Bankacılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bankacılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Temmuz 2023 Pazartesi

YIL 2002... PAMUKBANK'A EL KOYMA KARARI NASIL ALINDI?

ANKARA'DA BANKA SATRANCI

BDDK, Pamukbank'ın 2 milyar dolarlık sermaye açığını duyuracağı sırada Yapı Kredi Bankası birleşme kararını açıkladı. BDDK'nın olumsuz raporu Ecevit'ten destek görürken, Çukurova Grubu MHP kanadına baskı yaptı.

Cahit UYANIK

ANKARA - Sektördeki en büyük bankalardan birisi olan Pamukbank'a el konulma süreci çok eskilere gidiyor. IMF ile görüşmelerde, grup bankalarının tek çatı altında birleştirilmesi konusunda geçen yıl 'ilke kararı' alınmıştı. Bu karar Çukurova Grubu ile her görüşmede dile getiriliyor ancak birleşme konusunda ikna edilemiyordu. Çukurova Grubu, önce Pamukbank'ı bir yabancı bankayla birleştireceğini açıkladı, daha sonra da yeniden sermayelendirmeyle ilgili yasa çıkınca bu haktan yararlanmak istediğini bildirerek süre aldı. Aslında Pamukbank, BDDK'nın oluşumundan önce eski deyimle 64'üncü Madde kapsamında izleme altında tutuluyordu.

Satranç oyunu gibi

Daha sonra uygulamaya konulan 3'lü denetim sonucunda ise Pamukbank'ın 2 milyar dolarlık sermaye açığı bulunduğu tespit edildi. BDDK, bu açığı kamuoyuna duyurmak için harekete geçeceği sırada Yapı Kredi Bankası, -bir satranç hamlesi yapar gibi- daha atik davranarak birleşme kararını açıkladı. Ancak bu kararın BDDK tarafından onaylanması gerekiyordu. BDDK, bankaların sermaye ihtiyaçlarına ilişkin açıklamasında, sektörün 1,1 katrilyonu karşılanmış 224 trilyon lirası karşılanacak toplam 1,3 katrilyonluk sermaye ihtiyacı bulunduğu belirtildikten sonra Yapı Kredi-Pamukbank birleşmesine ilişkin çekincesini ortaya koydu.

6 Temmuz 2023 Perşembe

TÜRK BANKALARININ GELECEĞİ KARANLIK MI?

Cahit UYANIK

Türk bankacılık sektörü, belki de tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Sektör hem kendi bünyesinden kaynaklanan, hem de globalleşmenin getirdiği sorunlarla boğuşuyor. Bankalar, aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) tam üye adaylığı hakkının kazanılmasından sonra, önümüzdeki 10 yıl içinde dünyanın belli başlı büyük bankalarıyla boy ölçüşmek zorunda kalacak. Bütün bunlar, görünürde 140 milyar dolarlık ancak gerçekte 100 milyar dolarlık aktif büyüklüğüne sahip sektörün üzerindeki stresi artırıyor. Parasal stres, zaman zaman tüm ekonomiye yayılıyor ve enflasyonla mücadele eden toplumu karamsarlığa sürüklüyor.

Bankacılık sektöründeki sorunların nasıl çözüleceği konusunda ise her kafadan bir ses çıkıyor. Sektörü çekip çevirmek ve geleceğe hazırlamak konusundaki tek umut noktası ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) faaliyete geçmiş olması. Ancak BDDK,  şu anda yetersiz kadrolar ve imkanlarla bir tür 'banka satış birimi'ne dönüşmek üzere. Kasım ve Şubat aylarında yaşanan iki kriz BDDK'nın yükünü daha artırdı. Eldeki bankaların satışı ve buradan elde edilecek kaynaklarla sektörün rehabilite edilmesini sağlama hedefi ön plana çıktı, Halen BDDK bünyesinde "Gelecekte Türk bankacılık sektörü nasıl bir görünüm almalı?" başlıklı geniş bir çalışma hazırlanıyor. Çalışma bittiğinde ve kamuoyuna açıklandığında devletin sektöre bakış açısını görebileceğiz.

19 Haziran 2023 Pazartesi

KAPAK HABERİ / TÜRK BANKACILIĞI NEREYE GİDİYOR?

Cahit UYANIK

Sanayi Devrimini ıskalayan Osmanlı İmparatorluğu, Batı'daki bir çok modern kurumu bünyesine ancak 200-300 yıllık gecikmelerle kabul etmişti. 'Banka' kavramı da bunlardan birisiydi. Batı'da şimdiki bankaların atası sayılabilecek ilk kurumlar 1.500'lü yıllarda ortaya çıkmışken, Türkiye'de ilk banka benzeri kurumun oluşturulma tarihi 1863'tü. Elbette her gecikme gibi bu alandaki rötarın da bedeli ağır oldu. Yaklaşık 140 yıldır Türk bankacılık sektörü maceradan maceraya sürüklendi. 

1910'lu yıllarda İttihat ve Terakki'nin 'Milli İktisat' söyleminin desteklenmesi için kurulan bazı yerel bankalar, geçirdikleri evrim sonucunda 2000'li yılların ilk günlerinde tasfiye edildiler. Yine Cumhuriyet'in ilk yıllarında tarım sektörünün sanayiye dönüştürülmesi için kurulan Sümerbank, dünya bankacılık literatürüne bir bankanın sahibi tarafından nasıl soyulabileceğine ilişkin ayrıntılı teknikler armağan etti. Benzeri kaderi yer altı zenginliklerini ülke insanının refahına sunmak isteyen ve bu amaçla finansman yaratmaya çabalayan kamu orijinli bir başka banka da yaşamak zorunda kaldı. Türkiye eski muharip gazilerin Muhabank'ını da gördü, Romenler'in insanın aklına hoş çağrışımlar getirmeyen Banka Marmaroş Blank ve Şürekası'nı da... Bir zamanlar her kentte kurulan ve sonuna 'spor' ibaresi eklenen futbol takımları gibi bankalar da kurulmadı değil. 

Sonuçta Türkiye, kurallarını iyi belirlemediği, siyasetin finansmanına alet ettiği, popülizmin kaba araçları haline dönüştürdüğü sektörün faturasını 2001 yılında tüm toplumca ödemeye başladı. Bu kapak hazırlanırken görüş toplamaya çalıştığımız hiç bir banka sorularımızı yanıtlamadı. Yanıtlayan tek bankaya ise el konuldu. Bu bile, sektörün geleceği konusunda hemen hiç kimsenin kafasının net olmadığını ve kimsenin elini göstermek istemediğinin işaretiydi, "Kapak yazısı bitene kadar ülkede banka kalmayabilir, elimizi çabuk tutalım" esprileri arasında kaleme alınan bu yazı için Orsoy Girgiç'in yayınlanmayan bir haberinden ve AA'nın geniş şekilde yayımladığı sektör analizlerinden de yararlandık. Bu arkadaşlarımıza teşekkür ederken, kapak yazımızın sektörün geleceğinin netleşmesine katkıda bulunmasını diliyoruz:

Anneler kızlarını 1980'li yıllarda ihracatçı damatlara vermek istemişti. Çünkü o günlerde ihracat işinden çok para kazanılıyordu. 1990'ların başında yavaş yavaş tercihler değişmeye başladı. Anneler, kızlarına bankacı damat aramaya başladılar. Ama bu tatlı rüyanın da sonuna gelindi ve 2000'lerin başında yeni yeni meslek kategorileri araştırılmaya başlandı. Çünkü bankacılık da tıpkı ihracat gibi para kazanmanın kolay olmadığı ve işsizlik riskinin çok yükseldiği bir meslek olmaya başlamıştı. Anneler kızları için 2000-2010 dönemi için yeni ve karlı sektörlerin hangisi olduğunu araştıradursun, bankacılık sektörü nihayet kaderi ile yüzleşti. Yıllardır uzmanların ve sektörün ileri gelenlerinin söyleyip durduğu, tozlu gazete arşivleri arasında kalmaya mahkum gibi görünen korkulu ve kötü senaryolar bir bir yaşanmaya başladı.

