29 Nisan 2023 Cumartesi

ANKARA NOTLARI / ÇİLLER'İN 'SANAYİ KUŞAKLARI'NDAN VAZGEÇİLİYOR

Cahit UYANIK

Yeni ihracat ve yatırım teşvikleri bugünlerde hükümetin gündeminde. Geçen yıl sonunda Hazine'nin Başbakan Tansu Çiller'e sunmak üzere hazırladığı teşvik kararnamesi, ekonomideki son gelişmelerle birlikte önemli değişikliklere uğradı. Herşeyden önce artık ekonominin patronu Aykon Doğan. İkinci olarak ise kamunun içine düştüğü finansman sıkıntısı iyice keskinleşti.

Bu ortamda yatırım teşvikleri içinde ilk budanan şey ise "sanayi kuşakları" projesi oldu. Bugüne kadar sadece ismi ve genel hatları basına yansıyan sanayi kuşakları projesi; teşviklere atfedilen üretim artışı ve işsizlikle mücadelenin dışında yeni nitelikler taşıyordu. Sanayi kuşakları sayesinde, Türkiye'nin şu anda yaşamakta olduğu iç göç ile terör sorunlarına, orta ve uzun vadede çözümler bulunması amaçlanıyordu. HDTM Teşvik Uygulama Genel Müdürü Kemal Gülseren'in başkanlığındaki bir teknik heyetin sürdürdüğü kuşak çalışması, Türkiye'de iki yeni cazibe merkezi oluşturmayı hedefliyordu. 

Sanayi kuşaklarından ilkinin adı "İkinci Marmara Bölgesi" olarak belirlenmişti. Bu bölge Mersin, Adana, İskenderun, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kayseri, Malatya ve Diyarbakır'ı kapsıyordu. İkinci sanayi kuşağı ise Erzurum, Kars ve Trabzon aksını dikkate alıyordu. Böylece Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım yapmak istemeyen girişimcilerin, buraya en yakın bölgelere çekilmesi; yanı sıra Kafkasya bölgesinde bir cazibe merkezi oluşturulması planlanmıştı. Bu sanayi kuşaklarında yatırım yapanlar; 5-10 yıl gibi uzun vadelerde ücretsiz enerji teşviği, SSK primi ve kurumlar vergisi muafiyeti gibi dolaylı yöntemlerle desteklenecekti.

'Radikal' olarak nitelenebilecek sanayi kuşakları projesi, nüfusu ortalama yüzde 3,3'lük bir hızla büyümekte olan Marmara Bölgesinin yükünü, Doğu'da ve Akdeniz'in doğusunda tutmayı planlıyordu. Bu sayede İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa, Kocaeli gibi sanayi merkezlerine yaşanan göç durdurulabilecekti. Sanayi kuşakları sayesinde, bölgeler arasındaki gelişmişlik farkları da törpülenecekti.

Bu arada 1994 yatırım teşvik sisteminde de Avrupa Birliğinde uygulanan teşviklere uyum sağlanmaya çalışılıyor. Şu anda sadece ihracat teşviklerimizi inceleyen AB yetkilileri, gümrük birliği sonrasında yatırım teşviklerine de ilgi duymaya başlayacaklar. AB'ye hoş görünmek isteyen hükümet, arazi tahsisi, çevre ve ar-ge yatırımlarına bu yıl uygulanacak teşvik sisteminde önemli yer ayıracak.

‐--‐-----------------------

KİT'lerin boşluğunu doldurmak zor

TOBB'un özelleştirme raporuna dikkat! Raporun "KİT'lerin Türkiye Ekonomisi İçindeki Yeri" başlığını taşıyan bölümü önemli bir referans niteliğinde. Ulaşılan sonuçlar gösteriyor ki, KİT'lerin çok hızlı bir biçimde özelleştirilmesi ekonomiyi bir "yetersiz üretim şoku"na sokabilir. İlgilenenler için işte sonuçlar:

● İşletmeci KİT'lerin 1979-91 döneminde GSYİH içindeki payı ortalama yüzde 10 düzeyinde. İşin ilginç olan yanı, bu oran 1975-80 döneminde yüzde 8,2 idi.

● Sektörler itibarıyla olaya bakıldığında, 1985-91 yılları arasında KİT'lerin madencilikteki payı yüzde 74,1 olarak gerçekleşmiş. Bu sektörü enerji, ulaştırma-haberleşme ve imalat sektörü izliyor.

● KİT'ler taş kömürü, bakır cevheri, bor, blister bakır ve demiryolu taşımacılığının tamamını gerçekleştiriyor. Yüzde 50'nin üzerinde pay aldıkları üretim konuları ise linyit, ham petrol, demir cevheri, çay, şeker, petrol ürünleri ve hava yolu taşımacılığı.

●Kamunun sabit sermaye yatırımları içindeki KİT payı 1991 rakamlarına göre yüzde 31,7. Sektörlere göre sınıflandırıldığında bu oranlar madencilikte yüzde 73, imalatta yüzde 96, enerjide yüzde 62, ulaştırma-haberleşmede yüzde 32'ye çıkıyor. 

‐---‐----------------------

Halkbank Türkmenistan'da banka kurdu

'Hamasi' ağabey-kardeş nutuklarıyla başlayan Türkiye ve Orta Asya Türk cumhuriyeti ilişkileri giderek 'akılcı' temellere oturuyor. Bu ülkelerle yürütülecek ilişkileri koordine etmek üzere kurulan Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansının (TİKA) çalışmaları ilk meyvelerini vermeye başladı. 

TİKA'nın koordinatörlüğünde Halkbank, Türkmenistan Uluslararası Rekonstrüksiyon ve Girişimciliği Destekleme Bankasıyla ortaklaşa bir banka kurdu. Adı Türkmen Bankası... Ortak girişimde Halkbank yüzde 25 pay aldı. Bankanın genel müdürü Türkmen, genel müdür yardımcısı Türk olacak. Dış temaslar, kredi temini, bankanın kuruluş ve yapılanmasına ilişkin işlerde müşterek imza atılacak.

(Bu yazı Ekonomi Trend dergisinin 13-19 Mart 1994 tarih, Yıl:2, Sayı:11'deki Ankara Notları köşesinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder