye, Mart 2018 ayı petrol ve gaz analizini yayınladı. KPMG Türkiye “Uzun vadeli bir perspektiften baktığımızda, ulaştırma sektörünün gelecekteki elektrifikasyonuyla ilgili oldukça iddialı olan sektör beklentileri, uzun vadeli petrol talebi tahminlerini oldukça zorlaştırıyor ve petrol fiyatlarının uzun dönemde 70 doların üzerinde seyretmesi olasılığını oldukça düşürüyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Analizde, dünya ekonomilerinde yaşanan büyümenin petrol talebini olumlu yönde etkilediğine; ancak enflasyonist baskı etkisiyle düşüşe geçen sermaye piyasası faaliyetlerinin petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekildi.  KPMG Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Ümit Bilirgen, bu etkiler ışığında petrol fiyatlarının 2018’de ortalama 60 ile 65 dolar seviyesinde seyredeceğini belirtti.

3 Nisan 2018 Salı

ÜLKÜ TAMER'İN KALEMİNDEN... "HIZLANDIRILMAMIŞ TREN YILLARI"

Ülkü Tamer, Gaziantep'te çocukluğunun
geçtiği evin kapısının önünde (2009)
Hızlandırılmış tren, mavi tren, motorlu tren, elektrikli tren... Nereden bilelim bunları... 1940'larda, 50'lerde iki tür tren vardı bizim için: posta treniyle ekspres. İkisi de çuf-çuf. Kara tren.
Eksprese herkes binemezdi öyle. Pahalıydı. Her yere de gitmezdi, belirli hatlarda çalışırdı. O yüzden, varsa yoksa posta treni. Karayollarıyla yolculuk yok gibiydi. Bir yerden bir yere gideceksen... posta treni.
İstanbul-Antep arasını yılda en az altı kere giderdim posta treniyle. İki gün iki gece... O sıralarda benim için azapların en büyüğüydü. Eh, şimdi eziyetler unutuldu, 'nostalji' de girdi işin içine, özlemlerin en büyüklerinden biri oldu çıktı.
* * *
Antep'te tren istasyonu yoktu. En yakın istasyon Narlı'ydı. Elli kilometre ötede. Narlı'ya ekspres uğramazdı zaten. Haydarpaşa-Kurtalan posta treni uğrardı. Toros Ekspresi'ne binecekseniz taa Fevzipaşa'ya gitmek zorundaydınız.
Her akşam Fındıklı Garajı'ndan otobüs kalkardı Narlı'ya. Burunlu Austin. Garajda tanıdığınız varsa, torpilliyseniz, 'şoför mahalli'nde yer bulurdunuz. Bavullarınız, sepetleriniz otobüsün üstüne yüklenir, sallanan mendiller arasında yola koyulurdunuz.
Kentten çıkarken, Başkarakol'da, şoför, 'Hayırlı yolculuklar!' diye seslenirdi.
Yolculuk o zaman başlardı işte. Elveda Antep...
Elli kilometreyi hırıltılı Austin'le iki saatte alırdınız.
Narlı'da lüks lambalarının ışığında sivrisinekler karşılardı sizi.

2 Nisan 2018 Pazartesi

EKONOMİ ŞİİRLERİ: MAKİNALAŞMAK İSTİYORUM


MAKİNALAŞMAK İSTİYORUM
trrrum,
trrrrum,
trrrrum!
trak tiki tak!
makinalaşmak istiyorum!


(Video izleyin) Chaplin-Modern Zamanlar filminin üretim bandı sahnesi




beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu!
her dinamoyu
altıma almak için çıldırıyorum!
tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor,
damarlarımda kovalıyor
oto-direzinler lokomotifleri!




trrrrum,
trrrrum,
trak tiki tak
makinalaşmak istiyorum!
mutlak buna bir çare bulacağım
ve ben ancak bahtiyar olacağım
karnıma bir türbin oturtup
kuyruğuma çift uskuru taktığım gün!
trrrrum
trrrrum
trak tiki tak!
makinalaşmak istiyorum!
(Nazım Hikmet RAN)