Sektörde şu satırların yazıldığı Temmuz itibarıyla son 20 aydakilerle birlikte el konulan banka sayısı 18'e çıktı. Binlerce bankacı işsiz kaldı, önümüzdeki günlerde hapse atılabilecek banka sahibi sayısının 10'a kadar yükseleceğine ilişkin tahminler yapılıyor. Sektördeki banka sayısının bu hızla giderse 5 yıl sonra 5-6'ya düşeceğine ilişkin ayrıntılı analizler dile getiriliyor. Bu, sektördeki el koyma, (izin verilirse) iflas, birleşme, satın alma ve hatta lisansın iade edilmesi olaylarının yaşanabileceğinin en somut delili. 

29 Nisan 2023 Cumartesi

ANKARA NOTLARI / ÇİLLER'İN 'SANAYİ KUŞAKLARI'NDAN VAZGEÇİLİYOR

Cahit UYANIK

Yeni ihracat ve yatırım teşvikleri bugünlerde hükümetin gündeminde. Geçen yıl sonunda Hazine'nin Başbakan Tansu Çiller'e sunmak üzere hazırladığı teşvik kararnamesi, ekonomideki son gelişmelerle birlikte önemli değişikliklere uğradı. Herşeyden önce artık ekonominin patronu Aykon Doğan. İkinci olarak ise kamunun içine düştüğü finansman sıkıntısı iyice keskinleşti.

Bu ortamda yatırım teşvikleri içinde ilk budanan şey ise "sanayi kuşakları" projesi oldu. Bugüne kadar sadece ismi ve genel hatları basına yansıyan sanayi kuşakları projesi; teşviklere atfedilen üretim artışı ve işsizlikle mücadelenin dışında yeni nitelikler taşıyordu. Sanayi kuşakları sayesinde, Türkiye'nin şu anda yaşamakta olduğu iç göç ile terör sorunlarına, orta ve uzun vadede çözümler bulunması amaçlanıyordu. HDTM Teşvik Uygulama Genel Müdürü Kemal Gülseren'in başkanlığındaki bir teknik heyetin sürdürdüğü kuşak çalışması, Türkiye'de iki yeni cazibe merkezi oluşturmayı hedefliyordu. 

27 Nisan 2023 Perşembe

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / NE OLACAK BU DOLARIN HALİ?

Cahit UYANIK

Geçen yıl Ağustos ayını hatırlayın. Dolar 1 milyon 500 bin lira düzeyinde dolaşıp duruyordu. Çoğu kişi  'Ah şu dolar, 1 milyon 250 bine düşse tüm paramı dolara çeviririm' diyordu. Dolarizasyon alıp başını gitmişti. Döviz büfeleri asgari işlem limitini 100 dolara yükseltmişlerdi. Zavallı bendenizin 50 dolar alabilmek için büfe büfe dolaşma maceramı belki hatırlarsınız. Hal böyle iken kadim dostumuz dolara ne oldu? Aradaki enflasyon farkını da düşünürseniz dolar, geçen Ağustosa göre  1 milyon 250 bin liranın da altına düştü ama kimsenin dönüp yüzüne baktığı yok.

8 Ocak 2023 Pazar

EKONOMİ FIKRALARI/SALOMON'UN BANKA İLE ANLAŞMASI NE?

Salamon, büyük bir bankanın kapısının önüne yerleşmiş kestane pişirip satıyor, iyi de para kazanıyordu. 

Bir gün dayısının oğlu Levi yanına sokuldu:

- Salamon, elim çok darda. Bana bin frak borç verir misin? dedi.
- Veremem...
- Yapma be Salamon! Neden?
- Veremem dedim ya... Banka ile anlaşmamız var. Ben kimseye ödünç para vermemeye, o da kestane satmayacağına söz verdi.
(Anonim)

21 Ekim 2022 Cuma

MB'NİN 1,5 PUANLIK SÜRPRİZ FAİZ İNDİRİMİ, YÜZDE 10-12 FAİZLE VERİLECEK KGF KREDİSİNE HAZIRLIĞI AMAÇLIYOR

Cahit UYANIK

TCMB, 20 Ekim 2022 tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi 150 bp indirip (100 bp beklenirken) yüzde 10,5 olarak belirledi. TCMB yayınladığı karar metninde, yine son aylardaki kararlarının hepsine benzer, çelişkili bir tavır sergiledi. Önce dünya ekonomisindeki olumsuzlukları ardı ardına sıralayan ve bu haliyle ilk bakışta faiz artırımı yapacakmış hissiyatı veren (veya en azından faizi sabit bırakacakmış hissi) TCMB, kararın son paragrafında aniden yön değiştirerek 150 bp indirim yaptığını bildirdi.

TCMB bu kararının gerekçesini ise "Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde, sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdam artışı trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 150 bp düşürülmesine karar vermiştir" diyerek izah etmeye çalıştı.

24 Kasım 2022 tarihli PPK'da 1,5 puan
daha indirim yapılacağı kesinleşti

TCMB kararında ilginç bir cümle daha kurularak, PPK'nın bundan sonraki toplantısında (24 Kasım 2022) benzer bir adım atılarak faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme aldığı bildirildi. Böylece TCMB'nin gelecek toplantıda da en az 150 bp'lık bir indirime giderek faizi yüzde 9'a düşüreceği anlaşılmış oldu. TCMB Eylül-2021/Kasım-2022 arasındaki 14 aylık süreçte, iki ana dilim halinde faizleri toplam 10 puan (1.000 bp) indirmiş olacak. TCMB'nin faiz indiriminde elini neden çabuk tuttuğu ve süreci neden 1 ay öne çektiği merak konusu oldu. Artık fiyat istikrarı yerine kalkınmacı hedefleri önceleyen TCMB, bence önümüzdeki aylarda açıklanacak yeni Kredi Garanti Fonu (KGF) paketine uygun zemin sağlamak için bu adımını hızlandırdı. Yeni KGF paketinin 50 milyar TL büyüklüğe sahip ve yüzde 10-12 arasında bir faizle kullandırılması bekleniyor. Bu durumda KGF paketinin TCMB faizinin yüzde 9'a indikten sonra yani 2022-Aralık ayı içinde uygulamaya girmesini bekleyebiliriz.

25 Ağustos 2022 Perşembe

BİST'E DÖNEN YABANCININ ÖNCE BANKA HİSSELERİNİ TERCİH ETMESİNİN İLGİNÇ SEBEBİ: SEKTÖRE DUYULAN GÜVEN

Cahit UYANIK

BİST-100 Endeksinde 3.100'lü seviyeler geçildi. Analistler aslında bu seviyelerin sonbaharın ortasına doğru, üçüncü çeyrek bilançolarının açıklanmasından sonra geleceğini tahmin ediyorlardı. Beklenenden 1,5-2 ay erken ulaşılan bu seviyenin sebebi, yabancı girişlerinin yeniden başlaması. Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, BİST'e 300 milyon dolar girdiğini söyledi. Bu paranın Londra üzerinden gelen Körfez ülkeleri fonları olduğu düşüncesi yaygın.

Gelen yabancı parası öncelikle, uzun zamandır durgun seyreden bankacılık hisselerinde ciddi yükselmelere sebep oldu. Bunun sebebi nedir? Neden yabancılar Türk Borsasına önce bankacılıktan giriyor ve önce bankacılıktan çıkıyor? Bunun en önemli sebebi Türk bankalarına duydukları güven...

6 Ağustos 2022 Cumartesi

2014'TEKİ BANK ASYA'YI KURTARMAYA ÇALIŞMA OPERASYONU... ERDOĞAN, BABACAN VE BAŞÇI

"Ali Babacan ve Erdem Başçı bu akşam istifa edecek" deniliyor. Sebep: Bank Asya. Başbakan geçen hafta bu bankanın durumunun iyi olmadığını, mallarını satarak durumunu düzeltmeye çalıştığını söylemişti. Babacan ise bugün Ziraat Bankasına satılacağını... Yani kurtarılacağını... 