1 Nisan 2018 Pazar

14 YIL ÖNCE NÜKLEER SANTRAL İÇİN HALKI İKNA ETME HAREKATI BAŞLATILMIŞTI

Başbakan'ın açıkladığı 3 nükleer santral projesini "çevreci" mühendis yürütecek 

13 Milyar $'lık Nükleer Kartı Paris'te Açıldı

Cahit UYANIK-Ankara

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa gezisindeki konuşmasıyla ortaya çıkan 3 nükleer santral inşa etme projesinde düğmeye basıldı. Erdoğan'ın kamuoyundaki tepkilerin azaltılması amacıyla projenin başına İstanbul'daki Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merkezi mühendislerinden Gül Göktepe'yi getirdiği öğrenildi. Göktepe, çevresinde "nükleerci çevreci" olarak biliniyor. 

Yaklaşık 13 milyar dolara mal olacak; Mersin-Akkuyu, Sinop ve henüz yeri belli olmayan bir bölgede kurulacak üç santralin ihalesi için yöntem arayışı sürüyor. Türkiye'de nükleer santral kurulması için ilk adım 30 yıl önce atıldı. Her hükümet döneminde gündeme gelen ancak sonra rafa kaldırılan nükleer enerji santrali için harekete geçen AKP ise bu kez farklı bir yol izleyecek. 

30 Mart 2018 Cuma

EKONOMİ HİKAYELERİ: HZ. MUSA, KAVMİNİ CEP TELEFONU MARİFETİYLE KIZILDENİZ'DEN GEÇİRMİŞ!

İsrail’de bir anne okuldan eve dönen çocuğunu sevinçle karşılar. Onu ihtiyaçlarını karşılayıp rahatlattıktan sonra karşısına alıp sevgiyle sorar:
“Yavrucuğum, bugün okulda neler öğrendin? Öğretmenin neler anlattı?”
Çocuk ne diyeceğini bilmeyen şaşkın bir tavırla anlatmaya başlar: 
“Vallahi anneciğim, öğretmenin anlattıklarını iyice anlamadım ama sana elimden geldiğince anlatmaya çalışayım. Bundan binlerce yıl önce Mısır’da bir firavunla Musa adlı bir Yahudi yaşıyormuş. Firavun zalim biriymiş ve Musa ve kavmini istemiyormuş ülkesinde. Musa da kavmi ile birlikte Mısır’ı terk etmeye karar vermiş ve yola çıkmışlar. Bunu duyan firavun askerleriyle birlikte onları takip etmeye başlamış. Musa ve kavmi Kızıldeniz’e gelince ne yapacaklarını şaşırmışlar. Denizi geçemiyorlar ve arkalarında firavun kendilerini takip ediyor. 

TAŞERONA GEÇENE ZAM YOK; STATÜSÜ DEĞİŞTİRİLEN 26 BİN KAMU PERSONELİNE YÜZDE 10 ZAM VAR

Devlet Personel Başkanlığının Açıklaması:


657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi uyarınca çalışan “geçici personel”in, özelleştirme uygulamaları sonucu istihdam edilenler de dahil olmak üzere, aynı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak istihdam edilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 
Yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile;
1- Bundan sonra özelleştirme uygulamaları sonucunda iş akitleri feshedilecek işçilerin sözleşmeli personel olarak istihdam edilmesine imkan sağlanmış, halen kamu kurumlarında “geçici personel” statüsünde istihdam edilenlerin sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesine ilişkin düzenlemeler  yapılmıştır.

MODERN ÇAĞIN YENİ VE GİZLİ HÜKÜM SAHİPLERİ: MERKEZ BANKASI BAŞKANLARI



Cahit UYANIK

1970 yılında Nobel Ekonomi Ödülünü de kazanan ünlü Amerikalı iktisatçı Paul Samuelson’un, kendisi kadar ünlü sözlerinden biri şöyledir: “Tarihte üç önemli keşif vardır: Ateş, tekerlek ve merkez bankası”. Gerçekten günümüzde önemleri giderek artan merkez bankaları ve onların başına atanacak isimlerin yıllar önce (Dikkatinizi çekerim, aylar değil…) tartışılıp konuşulmaya başlandığını, ince siyasi hesaplara konu edildiğini gördükçe Paul Samuelson’a hak vermemek mümkün değil.