Aylardır bu satış konusunda süren yoğun söylentiler zaten vardı. Olaylar, böylece iki farklı bakış açısıyla açığa çıkmış oluyor. Bank Asya, Erdoğan'a rağmen Ziraat'e satılamayacağına göre bundan sonra ne olur? Bilenler bilir... Olacak olur. Sabah saat 07.30 Radyo-1 haberlerine dikkat edin derim.

(Bu yazı 06 Ağustos 2014 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)

21 Temmuz 2022 Perşembe

BU YILIN FATURASI 100 MİLYAR TL'YE ÇIKABİLİR. KUR KORUMALI MEVDUATIN (KKM) HAZİNEYE YÜKÜ ARTMAYA BAŞLADI

Cahit UYANIK

Hazine'den kur korumalı mevduatlara yapılan ödemeler, her ay açıklanan Bütçe Uygulama Sonuçlarında ilk bakılan ayrıntı olmaya başladı. Mart-Haziran 2022 arasındaki 4 aylık dönemde KKM'lere yapılan toplam ödeme 37,2 milyar TL'ye ulaştı. Hazine'den yapılan ödemelerin muhafazakar bir tahminle yıl sonunda 100 milyar TL'yi bulacağını düşünüyorum.

Ancak yapılan kur koruma farkı ödemelerine Merkez Bankası (MB) üzerinden yapılanlar ise dahil değil. MB analitik bilançosunda bu ödemeleri göremiyoruz. Toplum MB'nin bu konuda yaptığı ödemelerin tutarını düzenli olarak açıklamasını bekliyor.

27 Şubat 2022 Pazar

RUSYA'NIN SWIFT SİSTEMİNDEN ÇIKARILMASININ SONUÇLARI NELER OLABİLİR?

 1- Ukrayna'nın işgalinin başlamasıyla Rusya'ya yönelik finansal yaptırımlar genişliyor. En çok konuşulansa SWIFT sistemine erişim. Tarihsel süreçten günümüze gelerek bu sistemi, Rusya'da yaratabileceği sonuçları ve Batı'ya sağladığı avantajları anlatalım.

2- Finansal sistemler ulusal düzeyde geçerlilik sahibi para birimlerinin kabulüyle gelişmiş. Uluslararası düzeyde bunu sağlamak daha zor. Bölgenin ve ticaretin hegemonya sahibi devletinin parası veya altın gibi değerli madenler kullanılır. Fakat bu paralar tüm sorunları çözmez.

3- Örneğin dış ticaret yapan tarafların ödeme yapması ve tahsil edebilmesi için; her iki tarafın ülkesine veya ortak kullanılan üçüncü ülkeye güvenilirliği sağlanmış talimat geçilmesi gerekir. Böylece işlem defterleri tutulabilir ve aradaki bankalar işlemi gerçekleştirebilir.

4- Günümüzde bu işlem çoğunlukla SWIFT üzerinden yapılıyor. SWIFT (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication); Belçika merkezli bir şirkettir. IMF veya WB gibi devletlerüstü resmi statülü bir kuruluş değildir. Önde gelen bankalarca yaratılmış bir nevi tekeldir.

RUSYA SWIFT'TEN YILDA 800 MİLYAR DOLAR TRANSFER GERÇEKLEŞTİRİYOR

Rusya’da SWIFT sistemiyle çalışan 291 üye var.

Rusya, SWIFT sistemini en fazla kullanan 6. ülke.

Yılda yaklaşık 800 milyar dolarlık transfer gerçekleşiyor. 

(Financial Times gazetesi)

SWIFT'TEN ÇIKARILAN ÜLKELER HANGİLERİDİR?

 1- İran (2012)

 2- Kuzey Kore (2017)

 3- Rusya (2022)

SWIFT SİSTEMİ NEDİR? PRATİKTE NASIL ÇALIŞIR?

 1/4- Swift bankalarca uluslararası ödemelerde kullanılan güvenli bir mesajlaşma  sistemi. Swift üyesi bankaların bir kimlik kodu var. Sistemin nasıl çalıştığını basitleştirerek özetleyeyim.

2/4- ABD’den Rusya’ya 1000$ transfer edilmek istensin. ABD’li müşteri bankasına gider. 1000$ göndereceği kişinin Rus bankasındaki hesap numarasını  verir. ABD’li banka swift sistemi ile Rus bankasının kimlik kodunu da kullanarak ödemeye ilişkin mesaj gönderir.

3/4- Ödemeyle ABD’li müşterinin bankadaki mevduatı 1000$ azalırken, Rus bankasının ABD’deki mevduat hesabı (muhabir hesabı) 1000$ artar. Rusya’daki banka swift mesajını aldığında Rus müşterisinin hesabını 1000$ alacaklandırır.

4/4- Swift ödemelerin, transferlerin yapıldığını ileten bir mesajlaşma sistemidir. Bir ödeme sistemi değildir.

(Para ve Finans twitter hesabının 27 Şubat 2022 tarihli tivitlerinden alıntılanmıştır)

28 Aralık 2021 Salı

KÜRESEL DÜZEYDE PLANLANAN YENİ BANKACILIK KURALLARI TÜRK BANKALARINI NASIL ETKİLEYECEK?

Cahit UYANIK

Merkez Bankası (MB) yaklaşık 5 yıldır, yılda iki defa olmak üzere 'Finansal İstikrar Raporu (FİR)' yayımlıyor. FİR, Merkez Bankası'nın yılda 4 defa yayınladığı enflasyon raporları kadar kamuoyunun ilgisini çekmiyor. Ancak FİR, mali sektörü yakından izleyenler için önemli bir referans niteliğini taşıyor. Bu raporda Türk bankacılığının son durumu, taşıdığı risklerin düzeyi, risklerin çeşitli senaryolar (olumlu-olumsuz) altında nasıl azalıp arttığı yer alıyor. Belki bankacılık sektöründe işler yolunda gittiği için şöyle bir bakılıp geçilen değerlendirmelerin yer aldığı raporda, sektörün gelecekte nasıl düzenlemeler altında çalışmalarını sürdüreceği de ele alınıyor.

2007 yılında başlayan ve 2008 Eylül ayında Lehman Brothers adlı dev bankanın iflas etmesiyle kabullenilen global ekonomik krizden çıkış için mali sektörde yapılacak yeni düzenlemeler büyük önem taşıyor. Kriz nasıl önce mali sektörde başlayıp reel sektöre yayıldıysa, krizden kalıcı çıkışın da önce mali sektör, ardından reel sektörde başlaması gerektiği herkesin kabulü. Mali sektörde kalıcı iyileşme ise regülasyonlar ile yakından ilgili. Bu konuda dünya mali sektörü toplu bir çaba içinde bulunuyor. İşte mayıs ayında yayınlanan FİR'de, tüm dünyada tartışma konusu olan yeni bankacılık sektörü düzenleme (regülasyonlar) hazırlıkları ayrıntısıyla ele alınıyor.       

26 Aralık 2021 Pazar

28 Mart 2021 Pazar

ABD EKONOMİSİNDEKİ KAKOFONİ VE TÜRKİYE'NİN YAPMASI GEREKENLER

 Cahit UYANIK

“Kakofoni”, Latince kökenli bir sözcük ve ‘ses uyumsuzluğu’ anlamına geliyor. İyi yönetilemeyen senfoni orkestralarında duyulan ve kulağı tırmalayan sesler için de kullanılıyor, her kafadan bir sesin çıktığı kalabalık toplantıları tanımlamakta da… Her ne olursa olsun, kakofoni ancak iyi bir koordinasyon ve moderasyon ile ortadan kalkabiliyor. 2021 yılının Şubat ayında oluşan ve birkaç ay daha sürebileceği düşünülen ‘ekonomik kakofoni’nin sona erip, kararlı bir dengenin sağlanması için kesinlikle koordinasyon ve moderasyon gerekiyor.