Bunun en yeni örneği Avrupa Merkez Bankasında (ECB) yaşanıyor. 2011 yılı Kasım ayında 8 yıllığına ECB Başkanı olan ‘Süper Mario’ lakaplı İtalyan vatandaşı Mario Draghi’nin yerine getirilecek veya getirilmesi gereken isim, görevinde son 2 seneye girdiği 2017 yılı Kasım ayından itibaren tartışılmaya başlandı.  Draghi’nin odağında olduğu tartışmalara birazdan yeniden döneceğiz ama aynı şeyin Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) de yaşandığını söylemeliyiz. Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) başındaki Janet Yellen’ın da 2018 yılı başında dolacak 4 yıllık görev süresinin uzatılıp uzatılmayacağı, 2015 sonundan itibaren (Başkanlık seçimi kampanyalarının başlamasıyla)  gündeme geldi. Ve yine 2 yıl sonra yani 2017 yılı sonunda ABD Başkanı Donald Trump, Yellen ile 4 yıl daha çalışmayacağını resmen açıkladı. Oysa Yellen FED’in 100 yılı aşan tarihindeki ilk kadın başkandı ve herkes tarafından başarılı bulunuyordu.  

29 Mart 2018 Perşembe

DAHA ÖĞRENCİ İKEN 1959'DA İŞ HAYATINA ATILDI: AYDIN DOĞAN'IN ÖZGEÇMİŞİ



Doğan Holding Kurucu ve Onursal Başkan Aydın Doğan 1936 yılında Kelkit'te, bölgenin köklü ailelerinden birinin oğlu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kelkit'te, lise öğrenimini Erzincan'da tamamladı. 1958-1961 yılları arasında İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi'nde okudu. Öğrencilik yıllarında "Talebe Cemiyeti" başkanlığı yaptı. 1959 yılında Mecidiyeköy Vergi Dairesi'ne kaydolduktan sonra otomobil, ticari araç ve inşaat makinaları gibi sektörlerde ticaret yaptı. 1961 yılında ilk şahsi şirketini kurdu, 1970 yılına kadar şirket toptan ticaret alanında varlık gösterdi. 

1974'te yeni şirketiyle, sanayi alanına adım attı. 1974'ü izleyen yıllarda İstanbul Ticaret Odası Meclis ve Yönetim Kurulu Üyeliği'ne, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçildi. 

27 Mart 2018 Salı

EKONOMİ FIKRALARI: KAYNAYAN KAZANIN BAŞINDA DURMAYAN ZEBANİ...


Cehennemde her ülke için ayrı kazan kurulup ateş yakılmış.
Her kazanın başına da birer zebani konulmuş.
Zebaniler, kazandan çıkmak isteyenlerin başına, elindeki sopa ile vurup içinde kalmasını sağlıyormuş.
Bir gün baş zebani kontrole çıkmış, zebaniler görevlerini iyi yapıyor mu diye...
Tüm ülkelerin kazanlarının başında birer zebani durup, sopalarını çalıştırıyorlarmış...

26 Mart 2018 Pazartesi

AKARYAKIT FİYATLARI AKDENİZ ÜLKELERİ TAKİP EDİLEREK BELİRLENİYOR


Cahit UYANIK

TÜPRAŞ Genel Müdürü Hüsamettin Danış, akaryakıt ürünleri satış fiyatlarını Akdeniz ülkelerinin baz aldığı fiyatlara göre belirlediklerini bildirdi. Danış, Platts European Marketscan Bülteni'nin yayımladığı CIF Akdeniz (Genova/Lavera) ürün fiyatlarını Merkez Bankası dolar kuru ile çarparak, 7 gün süre izlediklerini kaydetti. 2005 yılında uygulamaya başlanan Petrol Piyasası Kanununa göre ürün fiyatları serbest bırakılmasına rağmen, bu sistemin 1998 yılında uygulamaya konulan Otomatik Fiyat Mekanizmasının devamı olduğunu bildiren Danış, "Fiyatları 7 günlük ortalama ürün fiyatlarını referans alarak değiştiriyoruz" dedi.