(Tıklayınız) IMF: COVID-19 SALGINININ DÜNYA EKONOMİSİNE MALİYETİ 9 TRİLYON DOLAR OLABİLİR

Ekonomik kakofoninin sebebinin geri planında ABD’de ‘Bidenomics’ politikalarının hızla ve kararlılıkla uygulanmaya başlaması yatıyor. 20 Ocak 2021 günü görevi devralan Joe Biden, daha görev süresinin 40’ıncı günü dolarken 1,9 trilyon dolarlık yeni ekonomik teşvik paketini Temsilciler Meclisinden geçirip Senato’ya gönderdi. Paketin bu yazı yayınlandığında kanunlaşmış olması bekleniyor. Oysa 2017 yılında görevi devralan Donald Trump, ekonomik vaatlerini uygulamaya başlamak için aylarca uğraşmış ve başarılı olamamıştı. Bu da Trump için “Topal Ördek gibi göreve başladı” yorumlarına sebep olmuştu.

(Tıklayınız) TAHMİNLER TUTMADI; ÇİN EKONOMİSİ COVID-19 SALGININDAN GÜÇLENEREK ÇIKIYOR

2021-Ocak ayında Washington’da yaşanan Kongre baskını şokunun atlatılmasında Biden’ın derin ve sakin siyasi tecrübesinin rolü büyük oldu. Biden, yaklaşık 1 ay süren ABD’nin varoluş koşulları ile ilgili tartışmaları serinkanlı biçimde izledi ve ardından Covid-19’un olumsuz etkileriyle mücadele açısından büyük önem taşıyan 1,9 trilyon dolarlık teşvik paketi için siyasi süreci hızlandırdı. Biden’ın, tecrübeli ve birinci sınıf bir ekonomist olan Hazine Bakanı Janet Yellen ile birlikte yürüttüğü bu iyimser çalışma, Covid-19 aşı sürecinin ABD ve tüm dünyada hızlanmasıyla birleşince kakofonik sesler duyulmaya başlandı.

14 Mart 2020 Cumartesi

BDDK: BANKALAR KARA PARA AKLAMAYLA MÜCADELE İÇİN YAPAY ZEKADAN YARARLANABİLİR


BDDK, bundan 18 yıl önce bankaların iç denetim ve risk yapılanmalarına yönelik yayımladığı bir tebliğ taslağında, bilmeden taraf olunan kara para aklama işlemlerinin önlenmesi için yapay zekadan yararlanılmasını istemişti.   

Bankalara 'risk' yapılanması

Cahit UYANIK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), geçen yıl Şubat ayında yayımlanan "Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetimleri Hakkındaki Yönetmeliğin" nasıl uygulanacağına ilişkin bir tebliğ taslağını tartışmaya açtı. Tebliği 1 Ekim 2002'de uygulamaya koymaya hazırlanan BDDK taslakta, bankaların iç denetim birimlerinin nasıl örgütleneceği ve risk hesaplamalarının hangi aşamalardan geçirilerek yapılacağı ile bir bankanın nihai riskinin nasıl ortaya konulacağını ayrıntılarıyla anlattı.

31 Ağustos 2019 Cumartesi

BANKALAR MEVDUAT FAİZİNİ 5-6 PUAN İNDİRDİ: GEREKÇE, ENFLASYONDA BAZ ETKİSİYLE YAŞANABİLECEK DÜŞÜŞ

Bankalar, 12 Eylül 2019'daki MB PPK toplantısını ve Ekim ayı başında açıklanacak Eylül ayı enflasyonunu beklemeden ön almış görünüyor. Bankalar şu günlerde mevduat faizlerini 5-6 puan birden düşürdüler. Şu anda piyasada ortalama 1 aylık mevduat faizi %15 civarında.
Özel müşteriler için bu orana 1 puan ilave edilebildiği biliniyor. MB'nin 2 hafta sonraki PPK'da 2.5-3 puanlık indiriminin öngörüldüğü anlaşılıyor. MB 3 puan indirirse, faizi 16,75 olur, kalan toplantılarda ise geriye 1-2 puanlık marji kalır. Bankalar işte şimdi bu senaryodalar.

Bankaları böyle davranmaya iten 2. sebep ise enflasyonda baz etkisi yaşanacak olması. Eylül 2018 enflasyonu % 6,3 olmuştu. Bu yılın eylül ayı enflasyonu açıklandığında otomatikman bu rakam devreden çıkıp 2019'unki girecek. Bu da belki %12-13'lük rakamları yaşatabilir bize...

Eğer hükümet yeni zamlar yapmazsa ve kur stabilize seyrederse 11 ve 12. ay enflasyonu da %10'a yakınlaşabilir. İşte o zaman bankalar da %10'dan mevduat toplayıp %15-16'dan kredi verebilir. Ekonomi yönetiminin işi sonbaharda oldukça zor olacak.


Dengelenme denilen süreç artık bitmeli ki üretici üretim, tüketici tüketim için kredi alabilsin. Ertelenen tüketim ve yatırımlar başlayabilsin. Bunların sinyalini MB PPK ve mevduat faizlerindeki hareketlerde görmek mümkün olacaktır.

Anlaşılan 2020 yılında ekonomide neler yaşayabileceğimiz bu yılın son çeyreği ile yakından ilintili. Ekonomi yönetiminde basiretli davranışlar her zamankinden daha kritik. Ağızdan çıkacak sözler daha az, öz, yerli yerinde sarf edilmiş olmalı.
(Bu yazı 29 Ağustos 2019 tarihinde Twitter sayfamda yayınlanmıştır)

3 Ağustos 2019 Cumartesi

KRİZ ORTAMINDA MORTGAGE'A (ÖLÜM SÖZLEŞMESİ) GİRMEK CESARET İSTER

Konut kredilerinde faizler yüzde 1'in altına çekildi. Mortgage, sözcük kökeni itibarıyla "ölüm sözleşmesi" anlamına geliyor. Ki, 15 yıl boyunca kredi ödeyebilmek, gerçekten ölümden beter.
O nedenle mortgage kredisi kullanmak isteyenlere tavsiyem şu: Kendi öz kaynağınızdan ödediğiniz yüzde 25'lik peşinat bir yana, mortgage taksitleriniz düzenli aylık gelirinizin üçte birini şu anda da, gelecekte de aşmasın. Bu oran, yaklaşık 100 yıllık tecrübelerin bir sonucu.
İleride elime toplu para geçer, mortgage'ı öder kurtulurum derseniz... Yüzde 2 erken çıkış cezası ödersiniz. Yapacağınız sözleşmede, faizlerin sözgelimi aylık 0.70'e düşmesi halinde yeniden yapılandırma hakkınız da bulunmalı.

(Tıklayınız) 3,15 MİLYAR TL'LİK VDMK İHRACINDA ALMAN KONUT FİNANSMAN MODELİ 'PFANDBRIEF'TEN ESİNLENİLDİ

Mortgage ödeme tablolarında, başlangıçta borcun sırf faiz kısmını ödersiniz. Banka, önceliği ana paraya değil faizlere verir ki, ana parası erimesin. Neredeyse toplam vadenin ortasından sonra anapara ile faiz ödemeleri eşitlenir.
Mortgage'ta bankanın temerrüte tahammülü 2 aydır. İki ay taksit ödeyemezseniz, hacze geçip sizi evden çıkarır. Ödediğiniz tüm borçları da yok sayar ve sizi sözleşmedeki rakam kadar borçlu sayar. Bu incelik ve zorunlulukları bilmeden, kriz ortamında mortgage'a girmek cesaret ister.
(Bu yazı 02 Ağustos 2019 tarihinde Twitter sayfamda yayınlanmıştır)